• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

ABD'nin tedarik zinciri savaşı! Şi'den kritik uyarı: F-16 savaş uçaklarında büyük şok

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
ABD'nin tedarik zinciri savaşı! Şi'den kritik uyarı: F-16 savaş uçaklarında büyük şok

ABD ile Çin arasındaki gergin ticaret ilişkileri, liderler düzeyindeki kritik telefon görüşmesiyle geçici olarak yumuşasa da, tedarik zinciri savaşı hız kesmeden devam ediyor. ABD üretimi F-35 savaş uçakları, stratejik ortak ülkeler arasında yoğun talep görmeye devam ederken Tayvan’ın ABD’den uzun süredir beklenen 66 adet F-16V savaş uçağı teslimatı gecikmeye uğradı büyük şok yaşadı! Şi, ABD’yi Tayvan konusunda dikkatli olmaya çağırdı ve “Tayvan bağımsızlıkçılarının iki ülkeyi çatışma ve hatta savaşa sürüklemesine izin verilmemeli” mesajını net biçimde verdi.

ABD ile Çin arasındaki gergin ticaret ilişkileri, liderler düzeyindeki kritik telefon görüşmesiyle geçici olarak yumuşasa da, tedarik zinciri savaşı hız kesmeden devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump, uzun süredir beklediği Çin lideri Şi Cinping ile yaptığı telefon görüşmesiyle ticaret müzakerelerinin yeniden başladığını duyurdu. Ancak 90 dakikalık bu temas, iki taraf arasında köklü anlaşmazlıkların çözümü için somut bir yol haritası sunmadı.

Nadir Toprak Elementleri Krizi ve ABD’nin Endişesi

Görüşmeden önceki haftalarda ABD’li yetkililer, Çin’i nadir toprak elementleri ihracatını kolaylaştırma sözünden geri adım atmakla suçluyordu. Bu mineraller, elektronik, savunma ve yeşil enerji gibi birçok sektörde kritik öneme sahip. Çin ise, Mayıs ayında Cenevre’de verilen sözlerin ciddiyetle yerine getirildiğini savunuyor.

Fudan Üniversitesi Amerika Araştırmaları Merkezi Direktörü Wu Xinbo, ihracat lisanslarının onay süresinin kurallara göre 45 iş günü sürebileceğine dikkat çekerek, “Hukuken ihraç edebilirim derim, ama süreci hızlandırmak ya da yavaşlatmak elimde,” ifadelerini kullandı.

ABD ile Çin arasındaki gergin ticaret ilişkileri, liderler düzeyindeki kritik telefon görüşmesiyle geçici olarak yumuşasa da, tedarik zinciri savaşı hız kesmeden devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump, uzun süredir beklediği Çin lideri Şi Cinping ile yaptığı telefon görüşmesiyle ticaret müzakerelerinin yeniden başladığını duyurdu. Ancak 90 dakikalık bu temas, iki taraf arasında köklü anlaşmazlıkların çözümü için somut bir yol haritası sunmadı.

Nadir Toprak Elementleri Krizi ve ABD’nin Endişesi

Görüşmeden önceki haftalarda ABD’li yetkililer, Çin’i nadir toprak elementleri ihracatını kolaylaştırma sözünden geri adım atmakla suçluyordu. Bu mineraller, elektronik, savunma ve yeşil enerji gibi birçok sektörde kritik öneme sahip. Çin ise, Mayıs ayında Cenevre’de verilen sözlerin ciddiyetle yerine getirildiğini savunuyor.

Fudan Üniversitesi Amerika Araştırmaları Merkezi Direktörü Wu Xinbo, ihracat lisanslarının onay süresinin kurallara göre 45 iş günü sürebileceğine dikkat çekerek, “Hukuken ihraç edebilirim derim, ama süreci hızlandırmak ya da yavaşlatmak elimde,” ifadelerini kullandı

Şi: Kurallara Uyuyoruz, Ama Hız Bizde

Şi Cinping’in değerlendirmesi, ABD tarafının suçlamalarını yalanladı. Çin tarafı, teknik olarak kurallara uygun davrandığını belirtirken, ihracat izinlerinin verilme hızının iki ülke arasındaki genel ilişkilere bağlı olarak değişebileceği mesajını verdi.

Görüşme sonrası ABD tarafında iyimserlik hakimdi. Trump, nadir toprak elementleri krizinin “çözüldüğünü” ilan etti. Ancak uzmanlar, Çin’in bu alandaki hakimiyetinin ABD için hala ciddi bir kaldıraç olduğunu vurguluyor.

Bucknell Üniversitesi Çin Enstitüsü Direktörü Zhiqun Zhu, “Çin’in elindeki nadir toprak kartı, bu ticaret savaşındaki en etkili kozlardan biri,” diyerek durumu özetledi.

Çin, Çip Savaşında Geri Kalmamak İçin Baskı Kuruyor
Çinli akademisyenler, Pekin’in nadir topraklar konusundaki kozunu, ABD’nin ileri teknoloji çipler üzerindeki ihracat kontrollerini gevşetmesi için kullanması gerektiğini savunuyor. Çin, yüksek teknoloji çiplerde küresel lider değil, ancak ABD’nin bu alandaki baskısı, Çin’in teknolojik gelişiminin önünde ciddi bir engel.

Trump, görüşmenin ardından Ticaret Bakanı Howard Lutnick’in, Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile birlikte bir sonraki müzakere turuna katılacağını açıkladı. Gözlemcilere göre, ABD’nin ihracat kontrollerini müzakereye açması, Çin için önemli bir kazanım olabilir.

Kontroller Gevşetilir mi? Zor Gözüküyor

Yine de uzmanlar, Trump’ın danışman kadrosunda Çin karşıtı isimlerin etkili olduğunu ve özellikle çipler konusunda geri adım atmanın Washington’da kolay kabul edilmeyeceğini belirtiyor.

Stimson Center Çin Programı Direktörü Yun Sun, “Lutnick’in masada olması, ABD’nin taviz vereceği anlamına gelmez,” diyerek beklentilerin sınırlı tutulması gerektiğini ifade etti. Sun ayrıca, önümüzdeki dönemde yeni gerilimlerin kaçınılmaz olduğunu, tarafların adeta “üç adım ileri, iki adım geri” bir ritimle ilerlediğini vurguladı.

Farklı Yaklaşımlar: Trump Ticaret, Şi Güvenlik Odaklı

Trump görüşmeye büyük önem atfederken, Çin tarafı görüşmenin kapsamını daha geniş tuttu. Trump, Truth Social hesabında “görüşme neredeyse tamamen ticaret odaklıydı” derken, Çin tarafından yapılan açıklamada, Tayvan ve Çinli öğrenci vizeleri gibi daha geniş meseleler öne çıkarıldı.

Şi, ABD’yi Tayvan konusunda dikkatli olmaya çağırdı ve “Tayvan bağımsızlıkçılarının iki ülkeyi çatışma ve hatta savaşa sürüklemesine izin verilmemeli” mesajını net biçimde verdi.

Hong Kong Üniversitesi’nden Brian Wong, “Trump rekabeti ticaret fazlası/eksisi düzeyinde görürken, Şi ülkenin toprak bütünlüğünü ekonomik çıkarların önüne koyuyor,” diyerek iki lider arasındaki temel bakış farkını özetledi.

Tayvan ve Vizeler: İlişkilerde Yeni Kriz Başlıkları

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in geçen hafta yaptığı açıklamada, Çin’in Tayvan’a karşı “yakın tehdit” oluşturduğunu söylemesi, Pekin’de ciddi endişe yarattı. Reuters da, ABD’nin Tayvan’a silah satışlarını artırmayı planladığını ve Trump’ın ilk dönemini aşacak seviyede yeni teslimatlar yapmayı hedeflediğini yazdı.

Bir diğer hassas konu ise Çinli öğrencilere yönelik vizeler. Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “vizeleri agresif biçimde iptal etme” planı Çin’de tepkiyle karşılandı. Trump, görüşme sonrası “Çinli öğrenciler burada memnuniyetle karşılanıyor. Hiç sorun yok,” diyerek yumuşatıcı mesajlar verdi.
Ancak Çin tarafı bu konuda da Trump’a açık mesaj verdi. Şi, liderlerin “doğru rotayı belirlemesi” gerektiğini ve Trump’ın ekibindeki bazı kişilerin ikili ilişkileri sabote etmeye çalıştığını ima etti.

Sonuç: Ateşkes Var, Ancak Savaş Bitmedi

Trump ile Şi arasındaki bu son görüşme, iki ülke arasındaki gerilimleri geçici olarak yumuşattı. Ancak derin yapısal farklılıklar, özellikle teknoloji ve güvenlik alanlarında, sorunun kolayca çözülemeyeceğini bir kez daha ortaya koydu.

Portekiz hükümeti, 2024 yılında başlatmayı planladığı F-35 alım sürecinden vazgeçtiğini duyurarak dikkatleri üzerine çekti. Bu karar, Avrupa’da savunma alanında yaşanan yeni eğilimleri de gözler önüne seriyor.

5,5 Milyar Euroluk Plandan Geri Adım

Portekiz Hava Kuvvetleri, halihazırda 25 adet F-16 uçağını kullanıyor. Bu filonun görev ömrünün sona yaklaşması nedeniyle, F-35 Lightning II savaş uçaklarının en ciddi adaylardan biri olarak değerlendirildiği biliniyordu. Ancak son açıklamada, F-35 programından çekilme kararı alındığı ve bunun yerine Avrupa yapımı alternatiflere yönelindiği resmen duyuruldu.

ABD Politikalarına Güvensizlik Etkili Oldu

Portekiz Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bu kararın arkasındaki ana nedenler arasında ABD’nin NATO politikalarındaki öngörülemez tutumu ve mevcut jeopolitik belirsizliklerin olduğu belirtildi. Özellikle son yıllarda Avrupa ülkeleri, kendi savunma sanayilerini güçlendirme yönünde daha kararlı adımlar atmaya başlamıştı. Bu durum, F-35 gibi yüksek teknolojili ancak siyasi açıdan bağımlılık yaratan platformlara olan ilgiyi sorgulatmaya başladı.

Avrupa Alternatifleri Masada

Portekiz’in yeni savaş uçağı ihtiyacını karşılamak için değerlendireceği modeller arasında üç önemli Avrupa menşeli seçenek öne çıkıyor:

Dassault Rafale (Fransa):
Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün yetenekli, Fransa’nın gurur projesi.

Eurofighter Typhoon (İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya ortak üretimi):
NATO uyumlu, çok rollü savaş uçağı. Avrupa’da en geniş kullanıcı ağına sahip model.

Saab JAS-39 Gripen (İsveç):
Daha ekonomik, bakım maliyetleri düşük ve çevik bir savaş uçağı. Stratejik bağımsızlık isteyen ülkeler tarafından tercih ediliyor.

Bu üç seçenek de Portekiz’in hem teknik hem stratejik ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte. Karar aşamasının önümüzdeki aylarda netleşmesi bekleniyor.

Uzman Yorumları: Avrupa’nın Kendi Kanatları
Savunma analisti Prof. Dr. Jorge Marques’e göre:

“Portekiz’in bu kararı sadece ekonomik değil, aynı zamanda Avrupa’nın savunma bağımsızlığı arayışının bir parçası. NATO içinde ABD dışı çözümlere yönelmek, daha dengeli bir ittifak modeli oluşturabilir.”

Benzer görüşler, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde de dillendiriliyor. Özellikle Fransa’nın stratejik özerklik vurgusu bu doğrultuda önemli bir politik eksen haline geldi.

Türkiye Açısından Ne İfade Ediyor?

Türkiye, F-35 programından çıkarılmasının ardından Milli Muharip Uçak KAAN ve diğer alternatif platformlara yönelmiş durumda. Portekiz’in bu kararı, benzer düşünen ülkeler için emsal teşkil edebilir. Ayrıca, Türkiye’nin de gelecekte Avrupa menşeli savaş uçaklarıyla iş birliği yapma potansiyelini artıran diplomatik açılımlar için bir fırsat doğurabilir.

Tedarik zincirleri üzerindeki savaş tüm hızıyla sürerken, bu kırılgan denge daha pek çok kez sarsılacak gibi görünüyor.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23