Paralel devlet yapılanmasının lideri olduğu iddia edilen Fetullah Gülen’in gazetemizi susturmak için 304 suç duyurusunda bulunması ve 77 davanın açılmasına siyasiler ve gazetecilerden tepki geldi.
MEHMET ÖZMEN / KORAY TAŞDEMİR - Paralel devlet yapılanmasının lideri olduğu iddia edilen Fetullah Gülen’in gazetemizi susturmak için 304 suç duyurusunda bulunması ve 77 davanın açılmasına siyasiler ve gazetecilerden tepki geldi.
AK Parti Grup Başkanvekili avukat Mihrimah Belma Satır, “Türkiye Cumhuriyeti’nde insanların hak arama adına dava açması kabul edilebilir bir şey ama bu derece basını susturmak adına bunu da maalesef üzülerek söylüyorum anlaşmalı hakimleriyle yüksek beklenti ile istedikleri kararları aldıracaklarını düşünerek bu müracaatta bulunması hem adli teşkilatları meşgul etmek hem de adli kararlara olan güvenin sarsılmasına sebep oluyor” dedi. Satır, gazetelere dava açılmasını eleştirerek, “Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Basın özgürdür, suç olmayan her konuda görüş ve önerisini bildirmek zorundadır. Biz demokrat bir ülkede yaşıyoruz. Her konuda dava açılmasının kabul edilebilir bir yanı yok” diye konuştu.
BOSTANCI: HUKUK ARACILIĞI İLE HEGEMONYA MÜCADELESİ VAR
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Naci Bostancı ise, insanların Türkiye’de hukukla hak arama yollarının açık olduğunu dile getirerek, “Netice de bir hukuk devletiyiz. Ancak Türkiye’de hukuka ilişkin spekülasyonlar var. Hukukun belli bir grubun fikrince işlediği, etkili olduğu geçmiş birtakım davalara ilişkin de çok güçlü bir kamuoyu kanaati var. Paralel yapıdan kastedilen örgütlü bir gücün halktan almadığı iktidar yetkisini birtakım ilişkilerle ortaya koyması, vesayet oluşturmasıdır. Bu tartışmalar bağlamında Gülen’in girişimlerini düşünmek lazım. Öyle anlaşılıyor ki hukuk aracılığı ile tabiri caizse yürütülen bir hegemonya mücadelesi var. Elbette basın özgürlüğü önemli. Gazetelerin yaptığı haberlere ilişkin mahkemelere müracaat etmeden kullanılacak yol ve yöntemler var. Mahkemelere gitmek ve bunun üzerinden bir netice elde etmeye çalışmak fazlasıyla teyakkuz durumunda gelişmeleri takip eden akla işaret ediyor. Zannediyorum Türkiye bu dönemi aşacaktır” ifadelerini kullandı.
KELEŞ: YÜZSÜZLÜKLERİNİ TESCİL EDİYORLAR
Akit’e verdiği röportaj sonrasında kendisine de dava açılan Prof. Dr. Ahmet Keleş ise, Fetullah Gülen’in açtığı davalardan hiçbir sonuç alamayacağını söyledi.
25 yıl Gülen Cemaati içinde bulunan Prof. Dr. Ahmet Keleş de, “Bu ülkenin Milli Güvenlik Kurulu’nun birinci maddesinde ulusal güvenlik sorunu olarak tescillenmiş bir yapının bize dava açmasının hem mantığı yok, hem bir dayanağı yok, hem de kendi yüzsüzlüklerini tescil ediyorlar. Bu ülkenin Milli Güvenlik Kurulu’nun birinci maddesinde bu görüşülüyor, konuşuluyor ve hükümet programına girmiş bir yapıyla ilgili gelişmeleri hakimlerin, savcıların dikkate alacağını düşünüyorum. Yürekler acısı bir durum ki Türkiye’de böyle bir yapı hâlâ kendisini savunabiliyor” dedi.
İRAZ: DECCALİZME HİZMET ETMEDİYSE OTURSUN EVİNDE
Gazetemize verdiği demeçten dolayı hakkında dava açılan Nur Cemaati mensuplarından ve Risale Haber Yazarı Abdurrahman İraz da, “Benim Akit’e verdiğim görüşte ‘Gülen Deccalizme hizmet ettiyse elbette bağıracağız’ diyorum. Etmediyse otursun evinde rahat etsin, keyfine baksın. Demek ki deccalizme hizmet ettiğinin farkında ki dava açıyor. Bir yarası var” ifadelerini kullandı.
AKİT’İN ARKASINDA YÜZ BİNLERCE MÜSLÜMAN VAR
Akit’e açılan davalarla tavize zorlandığını ancak bugüne kadar hiçbir yayınında taviz vermediğini söyleyen Abdurrahman İraz, “Başörtüsünden tutun, mini eteğe kadar, içkiye kadar hepsinden taviz veriyorlar ama Akit’in bugüne kadar taviz verdiğine şahit olmadım, vermeyecektir. Akit tek başına ne ki? 50-100 kişiyle çıkan bir gazete ama Akit’in arkasında yüz binlerce Müslüman var. Onların fikirlerini yansıtıyor çünkü Akit ve onların duasıyla ayakta. Eskiden paralelcilerin gazeteleri, televizyonları da o şekilde duayla ayaktaydı ama artık onlar dua almıyor ve görüyorsunuz yıkılıyorlar. Aslında bu tokatlardan kendilerinin ders çıkarmaları lazım ancak ders çıkaramıyorlar” şeklinde konuştu.
DOĞAN: AKİT KARARLILIĞINDAN VAZGEÇMEZ
Gazeteci-yazar Mehmet Doğan da, “Bu tür davalar, mahkeme yolu ile değil karşılıklı fikir yolu ile halledilmeli” ifadelerini kullandı.
Mehmet Doğan, şunları söyledi:
“Senin hakkında yazı yazanı mahkemeye vermek, ona para cezası ya da başka cezalar verdirmeye çalışmak doğru bir yol değil. Bir fikir ortaya konuluyorsa sen de ona karşı fikir ile cevap ver. Bunu yapamayanlar mahkeme yolunu tutuyorlar. Mahkemeyi cezalandırıcı bir sopa olarak karşımıza çıkarıyorlar. Bu davaların birçoğundan bir sonuç çıkmaz, bunlar sadece yıldırmaya çalışıyorlar” dedi. Açılan davaların yıldırma maksatlı olduğunu belirten Doğan, “Bunların içinden tek tük ceza çıkarsa çıkar. Şimdiye kadar ki durum ortada Akit, şimdiye kadar bu tür davalar yüzünden fikrinden, kararlılığından vazgeçmedi, bundan sonra da vazgeçmez. Bunlar caydırıcı olmaz.”
AKİT, MAŞERİ VİCDANIN TEMSİLCİSİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem de yaptığı açıklamada, “Akit maşeri vicdanın her daim temsilcisi olarak Türkiye basınında takdire şayan bir duruş sergiledi. Hukuk yolunun, düşünceye baskı yoluna dönüştürülmesi gayretlerini asla tasvip etmiyorum” dedi.
GÜLEN’İN AVUKATI ALBAYRAK İTİRAF EDİYOR!
Fetullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak Samanyolu Haber’e verdiği röportajda davaları açmalarının asıl amacını açıklıyor. Eleştiriyi sineye çektiklerini iddia eden Nurullah Albayrak, “Yanlış anlaşıldım diyenlere, özür dileyenlere dava açmadık, açmıyoruz. Niyet kötü değilse zaten her önümüze gelene dava açalım diye bir saplantımız yok” iddiasında bulundu.
