• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Duvarbaşı
Mehmet Duvarbaşı
TÜM YAZILARI

Davul Bay Kemal’de ama tokmak Selo’nun elinde!

06 Haziran 2022
A


Mehmet Duvarbaşı İletişim: [email protected]

 

6’lı masanın müdavimleri 4. toplantısını Ahmet Davutoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirdi. 

Önceki buluşmalarda olduğu gibi toplantı sonrası yapılan açıklamada da, geçmişe yönelik özlemler, iktidarı yolcu etmeye yönelik temenniler, Batılı dostlardan beklenti ve dilekler vardı…

Yani yine hamaset, yine dalalet ve malum nihayet!

Kendisini ittifakın cumhurbaşkanı adayı gibi sunmaya başlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Ya benimle olun, ya yolumdan çekilin” sözlerinin ardından gerçekleşen bu buluşmaya da, klasik söylemler damga vurdu. 

Masanın her bacağından ayrı bir isim asılırken, ortak bir noktada buluşamayan 6’lıya masa altındaki ortak taa cezaevinden “sopa” gösterdi.  

7 Haziran 2015’teki genel seçimler öncesi Ahmet Hakan’ın tarafsız Bölge programına katılarak canlı yayında saz çalıp türküler söyleyen ve terör sevicilerin methiyelerine mazhar olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, zillet ittifakının liderleriyle adeta kafa buldu. 

Edirne F Tipi Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda, her biri ayrı telden çalan 6’lı masa müdavimlerinin ortak bir söylem geliştiremediğini, bacak, kol, gövde, beyin olarak bir araya gelip ‘Voltran’ı oluşturamadığını belirten Demirtaş, “Artık kendinize gelin… On milyonlara bakıp da hiç mi utanmıyorsunuz?” sözleriyle de gizli ortaklarını bir güzel fırçaladı!

 6 lider, terörist Demirtaş’ın alaycı bir dille kaleme aldığı tehditvari mektuba ‘gık’ını dahi çıkaramadı. Böylece “HDP masada yok!” yalanı bir kez daha ellerinde patladı. 

2015 seçimleri öncesinde sazı eline alarak sözde barış ve kardeşlik türküleri çığıran tutuklu Demirtaş, şimdi de 6’lı masa üzerinden Kılıçdaroğlu’na şu mesajı gönderdi: “Davul senin boynunda asılı olabilir ama tokmak benim elimde!”


*     *     *

 

Esfel-i safilin ve Bebek sahili

Rezilliğin, kepazeliğin bini bir para…

Sokaklarda kedi ve köpeklerde denk geldiğimiz manzaralara sosyetenin gözbebeklerinden Bebek’te şahit olduk geçen hafta.

İki bacaklı köpeklerin hayasızlığına, ahlaksızlığına, alçaklığına diyecek söz bulamadık.

Onlarca suçtan sabıkası olan bir deyyus, daha önce de benzer rezilliklere karıştığı ortaya çıkan edepsiz bir kadınla sahilde, ulu orta hayvanlar gibi ilişkiye girerken görüntülendi.

Bu görüntüler toplumda büyük infiale yol açarken, aylardır ülkeyi mülteci düşmanlığı üzerinden karıştırmaya çalışanlar bu rezilliği sergileyenlerin ‘göçmen’ olduğu iddiasıyla yine dezenformasyona ve provokasyona kalkıştı.

Yani ‘Bizde asla ve kat‘a böyle rezil işler olmaz. Bunu olsa olsa göçmenler yapar’ demeye getirdiler.

Ancak, gözaltına alınan kadın ve erkeğin Türk vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Daha önce birçok suçtan hapse girip çıkan sapkın erkeğin polise verdiği ifadesinde ‘tiner’ kullandığını söylediği, kadının ise kendisini ‘biz dans ediyorduk’ diye savunduğu öğrenildi. 

Skandal olay sonrası erkek şahıs tutuklanırken, yaşananlar ‘Yazıklar olsun. Bu nasıl kafa” yorumlarına yol açtı. 

Bebek’te üç-beş tur atmaya çıkanların, ahlaksız manzaraya kayıtsız kalıp, görüntüleri kameraya almakla yetinmesi ise ayrı bir rezalet!

Kamuoyu daha bu ahlaksızlığı içine sindirememişti ki, Ümraniye metrosu civarında da aleni, ulu orta ahlaksızlık görüntüleri yansıdı medyaya…

“Esfel-i safilin” ibaresinin tam da karşılığı olan bu deyyusları Allah ıslah eylesin…

 

*     *     *

 

Ehliyet yenilemede ‘göz muayenesi’ oyunu!

Malum ehliyet yenileme işlemleri için verilen sure bu yıl sonunda bitiyor. Vatandaşların çoğu işi son ana bırakmamak için gerekli belgelerini hazırlayıp nüfus müdürlüklerine koşuyor. İstenen evraklar arasında en önemlisi de elbette sağlık raporu…

Ancak bu rapor için aile hekimliğinin ya da hastanenin ‘olur’u yetmiyor. Önce rapor alınacak sonra devlet ya da özel hastaneden göz muayenesinden geçilecek, göz doktorunun kararına göre de rapor tamamlanacak. 

Hepsi güzel hoş. 

Uygulama da yerinde. Zira 25-30 yıl önce ehliyet raporu aldığında gözleri sağlam olan sürücülerin bu süre zarfında göz zafiyetine uğramış olmaları pekala mümkün.  

Sürücü belgemi yenilemek için ben de önce aile hekimliğindeki işlemlerimi tamamladım sonra devlet hastanelerinden randevu almakta başarılı olamayınca bir özel hastaneye giderek göz muayenesi olmak istediğimi beyan ettim. 

150 lira ücret ödeyerek barkodumu aldıktan sonra doktorun odasına gittim. 

Gayet güzel şekilde önce sol sonra sağ gözle ilgili tetkiklerini yapıyorlardı ki, kısa sohbet arasında ehliyet değişimi için rapor almaya geldiğimden bahsettim.

İşte o anda bütün tetkikler durdu. Doktor Bey, “Keşke rapor için olduğunu başta söyleseydiniz. Biz normal muayene açtık size. Lütfen barkodunuzu veznede ‘rapor muayenesi için’ diye değiştirin” dedi. 

“Ne farkeder ki” demeye kalmadan elime barkodu tutuşturuverdiler. 

Neyse vezneye vardım ve durumu izah ettim. 

İki işlem arasında ücret farkı olup olmadığını sorduğumda ‘Hayır aynı ücret’ cevabını aldım. 

Tekrar doktorun odasına vardığımda, “Gözlük ya da kontak lens ile sürücü olur” ibaresiyle hazırlanmış sağlık raporunu hazırlamışlardı bile.

Sırada kucağında çocukla bekleyen kadıncağız ve bir hasta daha olmasa biraz tantana çıkaracaktım yalan yok…

Şimdi hem yetkililere, hem de o özel hastane yönetimi nezdinde bu tür uygulamaya giden tüm hastane yöneticilerine soruyorum:

“Arkadaş, sol gözde biraz sorun var diyorsun… Tamam. Amenna. Var bir sıkıntı. Teşhisi koyup raporu alelacele hazırlıyorsun… Ona da tamam. Peki ben miyop muyum, astigmat mıyım, hipermetrop muyum? Kaç numara gözlük kullanacağım?”

Yani teşhis tamam da tedavi nerede, sonuç nerede?

Şu uyanıklığa ya da üçkağıtçılığa mı kaçıyorsunuz: “Raporu verelim, sonra tekrar gelsin, ücret ödesin muayene edip, gözlüğünü yazalım!”

Ayıp yahu. Edep yahu. 

Milletin her işini rant kapısına çevirmekten utanın artık!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sedat

Bu ... Allah gökten taş yağdırarak hem deyyusları hem de buna sessiz kalanları öldürmekten aciz değildir. İnanmayan tarih kitaplarına baksın.

Ahmet

Eli kalem tutan biri olarak hastane görevlisine sorsaydınız kibarca anlatırdı... Hastanede karşınızda bir organizasyon vardır ne doktor ne hemşire ne görevliler kendi kafalarına göre iş yapmaz. Rapor almak için doktor muayenesi yeterlidir, ancak muayene olup ilaç yada gözlük kullanacaksın SGK dan provizyon alınır, aksi taktirde herşeyi cebinden ödersin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23