• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Armağan
Mustafa Armağan
TÜM YAZILARI

Kıbrıs’ı bize kazandıran ve köylere kadar yol yaptıranları astınız!

23 Ekim 2025
A


Mustafa Armağan İletişim: [email protected]

Kıbrıs’ı bize kazandıran ve köylere kadar yol yaptıranları astınız!

MUSTAFA ARMAĞAN

Bu ülkede 10 yıl Başbakanlık yapmış olan Adnan Menderes halk ile devlet arasındaki bağı tekrar kuran öncü siyasetçidir. 

27 yıl süren CHP iktidarının ardından Türkiye’nin ekonomik ve sınaî kalkınmasına ve halka insanca muamele edilmesine yönelik ilk cesurca adımların atıldığı DP’nin kadrosu yalnız Yassıada ve idamlarla değil, başardıkları ‘devrim’le hatırlanmalıdır. Bir ‘devrim’ ki cuntanın kanlı darbesiyle durdurulabilmiştir.

Darbeye saatler kala Eskişehir’de hâlâ iki ilkokulun temelini atmakla meşgul bulunan Menderes’e gel de hayran olma. Hayır, acımayın Menderes’e, bu yanlış, o hayran olunacak bir liderdi. Türkiye’yi Tek Parti karanlığından çıkarıp, “Büyük Türkiye” haline getirme mücadelesinin kahramanlarındandı.


Kıbrıs’ta bugün Türk askeri varsa bu başarı 1959’da Londra antlaşmasıyla garantörlük hakkımızı kabul ettiren Fatin Rüştü Zorlu sayesindedir ki o da darbe kurbanlarındandır.   

Osman Şimşek adlı yedek subay anlatır. Ankara’dan Yeşilköy havaalanına getirilen Menderes, askeri bir uçakla Yassıada’ya nakledilecektir. Şöyle anlatır kısaca (tam metni Son Demokratlar adlı kitabımda):


“Uçağın içinde iki sıra halinde oturduk. Ben tam karşısına geçtim, gözlerine bakıyorum. O da benim sevecen bir şekilde baktığımı görünce konuşmaya başladı.


Bizim suçumuz nedir, biliyor musun?, dedi. 

Ben ‘nedir?’ diye soramadım tabii ama meraklı gözlerle baktım. Uçağın gürültüsü arasında şunları söyledi:

Suçumuz bu millete insan olduğunu hatırlatmaktı.”


Dün bir hatırat okurken 62 yıl önce geçmiş enteresan bir hatıraya vakıf oldum. 

Adalet Partisi’nde Süleyman Demirel ile liderliğe oynayan ve kaybeden Dr. Sadettin Bilgiç anlatsın, biz hem halkın gözünde Menderes’in kıymetini hem de Anadolu irfanı denilen şeyin ne olduğunu öğrenelim. Okuyoruz:  


“AP Genel İdare Kurulu, partiye gelir sağlamak amacıyla 1962 yılında bir piyango düzenlenmişti. (…) Hem 1963 yerel seçimlerinin hazırlıklarını incelemek, hem de piyango ile ilgili durumu öğrenmek için, Adana Milletvekili Ali Bozdoğanoğlu’nun özel otomobili ile Ankara’dan hareket ederek, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Yozgat, Çorum ve Samsun illerine gidecektik. Ankara’dan çıkarak önce Nevşehir’e ve Kırşehir’e uğradık, oradan Kayseri’ye geçtik. Gerekli temaslarımızı yaptık ve hapisaneyi ziyaret ettik. 

Yolumuza devam ederek, Yozgat’a gitmek üzere sabah saatlerinde Erkilet’te (…) bir köye geldik. Ondan sonra yol devam etmiyordu. 


Köyün girişinde 55-60 yaşlarında bir vatandaş, kaput gömlek, kaput don, başında bir takke, boynunda bir çevre, yalın ayak, bir çift öküzle düven sürüyordu. “Ağa, emmi, efendi” diye arabadan inip seslenmemize rağmen bize bakmıyordu ve cevap vermiyordu. Sonunda ısrarımıza dayanamadı:

Ne var, ne istiyorsunuz? diye sorduktan sonra, siz burada tıkandınız, gidemiyorsunuz, yolu soracaksınız, dedi.


Evet, dedik ikimiz birden.

Sanki takkesini geri itiyormuş gibi elini başına götürdü ve geldiğimiz yola doğru döndü. Bize kim olduğumuzu, niçin geldiğimizi sormadan:

Şu yukarıdaki Kemerli Köprü’yü görüyor musunuz, onun arkasındaki kesme taşlı Kubbeli Camii’yi de görüyor musunuz?


Cevap vermemizi beklemeden devam etti:

O köprü, o cami Alaaddin Keykubat zamanında yapılmış. Bu köy için yapılmamış. Kayseri-Samsun yolu üzeri diye yapılmış ama, zamanla bozulmuş. Biz 716 sene bekledik. Bir gün deve böğürür gibi koca makinalar geldi. Köycek üşüttük, bu yol yeniden açılıyordu, sevindik. Aradan çok geçmeden bu iş burada durdu. Sonradan öğrendik ki, siz bu yolu yaptıran adamı asmışsınız. Bakalım biz kaç yüz sene daha bekleyeceğiz? Bu yol buraya kadardır. Burdan aşağı gitmez.

Sözünü kesmeden ekledi:

Nereye giderseniz gidin!”


Sadettin Bilgiç köylü ‘emmi’nin bu tokat gibi sözünün ardından “O köylü vatandaşın bize verdiği dersi gezimiz boyunca ve sonra hiç unutmadık. Belki cahil olduğu halde, milleti millet yapan hars, kültür ve şuur sözlerinde fazlası ile vardı” diye yazar. (Hatıralar, Boğaziçi Yay., 1998, s. 117-118.)

Tuzu kuru darbecilerden değil, Erkilet köylülerinden dinlerseniz Menderes’i, gözyaşlarınız dinmez. 

Bir şey daha düşmez aklınızdan: Milletin kendisine hizmet edeni unutmadığı gerçeği… 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

MUZAFFER..

ŞEHİT LERİN YÜZÜNE NASIL BAKACAKSINIZ MÜSLÜMAN AHİRETTE DE, VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR, ALLAH C.C RAZI OLSUN HAZRETİ MUHAMMED MUSTAFA SAV KOMŞU EYLEYE ,AMİN........ELLERİNDE ( İ P ) BEKLİYORLAR.........VATAN HAİNİ LERİ DİNİ İSLAM DÜŞMANLARI BELİ DİR c h p = MÜSLÜMAN GORUMLU KAFİRLER..........SAKIN HA SAKIN ÖLMEYİN..........

tug

menderes cinayetini isleyenler ; osmanlıyı, ingilizle birlik olup şimdiki düzeni kuran isimleri bizden, dna ları gayrimüslim olan, subay , hakim savcı görünümlü, politikacı , medya mensubu vs. görünümlü haçlılardır / ingiliz işbirlikçileridir, ingiliz 5. kolu dur??
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23