• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Olaylara ibretle bakmalı

18 Eylül 2021
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

Gördüğümüz öyle olaylar var ki muhakkak ibretle bakmak, dersler çıkarmak ve hayatımızı ona göre düzenlemek şart diye düşünüyorum. Sadece karşılaştığım iki olaydan bahsedeceğim.

Biri 28 Şubat döneminin kudretli kişilerindendi. Zamanının itibarlı bir gazetesinin yazarıydı. Yazıları olay olurdu. O dönemin etkili ve yetkili zevatı onun yazdıklarını dikkate alır, inananlar üzerinde baskılarını ve kötülüklerini artırırlardı. O ise adeta bir güç zehirlenmesine girmiş gibiydi. Kendine gelen aşırı güven ile o dönemde, çocuklarının muhalefetine rağmen, karısını da boşamış ve genç, güzel bir hanım almıştı. Üstelik yazarı olduğu gazetede yeni eşinin de yazar olmasını sağlamıştı.

Mal mülk ediniyor, geziyor, yiyor ve genç eşiyle hayatın tadını çıkarıyordu. Yaşlılık ve ölüm aklına bile gelmiyordu.

Ancak tabi aradan yıllar geçti. Haramzadelerin dönemi bitti, bu tiplerin pabucu dama atıldı. Artık yazılarına kıymet veren yoktu, zaten yazmaya devam ettiğini bilen ve onu takip eden de pek kalmamıştı. Kısacası medeni ölü durumuna gelmişti. 

Sonra yazamaz oldu. Yaşlanmıştı da. Yaş olarak oldukça küçük eşiyle anlaşmazlıklar ve kavgalar etmeye başlamışlardı. Boşanma davası açıldı. Çocukları ve genç eşi ‘bu adam tekrar evlenir, mal varlığını başka bir kadına kaptırır’ diye yazarımızı akli denge muayenesine gönderdiler. Zorlukla yürüyor, dalgınlaşıyordu. Kudretli dönemlerinde bayağı mal varlığı edinmişti. Tabi çevresindekilerin gözü o servetindeydi. Kimse yüzüne bakmıyordu, acınacak durumdaydı.

Diğeri ise bir Anadolu şehrimizin hırslı iş adamıydı. Zengin olmayı, hatta bu şehrin meslek olarak en çok kazananı olmayı kendine hedef edinmişti. Görüşmelerimizde ‘şu an giderek kazanç yönünden yükseliyorum’, şehirde mesleğimde kârlılıkta ilk beşteyim’ ve ‘şimdi ikinciyim’ diye durumundaki gelişmelerden haber verirdi. Daha sonraki buluşmamızda ‘İlimizin en fazla kazananıyım, villa yaptırdım orada oturuyorum, çok pahalı arabam var’ gibi laflar etmişti. 

Son gördüğümde ise yaşlanmış, perişan durumdaydı. Acıdım, çünkü yakalandığı amansız hastalığın tedavisi için serveti de işe yaramıyordu.

Söyleyeceğim o ki inanan insan açgözlü olmamalı, çevresinde olan bitene ibret nazarıyla bakmalıdır. Mümin kanaatkâr insandır. Ondan tatminsizlik beklenmez. Allah’ın verdiği çeşit çeşit nimetleri yiyip ona şükretmekle beraber; en iyi gıdalarla beslenmeyi, en lüks yerlerde ikamet etmeyi, en pahalı araçlara binmeyi hayatın gayesi kabul etmez. Zira onun daha önemli görevleri ve idealleri vardır. Ayrıca müminin böyle olması dünyaya sırt çevirmesini gerektirmez, aksine kazanır; bununla birlikte kazandıklarını yoksullarla paylaşmaktan zevk duyar. Çünkü bu onun için bir ahiret sermayesidir.

Hayat göz açıp kapayıncaya kadar çabucak geçiyor. Kendimizi her an gözden geçirebiliriz ve sonraki günlerimizi olumlu değişikliklerle geçirebiliriz. Arkamıza geçmiş yaşantımıza baktığımızda vicdanımızın ve gönlümüzün rahat olması ne büyük mutluluktur.

Rabbim ibret alan kullarından eylesin…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Şahin 66

İnsan ibret alsaydı ibretlik olurmuydu herşeyi unutup hatalarımıza devam edeceğiz dünya kuruldu kurulalı bu böyle tek ğaye son nefeste iman inşallah

ali erkan

Değerli Hocam, ne güzel ifade etmişsin. İnsan aç gözlü, nefis azgın, gemsiz bir at. Açgözlerin gözünü toprak doyurur.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23