• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
TÜM YAZILARI

YARATILIŞ VE YARATICI (22)

12 Ekim 2025
A


Prof. Dr. Yusuf Özertürk İletişim:

YARATILIŞ VE YARATICI (22)

Prof.Dr. YUSUF ÖZERTÜRK

İNSANIN MUHTEŞEM YARATILIŞI KADIN ÜREME SİSTEMİ

*Kadın üreme sistemi; Üretim tesisi, ekleri ve taşıma vasıtalarından müteşekkildir. Kadın üreme sisteminin temel ürünü Yumurta hücresidir (Ovum).Yumurta hücresi, leğen kemiğinin (pelvis) iki yanında yer alan Yumurtalıklarda (Ovaries) üretilir. 

Yumurtalıklar, yumurta ve hormon üretimi için tasarlanmışlardır. Yumurtalıklarda çok sayıda yumurta kesecikleri (foliküller) vardır.                                                                                       

Yumurta hücresi (Ovum) üretimi (Oogenez)                                     

*Yumurta üretimi (oogenez), yaklaşık 7 haftalık gebelikte Dişi fetüste (cenin) ilkel germ hücrelerinin (doğmamış bebekteki cinsiyet hücresi) yeni oluşan yumurtalığa yerleşmesiyle başlar. 


İlkel germ hücreleri mitoz bölünme (kromozomları bire bir kopyalanır.) ile Oogoniyumlara dönüşür. 


Oogonialar da mitoz bölünme ile ilk Oositlere (olgunlaşmamış yumurta hücresi) dönüşür. Kız bebeğin doğumuna kadar yaklaşık bir milyon yumurtası vardır. Kız bebek doğup ergenlik yaşına gelinceye kadar yumurtalar olgunlaşmamış bir halde kalır. Kız çocuğu ergenlik yaşına geldiğinde (10-13 yaş) sadece 300.000-400.000 yumurta hücresi kalır. Bunların hepsi olgunlaşamaz. Bir Kadın üreme ömrü boyunca sadece 300-400 yumurta yumurtlar. Yumurta hücresi üretimi, erkeklerde olduğu gibi devamlı değildir.                                             

*Büluğ çağı (ergenlik) ile birlikte erkek vücudunda yaşanan değişikliklerin bir benzeri de kadınlarda yaşanır. Kadın üreme sistemi de, erkek üreme sistemine uygun ve onu tamamlayacak şekilde hazırlanır. Kızlar büluğ çağına gelince, orta beyinde bulunan Hipotalamus adeta üreme zamanının geldiğini anlar ve yumurta hücrelerinin gelişmesini başlatması için Hipofiz bezine emir verir. 

Hipofiz bezi bu emri anlar ve yumurtalıklara emri ileten hormonları üretmeye başlar. Hipofiz bezinden evvela Folikül Uyaran Hormon (FSH) salgılanarak kan yoluyla yumurtalıklardaki foliküllere gelir. FSH yardımıyla yumurta keseciklerinde yumurta olgunlaşması başlatılr. 



Yumurta keseciklerinde (foliküllerde) önce mitoz bölünme ile primer Oositlere, ardından da mayoz bölünme (meiosis) ile ana hücredeki 46 kromozom sayısı yarıya inerek, yani 23 kromozomlu sekonderOosite (cinsiyet hücresi-ovum) farklılaşır. 

Bu sürecin tamamlanması ortalama 14 günü alır. Kadında üretilen yumurta hücresinin kromozomlarına ilmi literatürde ‘X’ kromozomları adı verilmiştir. Hipofiz bezi ikinci olarak, Luteinize edici Hormon (LH) adı verilen bir hormon salgılayarak yumurtalıklara bildirir. LH’nun etkisiyle her yumurta keseciğinde her ay bir adet yumurta hücresi olgunlaşır. 

Her ay bu keseciklerden biri çatlayarak içindeki yumurta hücresi serbest kalır. Serbest kalan yumurta hücresinin yakalanıp, erkek tohum hücresi (sperm) ile dölleneceği yere kadar taşınması gerekir. 

Aksi halde yumurta hücresi hareket edemediğinden olduğu yerde kalır ve döllenme de gerçekleşemez. İşte bu işi yumurtayı taşıma tüpleri (Fallopian tubes) yapar. Fallopian tüpü saçaklı kollarıyla bir ahtapot gibi serbest kalan yumurtayı yakalar ve itina ile kasılma hareketleriyle döllenmenin olacağı yere kadar taşır (Gelini, Güvey’e taşıma gibi). 


Buna yumurtlama evresi veya Luteal evre denir. Şayet cinsi birleşme olur ve erkeğin tohum hücresi (sperm) tüplere ulaşıp yumurtayı döllerse, yeni yaratılacak bebeğin (insanın) ana hücresi ‘Zigot’ oluşur ve hamilelik başlar. Eğer döllenme olmazsa, tüplere atılan yumurta hücresi Rahmin iç tabakası (Uterus iç tabakası) ve adet kanaması ile birlikte vücuttan dışarı atılır. 

Ergenlikten menopoza kadar (kadının üreme döngüsünün sona ermesi) her ay devam eden bu döngüye ‘Adet döngüsü (adet kanaması, menstrüel döngü) adı verilir. Şimdi, SORU ŞU; Bu şuursuz, ilimsiz hücre/hücre toplulukları bu işleri nasıl kavrıyor, anlıyor, karar alıyor, iletişime geçiyor, uyguluyor ve geleceği nasıl biliyorlar? 


Ya bu hücrelere 21.yy.ilim adamlarının bilemediği bir bilgi, yapamadıkları bir kudret vereceğiz, ya da bütün bunları bilen, tasarlayan, yapan, gaybı da bilen bir ‘Âlim-i küllüşey’in yaptığını kabul edeceğiz.                                                                  

Devam edecek…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23