• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Vizesiz Avrupa, vizeli Balkanlar mı?

09 Mart 2016
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Türkiye, AK Parti iktidarı ile birlikte, üzerindeki ölü toprağını önemli ölçüde attı. Ne düşündüğü merak edilen, söyledikleri dikkatle takip edilen bir ülkeyiz.

İzlediğimiz bölgesel açılım politikasının bir neticesi olarak, birçok ülke ile karşılıklı vizeleri kaldırdık. 

Böylece...

İstanbul ile Saraybosna arasındaki mesafenin, İstanbul ile Trabzon arası kadar olduğunu hatırladık.

Yıllardır görüşemediğimiz Prizren’deki, Musul’daki, Yeni Pazar’daki, Kerkük’teki ve Üsküp’teki akrabalarımızla hasret giderdik.

Halep’in, Antep’in çarşısı olduğunu; Urfa ile Rakka’nın, Söğüt ile Domaniç gibi olduğunu yeniden fark ettik. 

Cetvelle çizilen sınırlara ve bayraklara, kimi zaman sözleri bile olmayan marşlara rağmen Ortadoğu’da, Balkanlar’da ve Afrika’da yok edilemeyen Türk ve Türkiye ilgisi, daha da arttı.

Ticari ilişkilerimizin yanı sıra ailevi bağlarımız da yeniden kuvvetlendi. Dedelerimiz, Arnavut, Boşnak, Arap, Kürt ya da Türk demeden, Yanya’da, İşkodra’da, Kut’ül Amare’de ve Çanakkale’de omuz omuza istiklal ve istikbal mücadelesi verdiler. Biz torunları da, yine hep birlikte, ikbal planları yapıyoruz.

Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de işbirliği değil, kader birliği yapıyoruz. Sadece imkanları değil, yokluğu ve acıyı da paylaşıyoruz. 

Atalar sözüdür: “Ağaç düşerde yakınına yaslanır.” 

Türkiye, iki buçuk milyon Suriyeli kardeşimize elindeki tüm imkanları sunuyor. 

Türkiyen’nin dünü ile bugünü arasındaki farkı anlamak adına bir rivayeti de dillendirelim. Rivayet o dur ki Batılı bir ülkenin üst düzey yetkilisi, Türkiye’nin Balkanlar’daki pozisyonunu kastederek, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, “Siz Türkler, son dönemde adeta buraya paraşütle indiniz” demiş. Bunun üzerine Sayın Davutoğlu şu cevabı vermiş; “Biz, buraya yüzyıllar önce atla geldik, gerekirse yine geliriz.”

Hazır söz Batı’dan açılmışken, devam edelim. Koskoca Avrupa Birliği, bırakın Türkiye’yi, bir İnsani Yardım Vakfı-İHH kadar bile olamıyor.  ‘Müreffeh’ Avrupa’daki mülteci sayısı, Türkiye’nin sadece beşte biri kadar. 

Mültecileri istemeyen Batılılar, Türkiye’ye karşı da benzer bir yaklaşım sergiliyorlar. Avrupa Birliği, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde askıya aldığı fasılları ve vize serbestisini, mülteci sorunu ile birlikte yeniden anımsadı. 

Avrupa Birliği, önce iki yıl aradan sonra on yedinci fasılı açtı. Ardından, mültecileri Avrupa’ya göndermeme karşılığında; Türkiye’ye üç milyar Euro vermeyi ve Türk vatandaşlarına vize serbestliği sağlamayı kabul etti.

Buraya kadar her şey normal. Hatta Türkiye’nin dış politikadaki yeni bir zaferi olarak nitelendirilebilir. Fakat bir de pek dillendirilmeyen bir tehlike var.

AB ile imzalanan ‘Vize Serbestisi Diyaloğu ve Geri Kabul Anlaşması’ kapsamında; Türkiye, Haziran 2016’dan itibaren, 89 ülkeye vize uygulayacak.

Vize uygulaması, sadece Suriye, Irak ve Afganistan gibi yasadışı mülteci potansiyeli yüksek olan ülkeleri kapsamıyor. Türkiye’ye önemli düzeyde turist gönderen ya da Türkiye’nin turist gönderdiği ülkeleri de kapsıyor.

Bu ülkeler arasında Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Sırbistan, Karadağ ve Kosova gibi birçok Balkan ülkesi yer alıyor.

Tacikistan, Kazakistan ve Kırgızistan gibi Türk Cumhuriyetleri de aynı uygulamaya takılacak.

Komşularımız İran ve Gürcistan’ın yanı sıra, Ukrayna, Lübnan, Tunus, Fas ve Ürdün de vize uygulayacağımız ülkeler arasında yer alacak. 

Türk ticareti ve turizmi için büyük bir risk içeren bu konuyu, aylar önce Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği Başkanı Timur Bayındı gündeme getirmişti. Sayın Bayındı’nın açıklamalarını biraz abartılı bulsam da, Başbakanlık İletişim Merkezi’nden görüş almayı ihmal etmedim. 

Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Vize Uygulamaları Dairesi’nden gelen cevap, aynen şu şekilde oldu: “Bu konuda herhangi bir somut gelişme olması durumunda, gerekli duyuru Resmi Gazete’de yapılır.” Yanlışlık olmuştur diye, ikinci kez sordum ama cevap değişmedi. 

Özetle: Vize uygulaması bu şekilde olursa; Avrupa’ya serbestçe gidebileceğiz ama Balkanlara, Türk Cumhuriyetlerine ya da Afrika’ya gidemeyeceğiz.

Vizesiz seyahat imkanı, hem turizm ve ticarette rekabet imkanı, hem de doğal sınırlarımızda rahatça dolaşma imkanı sağlıyordu. 

Türkiye’de onbinlerce ailenin, vize uygulanacak ülkelerde akrabaları var. Karşılıklı gidiş gelişler yapılıyor. Vizeler devreye girince, gelecek turist sayısında önemli bir azalma olacağı gibi, akrabalarımızı ziyaret imkanımız da kısıtlanacak.

Son söz: Nisa Suresi birinci ayette, “Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının” buyruluyor. İlahi ikazı dikkate almakta fayda var.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23