• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Doktor Sadık Ahmet için…

26 Temmuz 2023
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Bir insanı kıymetli yapan dert sahibi, dava ehli olmasıdır. Derdi ve davası olan insanlar bizim en kıymetlimizdir. Vefakâr ve cefakâr insanlar, hakiki zenginliğimizdir.

Rahmetli Sadık Ahmet, konu ne zaman Batı Trakya’dan ve bu topraklarda yaşayan Müslüman Türklerden açılsa, mutlaka ismi anılması gereken hakiki bir dava adamıdır. 

Sadık Ahmet, Batı Trakya Müslüman Türklerini örgütlemiş, Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun hak ve adalet mücadelesine önderlik etmiştir. Halkının arasında, halkıyla birlikte yol yürümüştür. Yıllarını davasına vermiş, karşısına çıkan zorluklara sabretmiştir. Zorluk derecesi yüksek imtihandan alnının akıyla çıkmıştır. 

7 Ocak 1947 tarihinde Gümülcine’nin Sirkeli köyünde dünyaya gelen Sadık Ahmet, ilk, orta ve lise tahsilini bu şehirde tamamladı. Yükseköğrenim hayatına Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladı. Selanik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden hekim olarak mezun oldu.

Otuz dört ay süren askerlik ve bir yıllık zorunlu hekimlik hizmetinin ardından, 1978 yılında Batı Trakya’da cerrahlık ihtisasına başladı. 1984 yılında, cerrah unvanını edindi. Aynı dönemde Batı Trakya Türklerinin sorunlarıyla ilgilenmeye başladı.

Yunanistan’ın Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının etnik kimliğini tanımaması, topraklarının kamulaştırılması, Batı Trakyalı ve On İki Adalı Türklerin vatandaşlıktan çıkarılması, eğitim kurumu kurup denetleyememesi ve dini önderini seçme hakkının gasp edilmesi vs.

Batı Trakya Müslüman Türklerinin sorunlarını dünya kamuoyuna duyurmak amacıyla, 1985 yılında bölge çapında bir imza kampanyası başlattı. İmza sayısının yaklaşık on beş bine ulaştığı, 8 Ağustos 1986 tarihinde tutuklandı. 

25 Eylül 1987 tarihinde tek başına Selanik’e giderek, toplantı halinde bulunan, Demokrasi İnsan Hakları üyelerine toplum sorunlarını ileten bir broşür dağıttı. Yürüttüğü kampanya sebebiyle, 1988 yılında, otuz ay hapis cezasına çarptırıldı. 

18 Haziran 1989 seçimlerinde milletvekili seçilmesine rağmen kısa süre sonra milletvekilliği iptal edildi. 26 Ocak 1990 tarihinde, sırf Batı Trakya Müslüman Türklerine “Türk” diye hitap ettiği gerekçesiyle, tutuklandı. Selanik Dudullu hapishanesinde iki ay geçirdi. Verilen cezanın geri kalanı paraya çevrilerek serbest bırakıldı.

Sadık Ahmet, şartlar ne olursa olsun, davasından geri adım atmadı. Derdini en yüksek şekilde dillendirdi: “Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak bir suç ise, burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk’üm ve öyle kalacağım. Bu mesajımla Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum.”

Atina yönetiminin caydırmak, yolundan döndürmek için yaptığı tüm hamleler, onu daha çok kamçıladı. 8 Nisan 1990 milletvekili seçimlerinde yeniden aday oldu. Düzenlenen seçimin ardından, ikinci kez bağımsız milletvekili oldu. 

13 Eylül 1991 tarihinde Batı Trakya Türklerinin ilk siyasi oluşumu olan Dostluk, Eşitlik, Barış Partisi’ni kurdu. Bunun üzerine Yunanistan Parlamentosu, 1993 yılında, seçim yasasında yaptığı değişiklik ile seçimlere katılan partilere yüzde 3 oy oranı zorunluluğu getirdi. Alınan bu karar, ülke nüfusunun yüzde 1,5-2’sini oluşturun, Batı Trakya Türk azınlığının parlamentoda temsil edilmesinin önünde fiili bir engel oldu.

Sadık Ahmet, Yunan makamlarının tüm zorbalıklarına rağmen, Batı Trakya Türklerinin sorunlarını son nefesine kadar ulusal ve uluslararası arenada dile getirmeye devam etti. Mücadele ile geçen ömrü, 24 Temmuz 1995 günü, şüpheli bir trafik kazası ile neticelendi. 

Kazanın, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının haklarının imza altına alan, Lozan Anlaşması’nın yıldönümünde meydana gelmesi bir tevafuk mudur, yoksa bir mesaj mı? Bu sorunun cevabı ne olursa olsun; Batı Trakya Türkleri, Sadık Ahmet’in açtığı yoldan yürümekte kararlıdır.

Aslına bakılırsa: Sadık Ahmet’in arkasında bıraktığı miras, sadece Batı Trakya’da değil, dünyanın dört bir tarafındaki soydaşlarımıza ilham vermektedir.

Aziz milletimiz ve kadim devletimiz, fedakârlık yapan, büyük haksızlıklara maruz kalan evlatlarını unutmaz, unutmamıştır. İşte bunun için, Fener Rum Patrikhanesi’nin bulunduğu sokağa Dr. Sadık Ahmet ve önündeki caddeye Şehit Abdülezel Paşa adını verdi.

Evet, sokağa her adım atışlarında Sadık Ahmet’i görüyor, caddeye her çıkışlarında Şehit Abdülezel Paşa’yı hatırlıyorlar!

Bitmedi. Türkiye’de birçok okul, yol, park ve kültür merkezi de onların adını taşımaktadır.

Bu ceza onlara yeter! 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Merhaba

Eş-Şehid Sadık Ahmet; Rabbim ganî ganî rahmet eylesin. Mekânı cennet, makâmı âlî, ruhu şâd olsun. Âmin!

Enes

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23