• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Armağan
Mustafa Armağan
TÜM YAZILARI

CHP’li bakan İstiklal Savaşı’na gelen yardım parasını borsada batırmıştı

20 Mart 2025
A


Mustafa Armağan İletişim: [email protected]

CHP’li bakan İstiklal Savaşı’na gelen yardım parasını borsada batırmıştı

MUSTAFA ARMAĞAN

Dün Ekrem İmamoğlu ve avenesinin gözaltına alınmasıyla dengeler altüst oldu bir kere daha. Kartlar yeniden karılmaya başladı. 

Şu kadarını söyleyeyim ki, eskiden beri böyleydi CHP. 

CHP tarihinde üstü kapatılmış nice yolsuzluklardan biri vardır ki, İmamoğlu ekibinin yolsuzluk iddialarına tarihten bir ışık düşürecek niteliktedir.

Milli Mücadele yıllarında Rusların bize 1 milyon altın yardım ettiklerini biliyoruz. İkinci partide alınan 500 bin altının 100 bini askerî müşavir olarak Moskova’ya giden Safvet (Arıkan) ve Nuri (Conker) beylere teslim olunarak silah, uçak ve mühimmat satın almak üzere Almanya’ya gönderilmişti. 

O Safvet Arıkan ki aşağıda anlatacağımız vatana ihanet derecesindeki vahim skandaldan sonra ödüllendirilir gibi Milli Eğitim ve Milli Savunma bakanlıkları ile CHP Genel Sekreterliği koltuklarına oturtulacaktır.  

I. Dünya Savaşında yenilmiş ve Versay Barış görüşmelerinden ağır bir tazminat yüküyle çıkmış olan Almanya’da piyasaların ensesinde enflasyon canavarı vardır, her enflasyonist ekonomide olduğu gibi borsa kârlı bir spekülasyon aracıdır. 

Güya Alman Markına çevirdikleri Rus altınlarıyla silah almak için kapı kapı dolaşmakta olan Safvet ve Nuri beyler bu sırada uyanık bir Alman borsacıyla tanışırlar. Borsacı kendilerine, ellerindeki parayı çoğaltmak yerine niye beklettiklerini sorar. Üstelik enflasyon meblağı günden güne eritirken... Sonuçta borsada kazandıkları parayla vatanlarına hizmet etmeyecekler midir? 

İki ahbap çavuşa gayet mantıklı gelen bu teklifi kabul ederler ve o sırada Milli Mücadele’nin su gibi, ekmek gibi ihtiyaç duyduğu silah parasını olduğu gibi borsaya yatırırlar. Sonuç tam bir fiyaskodur. Paralar Alman borsasında batar. Sözde yanlış kâğıda oynamışlardır(!). Neticede Alman borsacının, borsa nedir bilmeyen gafil(!) subaylarımızı aldattığı anlaşılır ve milletin parasını batırmış olarak ellerini çırparak dönerler Ankara’ya.

Bu yüklü miktardaki paranın göz göre göre çarçur edilmesi tabii ki, Mecliste şiddetli bir tepki uyandırır. Nuri ve Safvet beyler Divan-ı Harbe (Yüce Divana) verilir. Lakin onlara kim dokunabilirdi ki? Kollandıkları için sonuç çıkmaz ki, neden çıkmadığını daha önemlidir. 

Garibanlar en ufak bir kusurlarında darağacını boylarken yargı iki ahbap çavuşun Almanya’da onca parayı batırmasında nasılsa kasıt unsuru bulamamış, bu vahim skandala bir “kaza” muamelesi yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde vekillik, bakanlık ve CHP genel sekreterliği dahil kritik roller oynayacak ikilinin “irtikâb” suçu ört bas edilmiştir.

Kâzım Karabekir Paşa Bir Düello Bir Suikast adlı kitabında 1933 yılında bir gazetede kendisine iftira atan Nuri Conker’in vaktiyle yardım paralarını nasıl yediğini, buna karşılık Mustafa Kemal tarafından nasıl korunduğunu ve şimdi neden tetikçilik yaptığını olanca netliğiyle ortaya koyar.

Karabekir Paşa Nuri Conker ile Harp Okulu’nda aynı sınıfta okumuş, onu Manastır’da İttihad ve Terakki’ye kendisi kaydettirmiştir. Fakat hiçbir görevinde başarı gösterememiş, hatta Muş’ta tümenini bırakıp kaçmış, kolordu komutanı Mustafa Kemal ise bu samimi arkadaşını, o sırada “aklını kaçırdığını” ileri sürerek kurtarmıştır! İstiklal Savaşı sırasında kendisine silah, mühimmat ve uçak alması için verilen tam 1 milyon lirayı Almanya’da eritmiş, sonra da ‘Eyvah dolandırıldık’ diye eli boş dönmüştür.

Karabekir’e göre Nuri Conker’i kurtaran yine Gazi olmuş, o da efendisine sadakatini ispatlamak için kendisine hayasızca saldırmıştır. Karabekir Paşa, Nuri’nin kendisine saldırmasının işte o 1 milyon liranın ‘şükran bedeli’ olduğunu yazar. Velhasıl 1924 yılında kendisinden hesap sormaya kalkan komisyon başkanı Karabekir’den intikamını 1933 yılında almaktadır.

Komisyon 18 Mayıs 1924’de raporunu Bakanlığa vermiş, Nuri ve Safvet’den batırdıkları veya yedikleri paranın hesabının sorulmasını beklemiş, ne var ki, bir el yargılama belgelerini Milli Savunma Bakanlığından almış ve işin durdurulmasını TBMM Başkanı Kâzım’a (Özalp) emretmiştir.

İşte İnkılap Tarihinin sahtekâr yüzü! 

Ve işte CHP’nin kirli mazisinden lekeli bir sayfa daha.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

:))))))))))))

 Yolsuzluk filan diyor bşr de :))))))))))) Yolsuzluk ha??? :)))))))))

MUZAFFER..

ELİNE SAĞLIK HOCAM ALLAH C.C RAZI OLSUN ÖMRÜNÜZ BEREKET VERSİN İNŞALLAH, YANİ ÖZETLE GENETİK TİR DİYORSUNUZ.......TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN DÜŞMANLARI DIR LAR PROJE ELEMANLARI DİR LAR......VATAN HAİNİ LERİ DİR LER.......AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ........VATAN SEVGİSİ MAYA GİBİDİR SÜTÜ BOZUK OLANLARDA TUTMAZ......
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23