• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Merhamet timsali Sayın Cumhurbaşkanımız

22 Mayıs 2021
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

Birkaç gün önce muhalefet partilerinden birinin lideri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için “Bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu” diyerek çirkin ifadeler kullandı.

Aslında Sayın Cumhurbaşkanımız nefret dili kullanan bu kişiye gereken cevabı verdi:

“Utanmadan sıkılmadan kalkıp beni Netanyahu ile aynı kefeye koyacak kadar ahlaksızlaşan bizde siyasetçi var. Filistin dendiği zaman benim ciğerlerim adeta sese gelir ve o, Filistin’in haritadaki yerini bilmeyecek kadar zavallıdır. 40 yıllık siyasi hayatı bunlarla mücadele ede ede geçmiş olan bir Erdoğan’a sen bunu söyleyemezsin, bu senin ne haddinedir ne de sana böyle bir fırsatı kimse vermez.”

Erdoğan ayrıca “Netanyahu hiçbir zaman bizim dostumuz olmamıştır, olmayacaktır. Netanyahu’ya karşı bugüne kadar verdiğimiz mücadeleyi bundan sonra da vererek yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Sayın Cumhurbaşkanımız gibi merhametin timsali bir zata böyle iftiralar atmak herhalde bizdeki gibi çapsız siyasetçilerin marifetidir. Aslında FETÖ’cü ağzı (hatırlarsanız Fuat Avni ile benzerlikler taşıyan) bu saçma sapan, nefret dilli sözlere cevap vermeye bile gerek yok. Ancak yine de bazı gerçekleri yazmak istiyoruz.

Cumhurbaşkanımız niçin merhamet timsali?

 Merhametin temeli empatidir. Yani zor durumda olanın, muhtacın, sıkıntısı olanın yerine kendimizi koymaktır. Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin her yerindeki kedere ve afete, Somali’den Myanmar’a dünyanın her ülkesindeki acı ve felaketlere anında empati duymaktadır. Bunu her felakette müşahede ediyoruz. Acı içinde olanlardan bahsederken takındığı tavır, bazen gözlerinin yaşına hâkim olamayışı ve bunu samimi yapması Cumhurbaşkanımızın güzelliklerindendir.

Zalim olan ise empati yapamaz, başkalarının acısı ve kederi onu zerre kadar ilgilendirmez.

Merhametin bir başka özelliği acıma ve sevgi göstermedir. İnsanları başkalarına iyilik ve yardım etmeye yönlendiren duygudur. Cumhurbaşkanımız bu konuda da belirgin özelliklere sahiptir.

 Empati yeteneği kaybolunca ve kişi kendini hayatın merkezinde görünce narsistik kişilik ortaya çıkar. Böyle kişiler karşısındaki insanı anlayamaz ve sadece kendini düşünür.  Bütün insanların ona hizmet etmesi gerektiği kanısındadırlar. Acımasız zalimler bedelini ödemeden, çabalamadan her şeyin en güzelini, en mükemmelini hak ettiklerine inanırlar.  Sayın Cumhurbaşkanımız ise sevgi ve samimiyet doludur.  Gecesini gündüzüne katarak, en ufak ayrıntıyı hesaba katarak çalışır, gayret gösterir, yorulmak nedir bilmez.

 Şu an dünyanın sayılı ve ülkemizin gelmiş geçmiş en etkili liderlerinden olan Cumhurbaşkanımızın buna rağmen gurura ve kibre kapılmayışı, mütevazılığını sürdürüşü, istişareye önem verişi, ortak akılla hareket edişi gerçekten hayranlık uyandırmaktadır.  Cumhurbaşkanımız diğer insanları da sevmekte,  her vatandaşı önemli görmektedir.   Yoksulla, özürlü ile yaşlı ile sık beraber olmakta,   kabristanı sık ziyaret ederek ölümden ibret almaktadır.  Hâlbuki zalimler başka bireyleri hiç önemsemezler.

Cumhurbaşkanımızın bu kadar güce ve yetkiye rağmen sevecenliğini ve hoşgörüsünü muhafaza etmesi, kesinlikle öfkeye ve gerginliğe düşmemesi, sağlıklı özgüvenli kişilik yapısını sürdürmesi  (gerçek anlamda sevgi alışverişi yapabilen) takdire şayandır.

Zalimler için ölüm fikri korku verir. Cumhurbaşkanımız ise inanmış bir Müslüman olarak ölümle barışıktır ve dinimizin telkin ettiği sevgiyi, merhameti ve bağışlayıcılığı öne çıkarır.

Zalim olanlar kısa vadede başarılı görünseler de uzun vadede kesinlikle başarılı olamazlar.  Zalimlerin aşırı özgüvenleri, sonunda performanslarını baltalar. Narsistlik kişilik yapısı onları çevrelerinden koparır, yalnız kalırlar.  Başka insanlarla duygusal açıdan sıcak, ilgili ve sevgi dolu ilişkiler kurmaktan yoksundurlar.  Onlar sevilen patron veya lider değildirler.  Başarıyı bir ekiple paylaşmaktan çok, bütün payeyi kendilerine çıkarmayı yeğlerler.  Ama başbakanımız gün geçtikçe daha çok sevilmekte,  samimiyetine daha çok inanılmaktadır.  Ekibine önem vermekte, her zaman onları taltif etmektedir.

Zalimler dikkati çekmek, ilgiyi üzerlerinde toplamak, kendilerini methetmek için yalana başvurur, hayali olaylara sığınırlar. Hâlbuki Cumhurbaşkanımızın ağzından hep doğru söz çıkar ve yapamayacağı taahhütte bulunmaz.  Dobra ve samimidir. Kendisiyle barışık ve mutlu bir kişiliğe sahiptir.

Dünya mazlumlarının ümidi

Sayın Cumhurbaşkanımız bir dünya lideri olarak Birleşmiş Milletler kürsüsünde vicdanın ve mazlum milletlerin sesidir. Yoksul ve sömürülen Afrika ülkelerinden Lübnan’a, Kosova’dan Mısır’a, Libya’dan Suriye’ye kadar her milletin sevgisini ve güvenini kazanmış liderdir. Özellikle İsrail ve Netanyahu zulmü altında inleyen Filistin halkı için bir ümittir, insanlar toplu halde onun adını anmaktadırlar.

Kısacası Sayın Cumhurbaşkanımızla Netanyahu arasında benzerlik kurmak acımasızlıktır, zulümdür ve merhametsizliktir. İkisi birbirinin tam zıddıdır.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

... günlük yazı sayısını haftada en az beşe çıkmasını bekliyoruz

ABDULLAH

KARDEŞİM KADINCAĞIZ KENDİNİ ANLATMAK İSTEMİŞ BÖYLE BİR YOL TERCİH ETMİŞ.... AKLI KIT OLANLARI LÜTFEN MAZUR GÖRÜN...........
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23