• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Duvarbaşı
Mehmet Duvarbaşı
TÜM YAZILARI

Kaos lobisinin timsah gözyaşları…

14 Mart 2022
A


Mehmet Duvarbaşı İletişim: [email protected]

 

 

Ülke olarak göze çarpan 3 kronik sorunumuz var…

Milli çıkarlarımızı gerektiren konularda iktidar ve muhalefet bütünleşmesini sağlayamamak…

Milli güvenlik ve terörle mücadele konularında ‘bir’ ve ‘beraber’ olamamak…

İktidara giden yolu sandık yerine, kaos, darbe, dış güçler ve fitne merkezlerinde
aramak…

Aslında bu sıkıntıları daha da çoğaltmak pekala mümkün. Ancak asıl mesele bu sıkıntıların tespiti değil, bu sıkıntıların yol açtığı ekonomik ve siyasi tahribattır. Bugün ekonomide, kurda, istihdamda yaşanan olumsuz tabloları siyasi ihtiraslarına meze yapanlar, geçmişte dolu dizgin giden ekonomiyi ayağından çekerek sırt üstü yere düşürenlerdir.

Hadi canım sen de demeyin!

Sadece son 10 yılda yaşananlardan 3-5 örnek bile, Erdoğan’dan kurtulmak isteyen kitlenin, bu milletin sırtına hangi faturaları yüklediğini göstermeye kafi…

TERÖR YANDAŞLARI EKONOMİYİ VURDU

Her platformda terör seviciliğine soyunarak, PKK’ya ‘terör örgütü’ diyemeyen, “Her evden HDP’ye bir oy” sloganlarıyla Kandil’in kravatlı militanlarını Meclis’e taşıyan, sınır ötesi operasyonlar için sunulan tezkerelere ‘hayır’ deyip, yerel seçimlerde HDP ile iş tutup ortak aday çıkaranlar ekonomiye de en büyük zararı verenlerdir. 

Türkiye 40 yıldır uğraştığı terör belasına 15 binden fazla insanını şehit verirken, terörle mücadelenin Türkiye’ye ekonomik maliyeti 3 trilyon doları aşmıştır. 

İHANETİN GEZİ’Cİ YOLDAŞLARI 

Yine 2013’te 3-5 ağacın yerinin değiştirilmesini bahane eden çapulculara arka çıkanlar, destek verenler, hatta ülkede bir kaos ortamı varmış havası oluşturmak için Batı medyasına yalan yanlış bilgi servis edenler, bu ülke insanın cebinden milyarlarca lira çalmıştır. Ekonominin yüzde 4.2 büyüdüğü, enflasyonun tek hanelerde bulunduğu, doların 1 lira 90 kuruş olduğu bir dönemde marjinal solun köpürtmesi ile başlayan Gezi olaylarının Türkiye’ye faturası 170 milyar dolar olmuştur. 30 gün süren vandallık sonrası büyüme yüzde 2.9’a düşerken dolar kuru 2 lira 18 kuruşa çıkmıştır. 

SELO’CULAR BUNA DA KÖR

2014’te, terör baronlarının kuklası Selahattin Demirtaş’ın çağrısı üzerine, Kobani bahanesiyle başlatılan 6-8 Ekim olaylarında devletinin arkasında durması gereken muhalefet, bugün özgürlük istediği
Öcalan ve Demirtaş
’ın arkasında durmuş 2’si polis 35 kişinin hayatını kaybettiği olayların ülkeye maliyeti 300 milyon lirayı aşmıştır.

TİYATRO(!)NUN FATURASI

350 MİLYAR DOLAR

Vatanseverlerin abdestini alarak meydanlara döküldüğü, ana muhalefet liderinin ise tankların arasından kaçırılarak televizyon ekranlarından takip ettiği FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi ise ülke
ekonomisine vurulan en büyük darbelerden biri olmuştur. Başını CHP’nin çektiği muhalif kanadın ‘tiyatro’ izler gibi izlediği, İP lideri Akşener’in ‘15 Temmuz’dan sonra başbakan olacağım’ diye açık ettiği hain darbe girişimi sonrası ekonomik göstergeler yerinden oynadı, açtığı travma ise yıllardır sürüyor. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün doğrudan kişi başı maliyetinin yaklaşık 2 bin dolara tekabül ettiğini belirterek, hain girişimin Türkiye’ye dolaylı maliyetinin 350 milyar doları bulduğunu dile getirdi. 

Şimdi, “Ürün yok, gaz pahalı, elektrik pahalı, benzin uçtu, işsizlik dizboyu, yağ bulamıyoruz” naralarıyla halkı galeyana getirenler, geçmişte ülkeye verdikleri zararlarla ülkenin enerjisini, kaynağını; tarıma, yatırıma, AR-GE’ye, istihdama harcamasını engelleyenlerdir...

Hoş zaten 28 Şubat ittifakını oluşturan 6+1’in “devlet”, “millet” diye bir derdi de yok. 

Olsa; bölmeye, parçalamaya, yıkmaya çalışacaklarına, birleştirene, hizmet edene, üretene destek verir, bu ülkenin hakettiği yeri bulmasına yardımcı olurlardı….

 

İnsanlık dersi veren Türkiye

 

“Türkiye yalnızlaşıyor” iddiasıyla ortalığı velveleye verenler ağzının payını aldı. Rus-Ukrayna krizinin daha ilk anından bu yana, “Rusya’dan da Ukrayna’dan da vazgeçemeyiz. Her ikisi de iyi ilişkilerimiz olan dost ülkeler” diyen Başkan Erdoğan’ın ne kadar dirayetli, ne kadar isabetli bir politika izlediği bir kez daha ortaya çıktı.

Rus saldırılarını önlemek, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü sağlamak ve savaşın  etkilerinin bölge dışına sıçramasına engel olmak
için bütün diplomatik argümanları devreye sokan Başkan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, dünyanın gıptayla izlediği bir insani hamleye imza attı. 

ABD’nin her iki ülkeyi tahrik ettiği, Avrupa’nın kendisiyle Rusya arasında tampon bölge olarak gördüğü Ukrayna’yı cesaretlendirip öne ittiği bir süreçte, devlet aklını insanlık vicdanıyla birleştiren Türkiye, kan dökülmesin, çocuklar ölmesin diye elini taşın altına koydu. 

Başkan Erdoğan, Putin ve Zelenskiy ile defalarca görüştü. ABD Başkanı Biden’dan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a, Almanya Başbakanı Scholz’dan Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e kadar 25’e yakın devlet ve hükümet başkanı
ile bire bir ‘barış’ görüşmesi yaptı. Türkiye dünya liderlerinin cazibe merkezi haline geldi.

2 yıldır yüz yüze gelmeyen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba’yı Antalya’da bir araya getirmek de büyük bir başarıydı. Her ne kadar bu görüşmeden bir ateşkes kararı çıkmasa da, Türkiye’nin barış
umudunun taze tutulmasına vesile olması
dünyanın takdirini topladı. 

Bu vesileyle şunu çok iyi anladık ki, bir lider; başka insanların canını kendi insanının canı kadar önemsiyorsa, farklı inançtaki insanlara kendi inancındakiler kadar merhamet gösteriyorsa, ırkına, rengine bakmadan tüm masumların hamiliğine soyunuyorsa işte o zaman gerçek anlamda liderdir…

 

ÇUVALDIZ!

Geçtiğimiz hafta İstanbul yine kar altındaydı. Ocak’taki kar yağışı sırasında İngiliz elçi ile balıkçıda olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu sefer güya tedbirleri aldı ve vatandaşlara “Evinizde kalın” çağrısında bulundu. Gel gör ki bu çağrıyı yanlış anlayan İETT şoförlerinin de evden çıkmaması sonucu yüzlerce sefer iptal edildi, binlerce vatandaş yollarda perişan oldu! 

GAF KÜRSÜSÜ

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun evlat nöbetindeki aileleri ziyaret ettiği şeklindeki haber de yalan çıktı. HDP il binası önüne gitmekten korkan CHP’lilerin, annelerce elçi

olarak gönderilen birkaç aileyi önce “Biz iktidara gelince başınızı ağrıtırız” diye tehdit ettiği ardından da 14 saniyelik görüşmede fotoğraf çekip, sosyal medyadan paylaştığı ortaya çıktı. Bize de “Yuh artık” demek düştü.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

selman

ülkedeki krizin temel sebebi Cahapedir...

ADİL

TÜRKİYENİN BAŞININ BELASIBATICI BATIK KAFALILARDIR
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23