Türkiye ilk defa ‘Cumhurbaşkan’ını seçmek için yarın sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Erdoğan’a destek vereceklerini açıklayan STK’lar, parti temsilcileri “11 Ağustos sabahından itibaren Türkiye için yeni bir sayfa açılacak, 11 Ağustos da milli bayram olacak” dediler.
Cumhur ilk defa doğrudan kendi oyları ile belirleyeceği cumhurbaşkanı için yarın sandık başına gidecek. Bugün 19.00’da başlayacak seçim yasakları öncesi Akit’e değerlendirmelerde bulunan akademisyen, siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu liderleri bu seçimle halkın aslında demokrasi ya da statüko arasında bir tercih yapacağına dikkat çekti. En net ve izah edici cümleler ise İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vedat Demir’den geldi. Demir, Başbakan Erdoğan’ın demokrasinin ve değişim, paralel destekli Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ise statükonun adayı olduğunu söyledi.
“İHSANOĞLU’NUN BAŞARISI YOK”
Millet yarın reisini seçmek için sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanı aday profillerini Akit’e değerlendiren akademisyen, siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu liderleri yarın yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimiyle halkın aslında demokrasi ya da statüko arasında bir tercih yapacağını vurguladı. CHP-MHP ve Pensilvanya’nın çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun 12 Eylül ve 1960 darbe Anayasasını savunduğunu ifade eden İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vedat Demir, “İhsanoğlu, mevcut 12 Eylül Anayasasının ve 60 Anayasasının öngördüğü statükonun temsilcisi, statükonun bekçisi olan bir cumhurbaşkanı profilini savunuyor. Başbakan Erdoğan ise 1920’lerin, 1930’ların sistemi yeni 21. yüzyılda yeni bir sistem, halkın temsilcisi, demokrasinin temsilcisi olarak bir profil sunuyor. Başbakan Erdoğan’ın arkasında da bir ekonomide, demokraside, sosyal hayatta Türkiye’nin aldığı bir mesafe var ama İhsanoğlu açısından bakıldığında özellikle siyasi konularla alakalı, yönetimle alakalı ciddi bir şey yok. Kendisinin bir başarı hikayesi de yok” dedi.
“CHP VE MHP STATÜKOCU”
İhsanoğlu’na verilen desteğe yönelik de görüşlerini ifade eden Prof. Dr. Demir, “İhsanoğlu’nu destekleyen 13 partiye baktığımızda çoğunluğu halkta karşılığı olmayan partiler. Destekleyen partiler arasında MHP ile CHP var. İhsanoğlu’nu destekleyen MHP ve CHP ise statükonun, vesayetin eski Türkiye’nin temsilcisi. Aslında Türkiye’de de ABD de olduğu gibi bir durum yaşanıyor. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler diye ikiye ayrılıyor. Burada demokratların temsilcisi Tayyip Erdoğan diğer taraf ise aslında Cumhuriyetçilerdir. 1920’lerin 1930’ların cumhuriyetçi anlayışı, tek parti anlayışını, statükoyu temsil ediyorlar. Bir tarafta Türkiye’de değişimden yana olanlar diğer tarafta statükodan yana olan yer alıyor. Aslında bu seçim değişimden ve statükodan yana olanlar arasında yapılmaktadır” şeklinde konuştu.
ÜLKEYİ BİLEN, ÜLKENİN HER AŞAMASINDA OLAN
Dışarıdan ithal gelen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ülkeye bir faydasının olmayacağını ifade eden Akademik Dayanışma, Araştırma ve Geliştirme Derneği (ADAG) Genel Başkanı ve Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Yıldız, “Ülkeyi bilen, ülkenin her aşamasında olan birinin ülkenin yönetiminde daha etkin olacağını düşündüğümüz için Erdoğan’ın desteklenmesi gerekir. Erdoğan’ın zaten bu zamana kadar yaptığı icraatlar da ortadır. Avrupa Birliği sürecine ve İslam Birliği’ne giden yolda, istikrardan yana, sivil bir anayasa ile demokratik bir ülke standardına kavuşmak istiyoruz. Akademik camia olarak her alanda ülkemizin kalkınma trendinin düşmeyeceği bu gidişat için Cumhurbaşkanlığı seçiminde, ülkemizde demokrasinin gelişmesi adına verdiği hizmete binaen Basbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek vereceğimizi, seçim süreci sonrasında ise seçilecek yeni Cumhurbaşkanımızın demokratik bilinç ve hürriyetler için gerekli çalışmaları yapmasının kararlılıkla takipçisi olacağız” dedi.
DEMOKRATİKLEŞME HAREKETİ BAŞLATILDI
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati ise, “AK Parti, vesayetçi anlayışı kırarak millet iradesinin kurum ve kuruluşlara yansımasını mümkün kılmıştır. Örgütlü ve açık bir toplum oluşması için büyük reformlar yapmıştır. AK Parti hükümetlerinin bu başarısında hiç şüphesiz en büyük pay Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a aittir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı koltuğuna neden Erdoğan’ın gelmesi gerektiği konusunda görüşlerini ifade eden Nebati, “Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Erdoğan karşısındaki konumu çok zayıf çünkü Sayın Erdoğan, bu ülkeye 12 yıldır yaptığı büyük hizmetlerle milletin teveccühüne mazhar olmuştur. Milletimiz Sayın Erdoğan’ı büyükşehir belediye başkanlığından beri tanımakta, kişiliğini bilmekte, yaptığı hizmetlerden faydalanmaktadır. Sayın İhsanoğlu ise, devlet yönetiminden uzak, devleti tanımayan ve halk tarafından bilinmeyen bir isimdir. Sayın Erdoğan’ın milletiyle yakın ve sıcak bir teması vardır, insanımız onu duruşuyla, tavrıyla kendinden görmektedir. Milletimiz tabii ki çok yakından bildiği, sınadığı ve değerini teslim ettiği bir ismi seçecektir” şeklinde konuştu.
TOPÇU: O, MİLETİN DEĞERLERİYLE YOĞRULMUŞ
Cumhurbaşkanlığı makamı her ne kadar siyaset üstü bir makam gibi gözüküyor olsa da Türkiye siyaset geleneğinde ‘sivillik’ adına o makamda bir siyasetçinin bulunması çok önemli olduğunu vurgulayan BBP’nin eski genel başkanlarından ve kurucularından Yalçın Topçu, “Siyasette tabandan gelen, milletin kendi değerleriyle yoğrulmuş, bu milletin açlığını, tokluğunu, düğününü cenazesini, türküsünü, marşını bilen siyasi bir figürün bu makamda olması milletin Cumhurbaşkanlığı makamına da cumhurun tam hâkim olması anlamı taşımaktadır. Bu nedenle ilk gençlik yıllarından itibaren bu milletin içinde yoğrulmuş, ayrı sokaklarda büyümüş olsak bile aynı mahallenin çocuğu olarak gördüğüm Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını destekliyorum” şeklinde konuştu.
Bilumum sol örgütlerin, sol partilerin, statükocu ve darbeci laikçi kesimlerin adeta ‘can düşmanı’ olarak gördükleri Recep Tayyip Erdoğan’ı, muhafazakar-milliyetçi kesimlerin kazanımları açısından ve milletimizin geleceği için ‘yar başı’ konumunda bir tercih gördüğünü söyleyen Yalçın Topçu, “Kendisine desteği çok anlamlı bulduğum için 10 Ağustos’ta sandığa gidip Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğim. Bir kısım korku siyaseti yapanların inadına Türkiye’nin birlik ve beraberliği için, Güneydoğu meselesindeki hassas duruşunu önemsediğim için Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını destekliyorum” dedi.
Erdoğan özgürlüğün sembolü olacak
SİNAN KAYA / OSMAN YİĞİT / ANKARA - Türkiye İmam Hatipliler (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz ise 11 Ağustos’un Türkiye ve millet için bir bayram olacağını kaydetti. Öksüz, “11 Ağustos’ta halk, milletin adamı olan Başbakan Erdoğan’ı Çankaya’ya taşıyacak. Ve Çankaya milletle bütünleşmiş olacak. Bunun için Türkiye İmam Hatipler Vakfı olarak Başbakanımızla bir imam hatipli olarak gurur duyuyoruz. Türkiye’deki özgürlüklerin sembolü olan, ümmetin ve mazlum coğrafyanın sesi olduğu için Sayın Başbakan’la gurur duyuyoruz. Sayın Başbakan bu onuru 11 Ağustos’tan itibaren en tepe noktada temsil etmeye devam edecektir inşallah. Bunun için 10 Ağustos Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Herkesi sandığa davet ediyoruz” dedi..
ERDOĞAN’I DESTEKLİYORUZ
MHP Kurucular Kurulu Üyesi Naci Meriç, gerçek milliyetçilerin ‘yabancı proje’ olarak nitelediği çatı adaya değil, Başbakan Erdoğan’a oy vereceklerini bildirdi.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Gazze’yi kana bulayan İsrail’i açıkça kınayamadığını hatırlatan Meriç, “Böyle bir şahsiyet ülkücüleri temsil edemez. Bizim adayımız değildir. Seçimde Sayın Başbakan’ı destekleyeceğiz” dedi. İhsanoğlu’nun milli bir proje olmadığını belirten Meriç, “Bizim İhsanoğlu’nu desteklememiz mümkün değil. İşin içinde baronlar var, İsrail var, MOSSAD var, Amerika var. Bu gerçek su gibi ortada duruyor. Çok açık, bariz ve net görülüyor” şeklinde konuştu.
