Kürt ve Türk kardeşliğini, İmralı’da Öcalan’a anlatmak isterim
Kürt ve Türk kardeşliğini, İmralı’da Öcalan’a anlatmak isterim
RAMAZAN TOPDEMİR
Kamuoyundaki söylemler ve ifadeler halkı etkiliyor doğal olarak. Özellikle Öcalan’ın bazı söylemlerinin tam resmini ortaya koymak gerekir. Güneydoğu bölgemiz ile ilgili çalışmalar yapan bir bölge vatandaşı olarak; Kürt ve Türk kardeşliğini Öcalan’a, İmralı’da anlatmayı talep ediyorum. Bu konu bir vatandaşlık vazifesidir. İlgililere ve yetkililere bu durumu beyan etmek isterim.
Yani Kürt Türk kardeşliğinin tam fotoğrafı dünden bugüne net ve doğaldır. Kürtler ve Türkler tarih boyunca hep kardeşçe yaşamışlardır. Bu topraklarda Kürt ve Türkler akrabadır, kirvedir, kardeştir, kız alıp vermiştir. Örneğin; Rizeli Sanatçı Tarkan, Şanlıurfalı, Pınar Dilek ile evlidir ve bir çocukları vardır. Konu ile ilgili daha binlerce akrabalık örnekleri vardır.
Öcalan’a dair bazı notlar:
1-Kürt ve Türk kardeşliği bir protokol ile ya da bir sözleşme ile taahhüt altına alınamaz.
2-Fırat ve Dicle nehirlerini kapsayan Mezopotamya topraklarının tümünde Anadolu halkı yaşıyor. Yani Kürtler, Türkler, Zazalar, Aleviler ve daha birçok halk bulunmaktadır. Bundan dolayı Mezopotamya denilince siyasi bir vurgu yapılması doğru değildir.
3-Öcalan ana dilden söz eder ancak “Kürtlere, Kürtçe öğretemedik” itirafını da yapar. 1908 yılında İstanbul Çemberlitaş, Divanyolu’nda “Bedirhanlar aşireti Kürtçe okul açmış ancak talep olmadığı için kapanmıştır. Diğer bir örnek: 1996’da İstanbul Unkapanı’nda açılmış olan “Kürtçe Dil” kursu da kapanmıştır. Yani anadilde eğitim talebinde bulunanlar önce kendileri ve çocukları öğrenmelidir. Bütün dilleri herkes konuşuyor. Kimse anadilini konuşunca ceza almıyor.
4- Öcalan her nedense yabancı filozofları, düşünce adamlarından alıntılar yaparak; “Kürtlere bir pusula” ortaya koyar. Oysa Doğu bölgemizde yetişen Kürt ve Türk kardeşliğine önem veren alimler, düşünce adamları vardır. Bunlar arasında Said Nursi, Osman-ı Sevri, Faki Teyran, Ahmed-Hani’den ve Ahmedi Hani’nin dev eseri Mem u Zin’inden; Kürt yazar ve şair Şeref Han’dan ve onun eseri Şerefname’den de söz etmek gerekir.
5-Sayın Devlet Bahçeli ile 14 Kasım 2024’te makamında görüştüm. Devlet Bahçeli’nin “Milli Birlik ve Kardeşlik” vurgularının bir benzerini Öcalan da yapmalıdır ki günümüz realitesi ortaya çıksın.
6-Basından okuduğumuz kadarı ile Öcalan, CHP Genel
Başkanı Özgür Özel ile görüşmek istiyormuş. Kürtler ile bütünleşemeyen partiler, şahıslar hep sahnenin dışında kalmışlardır. CHP 1950 seçimlerinde kazandığı 60’tan fazla vekilin 56’sını Doğu bölgesinden çıkardı. Daha sonraki yıllarda Ecevit döneminde 35 Kürt vekil vardı. Bu süreçten sonra CHP Kürtlerden destek alamadığı tarihsel bir durumdur.
7- Öcalan’ın ve HDP ya da DEM Partisi’nin, Doğu ve Güneydoğu ile ilgili bir kalkınma projesi bir kalkınma modeli konuları ile ilgili bir söylem ve eylem basına hiç yansımadı. Arşivlerde de bulunmamaktadır. Bu konuda Kürt siyasetçi Diyarbakırlı Yusuf Azizoğlu, Şerafettin Elçi’nin bölgeye yaptığı kalkınma hamlelerini örnek almam mümkündür.
8-Öcalan’a tavsiye etmek istediğim Kitaplarım: Birinci kitabım: “Atatürk’ün Doğu ve Güneydoğu Politikası ve GAP”, İkinci kitabım: “Atatürk’ün Demokratik Söylemleri (Hürriyet Gazetesi yazılarım)”, Üçüncü ve yeni çıkan kitabım: “Atatürk’ten Bahçeli’ye Güneydoğu Politikası” adlarından oluşmaktadır.
9-Öcalan’ın bakış açısını özetleyen yazıma 21 Mart 2015’teki Hürriyet Gazetesi’nde ulaşmak mümkündür. (Sözünü ettiği yayınları İmralı Heyeti isterse adrese rahatlık ile götürebilir.)
Sonuç: Devletin birlik ve bütünlüğü esas alınarak; Misakı Milli sınırları içinde Türk ve Kürtlerin kardeşliği pekiştirilmelidir. Söylemler her daim kuşatıcı olup çözüm projeleri yabancı değil yerli ve milli olmalıdır. Yani kazanan kardeşlik olmalı yani kazanan Türkiye olmalıdır.