Biz; biriz, beraberiz ve böyle güzeliz…
Allah’ım!
Sen büyüksün, sen her şeye kadirsin…
Sensin her şeyi yoktan var eden,
Sensin sana açılan avuçları geri çevirmeyen…
Şehitlerimize cennet, milletimize sabır ve selamet, yaralılarımıza şifa ihsan et!
Devletimize kuvvet, milletimize uhuvvet nasib eyle ya Rab…
Öyle bir felaket yaşadık ki, anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor…
Her kelime boğazımızda düğümleniyor.
Aldığımız her nefes, ciğerlerimizi yakıyor.
Ve kalbimizdeki o tarifsiz acı, sel olup gözlerimizden akıyor…
Ne yaşananlara kelamımız,
Ne şefkat elini uzatanlara selamımız kafi kalıyor….
Ülkemiz son asrın en büyük deprem felaketini yaşadı. Dünyanın en önemli uzmanları, 10 ilimizi vuran ve yüreklerimizi paramparça eden depremin, yeryüzünde son yüzyıllarda yaşanan en büyük, en trajik karasal deprem olduğunu ifade ediyor.
Kahramanmaraş’ta, Kilis’te, Diyarbakır’da, Adana’da, Osmaniye’de, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da, Adıyaman’da, Malatya’da ve Hatay’da yüzbinlerce ciğer yandı, onbinlerce yürek parçalandı.
Her binadan bir feryad,
Her mahalleden bir imdat,
Her şehirden binbir ağıt yükseldi…
Ve 85 milyon insanın, “Yardım et Ya Rab” duası,
“Bizleri afetlerden koru. Birliğimizi daim kıl” nidası!
Yüz değil, bin değil, yüzbin değil, 85 milyon insan tek yürek olup, kenetlendi.
Herkes elinden geldiğince bir şeyler yapmak, yardımlar ulaştırmak, yaraya merhem olmak için çırpındı.
Aslında herkes, ekmeğini, malını, parasını değil, yüreğini böldü uzattı depremzede kardeşlerine…
Asrın en büyük felaketi, aziz milletimizin zor zamanlarda, kara günlerde dayanışma, yardımlaşma mekanizmasının ne kadar güçlü olduğunu, vicdanların nasıl anında harekete geçtiğini bir kez daha tescilledi…
Yaşanan felaket, siyaset üstü, sportif rekabet üstü, kişisel çıkarların ötesinde bir toplumsal hareketi tetikledi.
Eminim ki herkes, içimizi parçalayan o manzaraları görünce,
“Dünya kadar malım olsa, tahtlar, saraylar benim olsa, trilyonluk uçağım, milyonluk lüks araçlarım, dublex konforlu dairelerim olsa ne fayda! Bir ailem, bir hırkam, huzurlu bir yuvam, sağlıklı bir bedenim bana yeter” diye düşünmüş, dünya nimetlerinin fani olduğunu her hücresinde hissetmiştir.
İçimizdeki bazı istismarcı, enkaz soyguncusu, vicdan hırsızı, insanlık arsızı mahlukatı bir yana bırakıyorum…
Şu şartlarda bile yağma ve talan peşinde koşan, acılardan siyasi ya da ekonomik rant elde etmek isteyen insanlık yoksunlarını Allah’a havale ediyorum…
Yaşadığımız deprem şunu da net bir şekilde gösterdi ki, uluslararası arenada yaşanan kavgalar, savaşlar, hesaplaşmalar da beyhûde.
Daha düne kadar savaşın eşiğinde olduğumuz Yunanistan bile acılarımızı paylaşıyorsa…
Lanet olsun siyasete.
Lanet olsun, insanları, milletleri, ülkeleri birbirine düşürmeye çalışan emperyalist zihniyete…
Ya can Azerbaycan…
‘Gel’ demeden gelen, ‘ver’ demeden veren can kardeşlerimize müteşekkiriz.
Deprem sonrası yardımlarını esirgemeyen Türk cumhuriyetlerinden, milyonlarca dolarlık maddi destek gönderen, arama-kurtarma ekiplerini seferber eden İslam ülkelerinden de Allah razı olsun.
Çıkarsız, şartsız, menfaat gütmeden yardım eli uzatan Batılı ülkelere, Türk halkının bugüne kadar kendilerine uzattığı dostluk eline kayıtsız kalmayan Afrikalı kardeşlerimize de müteşekkiriz…
Peki ya bundan sonra…
Bundan sonrasını da dizelerle anlatmaya çalışalım….
Aynı menzile koşup, hep yol alalım
Kaybolan hasletleri tekrar bulalım
El ele tutuşup birlik olalım
Yaşanan bu kabus bittikten sonra…
Yaşlar var gözde, ağıt var dilde
Kan damlası yansıyor her gonca gülde
Çorak bir toprak gibi, koskoca belde
Eldeki avuçtaki gittikten sonra…
Üzme kimseyi, kadir kıymet bil
Kemiği yoksa da tutulsun o dil
Mezarını süsleyen üç dal karanfil
Dünyan başına çöktükten sonra…
Hasımlığı bırakıp da, hısım olmalı
Her yürekte vicdan denen kısım olmalı
Ne işe yarar ki dünyanın malı
Acılar yürekleri söktükten sonra…
Şimdi değilse kardeş ne zaman!
Vatanımın üzeri oldu toz duman
Hayat meşakkatli, ahiret yaman
Ecel bilekleri büktükten sonra…
Onca gözyaşını döktükten sonra…
İşin özeti şu ki;
Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Abhaz’ı, Çerkez’iyle…
Biz biriz, beraberiz ve böyle güzeliz…
Allah hayatını kaybeden kardeşlerimizin mekanını cennet eylesin.
Geride kalan 85 milyon insanımıza sabr-ı cemil ihsan eylesin…
Mevlam milleti, ümmeti ve tüm insanlığı böyle afetlerden muhafaza eylesin…
Kalın sağlıcakla…