• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Duvarbaşı
Mehmet Duvarbaşı
TÜM YAZILARI

‘At gözlüğü’nü at Kılıçdaroğlu!

27 Haziran 2022
A


Mehmet Duvarbaşı İletişim: [email protected]

Kemal Kılıçdaroğlu hakikaten enteresan bir siyasi figür…

Hani karikatüristlerin sevdiği, çizmesi kolay, gafı bol, malzemesi çokça olan tipler var ya! 

İşte onların en hasından…

Bir bakıyorsunuz; ekranlara çıkmış elinde birtakım kağıt parçaları sallayıp, devlet ricaline ağzına geleni sayıyor. 

“İşte bunlar yolsuzluğun belgesi. Altında da Cumhurbaşkanın imzası var. Elimde bunlar gibi daha çok var” diyor. 

Yetkili kurumlar anında açıklama yapıp, “Hayır efendim. O belge sahte. Zaten öyle bir belgede Cumhurbaşkanının imzası olmaz” deyince de yan yattı, çamura battı deyip işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.

Bir bakıyorsunuz; Bay Kemal Bingöl’de deprem bölgesinde. Yaraları sarmaya koşmuş! 

Ama daha önünü arkasını bile görmekten aciz…

Bir çadıra girip afetzedeleri ziyaret ediyor ve sonra dışarı çıkıp, kulağına üflenen sufleleri tekrarlıyor: “Devlet nerede? Deprem bölgesinde bir tane bile Kızılay çadırı görmedim!”

Arkasındaki çadırın üzerinde ise kocaman puntolarla Türk Kızılay ve AFAD yazıları var…

Güler misin, ağlar mısın?

Yine bir bakıyorsunuz; Bay Kemal, Marmaris’teki yangın bölgesine koşmuş. Ama yangını söndürmek için bir şeyler yapmak bir yana üfürdükçe üfürerek yangını körüklüyor!

“Verin bize görevi, uçağı da helikopteri de getirelim. Yeter artık yazıktır, günahtır” diyor Bay Kemal…

Ancak, tepesinde uçan helikopterlerin sesi, kendi sesini bastırıyor!

Böylece bir CHP şovu daha ellerinde patlıyor! 

Bu tür örnekler bir değil, beş değil, on değil!

Kılıçdaroğlu, kendisine çizilen rotada, eline tutuşturulan metinlerle ve ajans beyninin ürettiği suflelerle yaşıyor.

Bir nevi at gözlüğüyle dolaştığı için…

Sağını da, solunu da, arkasını da tepesindekileri de göremiyor maalesef…

Bir de bu karikatür tipin maazallah Cumhurbaşkanı olduğunu hayal etsenize!

Mesela; uçağa ters biner, Almanya’yı Polonya sanır, hatta bakarsın delikanlılığı tutar BM’ye ‘5’li çete’ der, oy kullanacağı yeri şaşırır, liderler zirvesinde en arkalarda kalınca zıplaya zıplaya poz verir...

Ya da IMF’nin, Dünya Sağlık Örgütü’nün kapısına dayanıp Time’a, Der Spiegel’e kapak üstüne kapak olur…

Cümle alemi ülkemize güldürür alimallah!

 

*     *     *

  

Ekrem Bey’in makyajları bir bir dökülüyor… 

31 Mart seçimleri öncesinde, mütedeyyin kesimin oylarına göz diken Ekrem İmamoğlu, CHP’nin düzenlediği mitingin ardından Eyüpsultan Camii’ne koşarak, Yasin-i Şerif okudu ve Yeni Zelanda’daki saldırıda hayatını kaybedenler için dua etti.

Dindar kesimi etkilemek için bu hareketin yeterli olmayacağını hisseden Bay Ekrem, daha sonra cami cami, türbe türbe dolaşarak, “dini bütün, inançlara saygılı, her kesimin başkanı olmaya namzet” bir aday edasıyla takıyye hamlelerine devam etti. 

Sonra seçim dönemi geldi ve Bay Ekrem attığı riya tohumunun meyvelerini aldı. Biraz etkilediği dindar kesimin çokça da HDP’lilerin desteğiyle o çok istediği başkanlık koltuğuna oturuverdi.

Her şey tıkırında giderken, Mayıs 2021’de yine türbe ziyaret etme isteği depreşen İmamoğlu, Fatih Sultan Mehmed Han’ın ve eşinin türbesini gezerken maskesini düşürüverdi. İstanbul’un Fatih’inin türbesini elleri arkada, pervasız ve lakayt bir şekilde gezen Bay Ekrem hakkında “saygısızlık”tan soruşturma açıldı.

İşin daha da vahimi, ortalıkta milliyetçi-muhafazakar pozlarla gezinen “Hacı” Meral Akşener, Fatih’e saygısızlık eden Bay Ekrem’i Fatih Sultan Mehmed’e benzetme gafletinde bulundu. 

Yetmedi, 2021 Ekim’inde Karar TV’ye verdiği röportajda, 75 yaşındaki ablasının İBB Başkanının yüzünde ‘Rabbi Yessir’ gördüğünü söyledi. 

2021 Ekim’inde Esenyurt’ta konuşan Bay Ekrem, “Yardımlaşacağız, barışacağız, kucaklaşacağız. Etnik kökeni, siyasi partisi, ‘şucuymuş, bucuymuş’ bakmayacağız” naraları atarak,  seçim öncesindeki “16 milyonu kucaklayacağız” nakaratını tekrarladı. 

Bu anekdotları verdim ki,

CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun ‘kucaklaşma’, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ise ‘helalleşme’ söylemlerinin nasıl bir aldatmaca olduğu daha net anlaşılsın..


Geçtiğimiz hafta malum, İstanbul’un manevi önderlerinden, İslam alimi İsmailağa cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu Hakk’a irtihal etti. 

Siyaset dünyasından iş alemine, talebesinden hocasına, bürokratından vatandaşına kadar milyonlarca insan, ömrünü Allah ve Peygamber Efendimiz yolunda harcayan bu büyük alim için taziye mesajları yayınlayarak duydukları derin üzüntüyü dile getirdi.

Hakeza, Fatih Camii’ndeki cenaze töreni de Edirnekapı Şehitliği’ndeki defin işlemi de 1 milyonu aşkın müminin iştirakiyle gerçekleşti. 

Pekiii…

O türbe türbe gezen, iftar sofralarına koşan, camilerde Yasin-i Şerifler okuyan, yüzünde Rabbi Yessir görüldüğü rivayet edilen İmamoğlu ne yaptı?

2019’da Ermeni Patriği II. Mesrob Mutafyan’ın ölümünün ardından Kumkapı Meryem Ana Patriklik Kilisesi’nde düzenlenen cenaze törenine koşa koşa giden ve Patrik’in yakınları ile sevenlerine başsağlığı dileklerini ileten İmamoğlu, vatandaşların gönlünde taht kuran Mahmud Efendi Hazretleri’nin vefatı sonrası ise, tek bir mesaj dahi yayınlamadı.  

Bununla da yetinmedi, Ustaosmanoğlu’nun öldüğü günün akşamında İBB’nin Yenikapı’da düzenlediği konsere katıldı. 

Şimdi soruyorum;

Madem ‘Müslümanım’ diyorsun, madem mütedeyyin oylarla koltuğa geldiğini savunuyorsun, madem ‘16 milyonun tamamını kucaklayacağım’ diyorsun…

Öyleyse, İBB binasındaki makam odana sadece 500 metre mesafede yüz binlerce insanın akın ettiği cenaze merasimine katılmaktan neden imtina ediyorsun?

93 yıllık ömrünü hayırlı, imanlı, ihlaslı bir nesil yetiştirmeye vakfeden bir din alimi için taziye yayınlamak, cenazesine katılmak, Ermeni Patriğinin cenazesine koşturmaktan daha mı zor senin için?

2019 öncesinde yüzünüze, aklınıza ve vicdanınıza yaptığınız o makyaj artık tamamen dökülmüş durumda. 

28 Şubat sürecinde baskılara maruz kalmış, en büyük acıyı çekmiş ancak davasına sıkı sıkı bağlı kalmaya devam etmiş olan…

Cemaat kılıflı bazı hain oluşumlar gibi, devletin kılcal damarlarına sızmak yerine, gençlerin kılcal damarlarına gönüllü girip Allah ve Peygamber aşkı zerkeden bu cemaate CHP’nin ve CHP’li başkanın reva gördüğü tutum, helalleşmenin de kucaklaşmanın bir masaldan ibaret olduğunu tescillemiştir…

Siz bu milletle kucaklaşmayın, aksine mesafeli durun…

Ki, millet boyunuzun ölçüsünü alsın ve gereken cevabı sandıkta versin…

Millet sevdikleriyle siz olmadan da kucaklaşıyor zaten…

Siz Kandil’inizle, Patriğinizle Miço’nuzla kucaklaşmaya devam edin!

 

* *

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

At gözlüğü değil ,kör

Görebilseydi,beyni hırsının önüne geçebilseydi ,hiç bu kar rezil olabilir miydi? Bu kadar hainlik edebilir miydi?

Şahin 66

Ğüzel bir yazı olmuş teşekkürler
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23