• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Muhammet Kutlu
Muhammet Kutlu
TÜM YAZILARI

Bostan korkuluğu…

24 Kasım 2025
A


Muhammet Kutlu İletişim:

Bostan korkuluğu…

Muhammet Kutlu

Bilindiği gibi, İçişleri Bakanlığı, Cumartesi günü, Ankara Büyükşehir Belediyesinin (ABB) konser harcamalarında usulsüzlük yapıldığına yönelik iddialara ilişkin ABB Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevini ihmal” suçlarından soruşturma yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na izin verdi.

Bakanlığın verdiği soruşturma izninin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Yavaş, konser soruşturması kapsamındaki iddianamede adının dahi geçmediğini belirterek, “Hatırlanacağı üzere; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘konser soruşturması’ kapsamında, adımın dahi yer almadığı bir iddianame için İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep edilmişti. Bu talep üzerine Bakanlık belediyemize müfettiş görevlendirmiş, ben de yazılı ifademi sunmuştum. Bakanlık; daha önce ifade dahi almaya gerek görmediği bu konuda, bu kez benim ve Özel Kalem Müdürüm hakkında ‘soruşturma izni’ kararı vermiştir. Oysa geçmiş döneme ilişkin onlarca şikâyette, birimlerin yaptıkları işlerden belediye başkanının sorumlu tutulamayacağı yönünde kararlar verilmişken bugün tam tersi bir uygulamaya gidilmesi, açık bir çifte standarttır. Herkese ayrı ayrı işleyen bu adalet anlayışının kabul edilmesi mümkün değildir. Ayrıca yasal hakkımızı kullanarak en kısa sürede Danıştay’a itiraz edeceğiz. Daha kapsamlı açıklamayı ise pazartesi günü kamuoyuyla paylaşacağım” dedi.

Kısaca hatırlayacak olursak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi ve bilirkişi raporlarına göre, ABB'de 32 konser hizmet alımında belediyenin, 154 milyon 453 bin 221,60 lira zarara uğratıldığı iddia edilmişti.

Soruşturma kapsamında 23 Eylül'de aralarında eski belediye bürokratları ve şirket yetkililerinin de bulunduğu 14 şüpheli, “görevi kötüye kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlarından gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden 5'i çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından, “zimmet” ve “kamu kurum veya kuruluşların ihalesine fesat karıştırmak” suçundan tutuklanırken, 9 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.


Soruşturma tamamlanarak 5'i tutuklu 14 sanık hakkında “nitelikli zimmet” suçundan 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle 59 sayfalık iddianame hazırlanmış ve Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti.

İşte soruşturmanın ilk açıldığı günlerde yaptığı basın toplantısıyla konser ihalelerinde usulsüzlük olmadığını savunan ABB Başkanı Mansur Yavaş, aynı soruşturmadan kendisi hakkında İçişleri Bakanlığı’nca soruşturma izni verilmesini çifte standart olarak görüyor…

Yavaş’ın, kendi belediye bürokratlarının düzenlediği konserlerde yapılan usulsüzlüklerden haberi olmadığını ileri sürmesine, siyasilerden gazetecilere, sosyal medya yorumcularından, çok sayıda sosyal medya hesabına kadar “Sen bostan korkuluğu musun?” şeklinde tepkiler geldi.

Bir kere ben bu tepkilerin hem ABB Başkanı Mansur Yavaş’a hem de “bostan korkuluklarına” haksızlık olduğunu düşünüyorum.


Şöyle ki; Sayın Mansur Yavaş, 2019’da “Yavaş Gardaşım Yavaş, geliyor Mansur Yavaş” şeklindeki bir seçim şarkısıyla seçildi. Yani “Ben şöyle uçarım, böyle kaçarım, çok hızlıyımdır, arı gibi çalışkanımdır” falan demedi.

Hatta aynı yıllarda bir açıklamasında, yol yapımının trafiği arttıracağını savunan Yavaş “Ne kadar çok yol açarsan, trafik o kadar sıkışır. Bu işin çözümü toplu ulaşımdır, metrodur” bile dedi. Gerçi göreve geldiğinden beri bir metre bile metro yapmadı ama olsun…

Sonra herkesin bildiği gibi Ankara trafik sıkışıklığında İstanbul ile yarışır hale geldi. Sayın Yavaş, birkaç kavşak dışında yedi yılda Ankara’ya önemli bir yatırım yapmadı. Hatta parklardaki ağaçlar, havuzlar kurudu. Yeşil alanlar terk edilmiş yerlere döndü.

Sonra, Ankara halkı ikinci kez rekor oyla Yavaş’ı yeniden ABB Başkanı seçti. O da haliyle her konuda kendisini haklı görüyor. Ne yapsa oluyor çünkü…

Bu nedenle konser soruşturmasında kendisi hakkında soruşturma izni verilmesine çok bozuldu haklı olarak...

Kendisi, büyükşehir belediye başkanlarının “sorumsuz yetkili” olduğunu falan sanıyordur belki. Biraz zaman tanınsa, yavaş yavaş görev ve sorumluluklarını da öğrenecektir. Bu nedenle kimse Mansur Yavaş’a “bostan korkuluğu musun?” falan demesin…


Ancak, ben bu meselede asıl haksızlığa uğrayanların, ülkemizin o güzide bostan korkulukları olduğunu düşünüyorum…

Köylerde, kırsal bölgelerde annelerimizin, teyzelerimizin, hacı amcalarımızın genellikle evlerinin arkasında ya da yan tarafında birkaç yüz metrekarelik alanlara kurdukları; domatesinden, biberine, fasulyesinden baklasına, kavunundan karpuzuna, patatesinden soğanına, marulundan lahanasına kadar her şeyi ektikleri o güzel bahçeleri kargalardan ve diğer vahşi hayvanlardan korumak için koydukları insana benzeyen nesneler olan bostan korkulukları, bu ülkeye sanıldığından çok daha fazla hizmet etmişlerdir.

Düşünsenize, yüzyıllarca annelerimizin, teyzelerimizin tohumlarını, fasulyelerini, baklalarını, domateslerini bedenlerini siper ederek koruyan bostan korkuluklarının ülkemize kim bilir kaç milyonlarca liralık faydası dokunmuştur.

Bu nedenle bostan korkuluklarını olur olmaz ağza alıp onları incitmemeli. Bostan korkuluğu deyip geçmemek lazım yani…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23