4 Aralık 995: Dârekutnî'nin vefatı (Hadis Hâfızı ve Kıraat Âlimi)
Onlar; yaşadıkları dönemlere çalışmalarıyla, eserleriyle damga vurup iz bırakıp gittiler. Bugün, Hadis Hâfızı ve Kıraat Âlimi Dârekutnî'yi hayırla yâd ediyoruz.
Ebü’l-Hasen Alî b. Ömer b. Ahmed ed-Dârekutnî (ö. 385/995), 306’da (918) Bağdat’ın bir semti olan Dârülkutn’da doğdu. Babası da bir muhaddis olduğu için daha çocukken ilim meclislerinde bulunmaya başladı ve hıfzını tamamladı. Bağdat, Basra, Kûfe ve Vâsıt gibi ilim merkezlerini dolaşarak bu yerlerdeki âlimlerden ders aldı. Hocaları arasında Ebü’l-Kāsım el-Begavî, İbn Ebû Dâvûd, Mehâmilî gibi devrin meşhur muhaddisleri bulunmaktadır. Ebû Saîd el-İstahrî’den Şâfiî fıkhını, Ebû Bekir en-Nakkāş ve İbn Mücâhid’den kıraat ilmini okudu. Çok küçük yaşta başladığı tahsil hayatını bir ömür boyu sürdürdü. 357’de (968) Şam ve Mısır’a giderek oralarda hem hadis okuttu, hem de buralardaki âlimlerden faydalandı. Dârekutnî’nin tanınmış talebeleri arasında Bâkıllânî, Ebû Hâmid el-İsferâyînî, Ebû Zer el-Herevî, Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Bekir el-Berkānî, Abdülganî el-Ezdî, Ebû Nuaym el-İsfahânî ve Ebü’t-Tayyib et-Taberî gibi meşhur âlimler yer almaktadır.
Edebiyat ve şiire olan merakından çeşitli divanları ezberledi. Ömrünün sonlarında hacca giden Dârekutnî 8 Zilkade 385’te (4 Aralık 995) Bağdat’ta vefat etti. Bâbüddeyr Kabristanı’nda Ma‘rûf-i Kerhî’nin yanına defnedildi.
Güçlü hâfızası ve zekâsı, derin anlayışı ve takvâsıyla devrinin en önde gelen simalarından biri olan Dârekutnî’ye pek az kişiye nasip olan “emîrü’l-mü’minîn fi’l-hadîs” pâyesi verilmiştir. Ancak Dârekutnî, yaşadığı yüzyılda kendisi gibi başka bir muhaddisin bulunup bulunmadığını soran birine, “Kendinizi beğenip temize çıkarmayın” (en-Necm 53/32) meâlindeki âyeti okuyarak cevap vermiştir.
Dârekutnî kıraat ve nahiv ilimlerinde de üstat kabul edilmiş, fıkıhta Şâfiî mezhebini benimsemiş görünmekle beraber fıkhın inceliklerini bütünüyle kavrayan bir âlim olarak taklit yoluna gitmemiştir. Onun muhaddisler hakkındaki değerlendirmeleri daha sonraki âlimler tarafından kesin hüküm olarak benimsenmiş, Hatîb el-Bağdâdî’ye göre ilelü’l-hadîs, esmâü’r-ricâl gibi ilimler Dârekutnî ile sona ermiştir. Dârekutnî, devrine göre en kısa sened kabul edilen ve dört râvisi olan (rubâî) rivayetlere de sahipti. Herkes onu güvenilir bir muhaddis olarak kabul etmiştir. Dârekutnî Selef akîdesini benimsediği için kelâm konuları üzerinde durmamış ve bu hususta münakaşa etmekten kaçınmıştır.