• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Duvarbaşı
Mehmet Duvarbaşı
TÜM YAZILARI

Kılavuzu Amerikalı olanın…

05 Aralık 2022
A


Mehmet Duvarbaşı İletişim: [email protected]

Dünyanın gıptayla baktığı projeleri, bölünmüş yolları, barajları inşa eden Türk firmalara “5’li çete” yaftası vurup, gider tefeci İngilizlerden ‘fon’ dilenirler!

Terörle mücadele eden Mehmetçik’e iftira atar, eli kanlı terör örgütünü aklamak için ellerinden geleni yaparlar…

Anadolu’da katledilen binlerce Türk ve Kürt Müslümanı görmezden gelip, Ermeni’nin sözde soykırım iddialarının arkasında dururlar.

Devasa köprülere, tesislere “Fatih” in, “Yavuz Sultan Selim”in adının verilmesine itiraz eder, parklara katil Makarios’un heykelini dikip, iskelelere Yunan kralı Agamemnon’un adını layık görürler...

İktidarın hatasından dönüp, “Türk aile yapısına, toplumun örf ve adetlerine, inancımıza uymuyor” diyerek iptal edip, milli olanını hazırlamak istediği “kadın ve aile sözleşmesine” karşı çıkıp, Haçlı kafasıyla hazırlanan, sapkın akımlara zemin hazırlayan “İstanbul Sözleşmesi”nin arkasında dururlar… 

Uygulamaya konulan ve yavaş yavaş meyvelerini vermeye başlayan yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı “Milli Ekonomi Modeli”ne diş bileyip, taaa Amerikalardan, İngilterelerden ekonomist devşirirler!

Evet yanılmadınız CHP ve avanelerinden bahsediyorum…

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun önceki gün şova dönüştürerek açıkladığı sözde vizyon belgesi, tam anlamıyla fiyasko çıktı. 

Ekonomik sıkıntılara, sosyal sorunlara yönelik elle tutulur, gözle görülür bir tek reçete sunamayan CHP lideri, koskoca 4 saatlik programı mandacı kafaların nutukları ve hamaset söylemleri ile doldurdu. 

Batı’ya bol bol selam çakılan  ‘vizyon’ belgesini ABD’li başdanışman Jeremy Rifkin liderliğindeki ekip hazırladı malum. Sözde belgeyi hazırlayanlar arasında, İngiliz aşığı Hacer Foggo ile ‘Ermeni lobisine’ verdiği destekle bilinen Daron Acemoğlu da var. 

Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye gerçekleştirdiği icazet seferinde görüştüğü Acemoğlu, 2014 yılında İnkilap tarihi kitaplarından Ermenilerin Anadolu’da Türklere yaptığı katliamları anlatan konuların çıkarılması için imza toplamıştı. 

O dönemde FETÖ’nün medya yapılanmasına yapılan operasyonlara da karşı çıkan Acemoğlu, terör örgütü FETÖ’nün elebaşı Gülen’den teşekkür mesajı almıştı. 

Yani “Biz Kuvva-i Milliyeciyiz” nutukları atan ve her fırsatta millilikten dem vuran Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibinin Türkiye gerçekleri ile uzaktan yakından alakası yok. 

Ama Türk halkı, sol zihniyetin milletine yabancı haline yabancı değil zaten.

2001’de de Ecevit’in başbakanlığındaki 57. Hükümet perişan ettiği ekonomiyi toparlamak için devşirme bir isme bel bağlamış, 13 Mart 2001’de Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirilen Kemal Derviş, ülkeyi hortumcuların ve IMF’in elinde oyuncak etmiş, geriye faturası ağır bir ekonomik enkaz bırakmıştı. 

Ve ülkenin ekonomisini paramparça eden o isim daha sonra AK Parti’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinde CHP’den İstanbul milletvekili seçilmişti.

Yani, halktan, milletten ve değerlerinden kopuk olduğunu defalarca tescilleyen CHP’nin genel başkanı Bay Kemal, aramış taramış ve “Derviş”ini New York’ta, Londra’da bulmuş…

Derviş dedikse, Kemal Derviş değil haaa…

CHP liderine danışman olan bu küreselci ekonomist Jeremy Rifkin efendi geçmişte de Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’e, Almanya eski Başbakanı Angela Merkel’e, Portekiz Başbakanı Jose Socrates’e, Slovenya Başbakanı Janez Jansa’ya ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’e endüstri ve sanayi teknolojileri konusunda danışmanlık yapmıştı. 

Anlayacağınız; teşbihte hata olmaz, ‘derviş’ gibi tüm Avrupa’yı hatta Asya’yı dolaşan Rifkin, bugün dünyada baş gösteren birçok sosyo-ekonomik krizin de başaktörlerinden…

Dün iktidarın McKensey danışmanlık şirketi ile yaptığı görüşmelerin ardından “Ülke kayyıma teslim ediliyor”, “Bu yeni bir Düyun-u Umumiyedir” yaygarası koparanlar, bugün ekonomik geleceklerini Batılı ülkeleri bataklığa sürükleyen bir ABD’liye teslim ediyor.

Cankurtaran gibi sarıldıkları Jeremy Rifkin de, sözde vizyon adlı ‘yüzyılın fiyaskosu’na uzaktan bağlantı ile katılarak, CHP ve avanelerini ne kadar kaale aldığını ortaya koydu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Hanım’ın, Rifkin’in sunumu sırasında tatlı rüyalara dalması ise, milletin nasıl ayakta uyutulduğunun nişanesi oldu. 

Eeeee, boşuna dememiş atalarımız, “Kılavuzu karga olanın, burnu b.ktan kurtulmaz” diye. Haydi hayırlısı…

 

*   *   *   *   *

Portakalı soydummm! 

 

6’lı masada tam anlamıyla bir komedi yaşanıyor.

6 benzemez partinin lideri ayrı telden çalıyor. Fondaş yandaş medyası ayrı telden çalıyor…

Adaylık konusunda tam bir kakofoni hakim.

İmamoğlu’nu Karadeniz gezisi sonrası, “Ses vermeden de durabilirsiniz. Parmak sallanmasından bıkmış insanlarız… Danışmanlarınız da mı yönlendirmez sizi?” şeklindeki ifadelerle sert bir dille eleştiren eski Fox sunucusu Fatih Portakal, Youtube kanalı üzerinden yaptığı yayında 6’lı masanın adayının yüzde 99,9 oranla Kılıçdaroğlu olacağını savundu.

Masa’nın kriterlerine ve vasıflarına uyan tek adayın Kılıçdaroğlu olduğunu ileri süren Portakal, “Yaş olarak 73 yaşında, bir daha siyasete dönemeyecek... HDP seçmeninin oy verebileceği, kilit parti HDP’nin seçmeninin oy verebileceği bir insandan bahsediyoruz. O yüzden altılı masanın adayı eğer dışarıdan aday olmazsa yüzde 99.9 Kemal Kılıçdaroğlu” dedi. 

Tabii bu iddia Bay Kemal’i istemeyen birçok ismi rahatsız etti.

Nitekim cuma akşamı 6’lı masaya yakın bir televizyon kanalına çıkan İP lideri Meral Akşener, Bay Kemal’in adaylığına engel olacağını bir kez daha gözler önüne serdi.

Hatta, adaylık yarışını kızıştıracak yeni açıklamalarda bulundu.

Uzun süredir hem Ekrem İmamoğlu’na hem de Mansur Yavaş’a mavi boncuk dağıtan Meral hanım, bu isimlerin adaylıklarına yeşil ışık yakarak, “Eğer bu iki arkadaşımızdan biri aday gösterilirse hayır demeyeceğiz” dedi.

Aday kim olacak, kim kime destek verecek, hangi parti hangi ismin arkasında duracak. 

Kilit ortak HDP en çok hangisini seviyor ya da sevmiyor?

Bunların hepsi tartışma konusu…

En iyisi isimleri yan yana dizip, adaylarını malum tekerleme ile bulsunlar….

Ooooo, portakalı soydum…

 

*   *   *   *   *

1 kukla, 6 başkan

 

6 partinin sözde ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ başlığı altında açıkladığı yol haritası ile seçilecek cumhurbaşkanının ‘kukla’ olacağı deklare edildi. Yüzde 50+1 ile yani milletin çoğunluğunun kararıyla koltuğa oturacak olan cumhurbaşkanı, 6 benzemezden oluşan ve aralarında yüzde 0,5’lik partilerin dahi bulunduğu liderlerin talep ve talimatları doğrultusunda görev yapacak. ‘Konsey’ güdümlü ‘kukla başkan’ ile ülkeyi tam bir çıkmaza sürükleme niyetindeler. Bir yanda koalisyon sancısı, bir yanda dış güçlerin baskısı diğer yanda sözde çok sesliliğin Meclis’teki yankısı!

Demek kiiii… Her kritik karar aşamasında 6 el kaosa kalkacak.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Kim gelirse gelsin bir dolar bir lira olacak diyenler hala başdanışman olarak devam ediyorsa kim gelirse gelsin ondan iyidir

Vehbi

Irak işgalinde kadınlara neler yaptıklarını unutan godoşlar, karılarını, kızlarını dizdirecekler, her konuda abd. dostu ölan bütün partilere hatırlatalım dedik.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23