• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yücel Kaya
Yücel Kaya
TÜM YAZILARI

İblis yeryüzünde ve aramızda yaşıyor, tehlikenin farkında mıyız?

23 Ekim 2025
A


Yücel Kaya İletişim:

 

İblis yeryüzünde ve aramızda yaşıyor, tehlikenin farkında mıyız? 

YÜCEL KAYA 

 

Adem atamız yaratıldığında Rabbimiz meleklere “Adem’e secde edin” dedi. 

Melekler secde etti ancak İblis secde edenlerde olmadı.  

Kur’an’a göre Rabbimiz ile İblis arasında şöyle bir diyalog gelişti. 


‘Sana emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan nedir?’ 

 ‘Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan.’ 

 ‘Öyleyse oradan in! Orada büyüklük taslamak sana düşmez. Çık! Çünkü sen aşağılıklardansın.’ 

 ‘Bana insanların diriltileceği güne kadar mühlet ver.’ 


 ‘Sen mühlet verilenlerdensin.’ 

 ‘Madem beni azdırdın, andolsun ki ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerine oturacağım. Sonra onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım; sen de onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.’ 

 ‘Oradan çık, aşağılanmış ve kovulmuş olarak! Onlardan kim sana uyarsa, andolsun ki, cehennemi hepinizden dolduracağım.’ 

Bu konuşma Kur’an’da da belirtildiği gibi Mele-i A’la’da geçiyor. “mele-i a‘lâ”, kelime anlamıyla: “Yüce topluluk” veya “en yüksek meclis” anlamına geliyor ki İblis’in buradan kovulduğunu anlıyoruz. 

Taha 115-120. Ayetlerde Allah Adem’i uyarıyor. 

‘Ey Âdem! Bu (İblis) senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; yoksa bedbaht olursun.  


Şüphesiz orada aç kalmazsın, çıplak kalmazsın. 

Orada susuzluk çekmez, güneşin sıcağında yanmazsın.’ 

Ama şeytan ona vesvese verdi...” 

Şimdi adım adım asıl konumuza geliyoruz. 

Araf 20-22 

“Derken şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi. Dedi ki: 

‘Rabbiniz size bu ağacı, melek olmayasınız veya ebedî kalıcılardan olmayasınız diye yasakladı.’ 

Onlara, ‘Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim’ diye yemin etti. 

Böylece onları aldatarak (kandırarak) yoldan çıkardı...” 

İşte ne olduysa ondan sonra oldu. 

Bakara Suresi 36. Ayet: 

“Derken şeytan, onların ayağını oradan kaydırdı ve içinde bulundukları nimetten onları çıkardı. 

Biz de dedik ki: ‘Hepiniz oradan inin! Kiminiz kiminize düşman olacak. 

Yeryüzünde belli bir süre için bir yerleşme ve geçim imkânınız vardır.’ ” 

Dikkat ederseniz burada cennetten sadece Adem ile İblis kovulmuyor ‘Hepiniz oradan inin!’ ifadesi geçiyor. Yani Adem, eşi ve soyu ile birlikte İblis ve onun soyu.  

Belirli bir süre için yeryüzüne gönderiliyor. 

İblisin soyu ile birlikte yaşıyoruz 

İşte şu an biz yeryüzünde o belirlenen süre içerisinde, İblis’in soyu ile birlikte yaşıyoruz. 

Adem soylu ve İblis soylu insanlar arasında yaşamaktayız. 

Hangi insanın Adem soyundan, hangisinin İblis soyundan geldiğini bilmiyoruz.  

Bazılarını bir şarkıcı olarak sahnede görüyor İblis’in soyundan olduğunu bilmeden seviyoruz.  

Bazılarını politikacı olarak görüyor oy veriyoruz.  

Bazıları bir devlet başkanı olarak karşımıza çıkıyor.  

Gazze’de olduğu gibi on binlerce insanı katlediyor biz ise onun hâlâ bizim gibi Adem soylu olduğunu düşünüyoruz. 

Allah’ın Adem ile İblis soyunu yeryüzüne gönderdiğini apaçık bildiğimiz halde, kendi örf adet ve kültürümüzü terk ederek, bu iblis soyunu kendimize arkadaş ediniyor, onlar gibi yiyip içiyor, onlar gibi yaşıyor onları kendimize dost olarak görüyoruz. 

Kehf Suresi 50. ayette Allah şöyle uyarıyor bizi. 

“Şimdi siz, beni bırakıp onu (İblis’i) ve soyunu (zürriyyetuhu) dostlar mı ediniyorsunuz?” 

*** 

“Ya Rabbim ben onların gerçekte İblisin soyundan olduklarını bilmiyordum” diyenleriniz olabilir. 

İşte bu yüzden bu yazıya “İblis yeryüzünde ve aramızda yaşıyor” diye başlık attık. 

Onu tanıyalım, uzak duralım ve kendimize Allah’ı dost edinelim diye. 

İblisi ve soyunu nasıl tanıyacağız? 

Bunun cevabını Kur’an-ı Kerim bize veriyor. Şimdi ona bakalım. 

İblis Adem’i cennette nasıl kandırmıştı? 

“Fakat şeytan ona vesvese verdi ve dedi ki: 

‘Ey Âdem! Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayan bir mülkü göstereyim mi?’ Taha 120 

İblis burada; 

“Rabbiniz sizi engelliyor çünkü melekleşmenizi istemiyor” diyerek yalanı “hakikat” gibi sundu. 

“Vallahi, ben size öğüt verenlerdenim.” Diyerek yeminler etti. 

“Ölmemek, kalıcı olmak, güç sahibi olmak istemiyor musunuz?” diyerek bizim zayıf tarafımızı okudu. 

“Bu sizin faydanıza.” Diyerek yasak olana “iyi niyet” kılıfı giydirdi. 

İblis’in vaadi, insanı Allah’ın hududunu aşmaya teşvik eden her “iyi niyetli teklifin” sembolüdür. 

 

Bu yüzden Kur’an bizi defalarca uyarır: 

“Şeytan size vaad eder, sizi boş ümitlerle oyalatır; oysa şeytanın vaadi sadece aldatmadır.” 

(Nisa 4:120) 

İblis’in fısıltıları 

Başta ne demişti İblis: 

“Madem beni azdırdın, andolsun ki ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerine oturacağım. Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım; sen onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.” 

 “Ölümsüzlük” Vaadi → Transhümanizm & Teknolojik Mesihçilik 

“İnsan ölmeyecek; bilimi, genetiği, yapay zekâyı kullanarak Tanrı’nın seviyesine yükselecek.” 

DNA manipülasyonu, bilinç aktarımı, “ölümü yenme” projeleri (örneğin Neuralink, mind-uploading). 

Gerçekte: fâniliği reddetme, yani Allah’ın yaratışına itiraz. 

Aynı Âdem’e söylenen yalan: “Ölümsüz olacaksın.” 

“Bilgi Tanrılığı” Vaadi → Hakikatin yerine veri 

“Artık hakikat vahiyde değil, Google’da.” 

“Her şeyi bil, her şeye eriş — sınır tanıma!” 

Bilginin mutlaklaştırılması: “Bilen Tanrılaşır.” 

Şeytanın fısıltısı: “Artık sana vahiy gerekmez, aklın yeter.” 

Oysa Kur’an: “İnsana az bir bilgi verilmiştir.” (İsrâ 17:85) 

“Mülk ve Güç” Vaadi → Küresel Sermaye & Egemenlik İdeolojisi 

“Para, teknoloji ve kontrol senin elindeyse Tanrı sensin.” 

Mülkün kalıcı olacağı yalanı. 

Modern Babil: sermaye üzerinden insanın hem doğaya hem insana tahakkümü. 

Oysa Kur’an: “Mülk bütünüyle Allah’ındır.” (Âl-i İmrân 3:26) 

“Kendin Tanrı’sın” Vaadi → Modern Hümanizm ve Bencillik Kültü 

“Kendine inan, yeter.” 

“Kimseye boyun eğme, sadece kendini dinle.” 

Bu, İblis’in kendi sözünün yankısıdır: 

“Ben ondan üstünüm.” (A’râf 7:12) 

Günümüzde “öz-sevgi” ve “sınırsız özgürlük” maskesiyle aynı kibir yeniden üretiliyor. 

“Yasaklar seni engelliyor” Vaadi → Ahlâkın Görelileştirilmesi 

“İstediğini yap; helal–haram kavramları seni kısıtlıyor.” 

İblis, Âdem’e de aynı şey söylemişti: 

“Rabbiniz size bu ağacı melek olmayasınız diye yasakladı.” 

Günümüzde bu, “ahlâkî özgürlük”, “kişisel tercih” sloganlarıyla tekrarlanıyor. 

“İnsanı yeniden yaratma” Vaadi → Yaratılışla Oynama 

“Cinsiyet, doğa, genetik… hepsi değiştirilebilir.” 

“Tanrı’nın yaptığı eksikti, biz düzeltiyoruz.” 

Allah, Nisa 119’daki şeytanın sözünü bize hatırlatır. 

“Onlara emredeceğim, Allah’ın yaratışını değiştirecekler.” 

Bugün tam da bu gerçekleşiyor: yaratılışın sınırlarıyla oynayan bir insan türü. 

Onların arasında yaşıyoruz. Ancak; 

Tüm bunları bize sunanların İsrail soyundan oluşunu fark edebiliyor muyuz? 

Yoksa hâlâ tehlikenin farkında değil miyiz? 

Ne demişti İblis? 

“Sonra onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım; sen de onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.” 

Şimdi soru şu: 

Şükredicilerden miyiz? 

 

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Tabiki cennetten kovulup aşağıya indirildi

Ayet böyle der!Allahın ayetlerine inanırız Allah rahmetim ayetlerimize inananlara der! iblis tek değil her yerde var!insan olarak grup olarak siyasi partilere her yere nufus etmiş Yer yüzünde insanları kışkırtmak vesvese vermek için gönderilmiş iblisin göklerde işi yok zaten kovuldu!Ülkemizdede hainler yalancılar iftiracılar malum partilere sızmışlar zaten görüyor ve izliyoruz biz onlara inanmıyoruz ama kendi şeytanları inanıyor!

Çetin

Sağolun,çok çok güzel olmuş.Daha ne olsun.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23