• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bosna ziyareti

01 Eylül 2021
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Geride bıraktığımız haftada Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek ve Karadağ’a gitti. Günübirlik ama oldukça yoğun içerikli ziyaretler gerçekleştirdi. 

Saraybosna ve Podgritsa’nın, tam da bugünlerde, ziyaret edilmesi tesadüfen veya öylesine değildi. Aslında şundan ve şöyleydi: Her iki ülkede de Moskova ve Belgrad’dan talimat alan yerel Sırplar, gerilimi tırmandırıyor. Sayın Erdoğan’ın ziyaretleri, tüm taraflara verilen, “buradayız” mesajıydı.

Meselenin daha iyi anlaşılması adına, detaya girmekte fayda var.

Bosna’dan başlayalım.

Cumhurbaşkanımızı Uluslararası Saraybosna havalimanında karşılayanlar arasında, şehrin çiçeği burnunda belediye başkanı Benyamina Kariç de vardı.

Hatırlayanlarınız vardır: Kariç, ücreti ödenmiş olmasına rağmen, 15 Temmuz’un yıldönümünde, Viyeçnitsa kütüphanesine Türk bayrağı yansıtılmasından rahatsız olmuş, yüksek tonlu tepki göstermişti. 

En azından gelen haberler böyle.

Rahatsızlığı geçti mi, hatasını anladı mı?.. Bilemiyoruz.

Bildiğimiz şu: Sayın Erdoğan’ın ziyaretten duyduğu memnuniyeti ve işbirliği talebini içeren sosyal medya mesajları yayınladı.

Uzatmayalım, ama devam edelim.

O gün, Saraybosna’da, hava serin ve yağışlıydı. Ancak Saraybosnalıların yüreği ısıtan, onlara heyecan ve sevinç veren bir kişi geliyordu. 

Tek kelime Türkçe bilmeyen, diziler dışında Türkiye’yi hiç görmeyen ve siyasi görüşü birbirinden farklı yüzlerce insan, Başçarşı bölgesinde, Sayın Erdoğan’ı bekliyordu. 

Esnaf, dükkânlarına Türk bayrağı ve Cumhurbaşkanımıza yönelik sevgi dolu mesajlar içeren pankartlar asmıştı. 

Cumhurbaşkanımız Başçarşı’ya gelince; birlikte bir fotoğraf çektirmek isteyen, istek ve ricalarını ulaştırmak isteyenler etrafını çevreliyor. Bunun adı, olsa olsa, sevgi çemberi olabilir.

Hiç kimseyi geri çevirmiyor. Herkesi ve her şeyi tek tek dinliyor.

Boşnak bir nine, evladı gibi, kendisini kucaklıyor. Henüz ilkokul çağında bir başkası, babasıymışçasına, elinden tutuyor. Rahmetli Aliya’nın kabri başında nöbet tutan asker, eğilip elinden öpüyor. 

Ülkemiz ve milletimiz adına, onur duymamızı sağladığı kadar, sorumluluğumuzun sınırlarını bir kez daha hatırlatan kareler.

Bosna ve Boşnakları biraz olsun tanıyan şunu iyi bilir: Boşnaklar, böylesi büyük bir ilgi ve sevgiyi, en son rahmetli Aliya İzetbegoviç’e göstermiştir. 

Bu ilgi ve sevginin tek bir izahı var: Bosnalı Sırpların, dara düştüklerinde, gidebilecekleri Sırbistan var. Bosnalı Hırvatların, en ufak bir olayda bakışlarını Hırvatistan’a çeviriyor.

Bosna, Sırbistan, Karadağ, Hırvatistan ya da dünyanın herhangi bir köşesinde yaşayan Boşnakların başına kötü bir şey gelse, ilk yardım isteyeceği ülke biziz. Bizden başka güvenebilecekleri, yardım bekleyebilecekleri bir ülke yok.

Aynı zamanda: Sayın Erdoğan, Boşnakların en çok eksikliğini hissettiği; güven telkin eden, umut ve ümit veren, dirayetini hissettiren bir lider. 

Bursa değil, Saraybosna. Senin ya da benim değil, ümmetin lideri. 

Bu ziyaret esnasında: Ülkemizin ve Cumhurbaşkanımızın bölgedeki etki gücünü bir kez daha gözler önüne seren bir hadise de yaşandı. 

Bosnalı Sırp siyasiler ve her kademeden yöneticiler, bugünlerde, Bosna devletini protesto ediyor. Devlet mekanizmalarını bile isteye kilitliyorlar. Hiçbir resmi toplantıya katılmıyor, alınacak kararların önünü tıkıyorlar.

Dertleri şu: Eski Yüksek Temsilci Valentin İnzko’nun çıkardığı, soykırımı inkâr yasağı yasasını kabullenemiyorlar. İnzko’nun yerine atanan Christian Schmidt’i de kabul etmiyorlar.

Bir Boşnak atasözü şöyle söyler: “İnsan plan yapar, Allah hüküm verir.”

Cumhurbaşkanımızın gelişi, Sırpların tüm hesaplarını altüst etti. Bosnalı Sırpların siyasi temsilcisi konumundaki Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Sırp temsilcisi Milorad Dodik, geri vites yapmak durumunda kaldı.

Dodik, Cumhurbaşkanımızın uçağı Saraybosna’ya indiği esnada, Sırbistan’daydı. Belgrad’dan aldığı emir ile hemen Saraybosna’nın yolunu tuttu. Sayın Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Konseyi arasında toplantı başlamadan, yerini aldı. 

Görüşme sonrasındaki basın toplantısında, suratı asık ve oldukça gergindi. Adeta, patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Yerinde duramıyor, sağa sola sallanıyordu.

Dile kolay: Milorad Dodik, Bosnalı Sırpların, devlet kurumlarını boykot kararını hiçe sayıp, kadük etti. 

Bosnalı Sırp lider Dodik, basın toplantısında, Bosna Hersek’in parçalanmasını kast ederek, “barışçıl yoldan bölünme” gibi bir çıkış yaptı. Ancak iş işten geçti, zincir kırıldı. 

Toplantıya katılma talimatı Moskova-Belgrad hattı üzerinden gelse de bunun adı belli: Tükürdüğünü yalamak.

Türkiye’nin, Rusya ve Sırbistan ile iyi ilişkilere sahip olmasından rahatsızlık duyanlar, eleştirenler var. Elbette, endişelerini alıyoruz, biz de temkinli olmakta fayda görüyoruz. Ancak bu gelişme, onlar için de önemli bir cevap niteliğindedir. 

Dodik’in, görüşme esnasında ve sonrasında, Sayın Erdoğan’a güvendiğini beyan etmesi ve diğer övgü dolu sözleri, Sırbistan ve Rusya üzerinden inşa edilen, diyalog kanalının ne kadar yerinde olduğunun bir kanıtıdır.

Hepsinden önemlisi, tüm dünyaya verilen açık ve net bir mesaj var: Türkiye, önemli. Türkiye, güçlü. Türkiye, yeniden bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türkiye’ye rağmen, hiçbir hamle yapılamaz.

Karadağ ziyaretinden de bahsetmeyi planlıyordum ama olmadı, yer kalmadı.

Nasipse, gelecek yazıda kaldığımız yerden devam edelim.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Nahit sazoglu

Dis politikada bosna ile iliskilerimizi gelistirmeliyiz bunun yani misir ile diplomatik iliskilerimizi acilen gelistirmeliyiz bu gelismeleri devlet politikasi yapmaliyiz

Yaşar

Diline sağlık balkanlardan en doğru haberi senden okuyorum
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23