• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Duvarbaşı
Mehmet Duvarbaşı
TÜM YAZILARI

6’lı masadaki ‘kriter’ çöplüğü!

11 Temmuz 2022
A


Mehmet Duvarbaşı İletişim: [email protected]

Cumhur ittifakı, seçimlere yaklaşık 1 yıl kala cumhurbaşkanlığı için adayının “Recep Tayyip Erdoğan” olduğunu açıkladı, ancak millet ittifakından hâlâ ‘tık’ yok…

5’inci toplantısını geçtiğimiz hafta İP Lideri Meral Akşener’in ev sahipliğinde yapan 6’lı masada görüntü var, ses yok desek daha doğru olur.

Kulislerde, 6+1’lik ittifakın adayının 29 Ekim’de açıklanacağı iddiaları dolaşsa da, resmi ağızlardan henüz bir açıklama yapılmış değil…

Zaten, yemek yemekten, demokratik sistem çöplüğünü karıştırmaktan ve birbirinin ayağına çelme takma yarışından başka bir icraatı olmayan masanın, bir aday üzerinde uzlaşması da hayli zor görünüyor.

 Yuvarlak masanın irisi CHP’nin Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, aday kriterini, “devleti bilmeli, güven vermeli, siyasetçi olmalı, nefsini terbiye etmiş biri olmalı” şeklinde açıklarken, İP Genel Başkanı ‘hacı’ Meral Akşener, ‘İsimsiz biri olmalı, derleyici-toparlayıcı olmalı’ diyor,  İP’li vekil İbrahim Halil Oral da, “Alevi aday olursa, kazanamaz” diye hemen ekleyiveriyor peşine...

Erbakan Hoca’ya zulmedenlerle, başörtülüleri üniversitelere sokmayanlarla, ‘İstanbul Sözleşmesini geri getireceğiz’ diyenlerle kol kola giren Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, adayın “Şeffaf, denetlenebilir, güzel ahlak sahibi, sözüne sadık ve hesap gününe inanan” biri olmasından dem vuruyor. 

Oy oranı bindelik dilimlerde yer alan ‘dava kaçkını’ Ahmet Davutoğlu, eski ‘Başbakan’ sıfatından hareketle muhtemel adayın ‘kendisi’ gibi devlet tecrübesine sahip biri olmasını arzuladığını her fırsatta dile getirirken, eski muktedir yeni muhaliflerden Ali Babacan da adayın, ‘parlamenter sisteme geçiş sürecini taşıyabilecek’ bir isim olması gerektiğini söylüyor.

Herkes görüşünü söyler de binde birlik bile olmayan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal boş durur mu? O da yapıştırıyor adayda aradığı kriteri: ‘20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmalı…’

Bu son açıklama; Davutoğlu ve Babacan’ın ümitlerini yerle yeksan ediyor tabii.

Seçmece kriter listesinden de anlaşılacağı gibi, Kılıçdaroğlu ‘güven vermeli’ diyerek geçmişte 4 parti değiştiren Akşener’in, Akşener; ‘isimsiz ve Sünni olmalı’ diyerek  Kılıçdaroğlu’nun, Karamollaoğlu ‘sözüne sadık biri’ sözüyle hemen hepsinin, Uysal ise, “Son 20 yıl” restiyle Davutoğlu ve Babacan’ın adaylık yolunu kesiyor. 

Eeee geriye ne kaldı…

Geçmişte ‘dinci’ dedikleri Temel Karamollaoğlu, iş olsun diye masaya alınan Gültekin Uysal ve gizli ortak HDP’nin işaret edeceği bir aday…

İl il dolaşıp mitingler düzenleyerek zillet paydaşlarına mesaj yollayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu aşırı hevesi ve “sağ cenahın eski müdavimlerini Karadeniz turuna götürmesi” bitirdi…

Başkent’in sorunlarına çözüm üretmek yerine, olan biteni sıradan bir vatandaş gibi izlemekle yetinen ABB Başkanı Mansur Yavaş, ‘milliyetçi-muhafazakar’ kimliği sebebiyle Kandil’in ilgi alanı dışında kalıyor…

Bence ya hamur gibi yoğurup kolayca şekle sokabilecekleri ‘temel’i gevşeyen Karamollaoğlu’nu veya talimatlarına ‘şak’ diye uyacak ‘uysal’ birini, mesela Gültekin Bey’i aday göstermeliler… Ama en makulu masanın altının da üstünün de bütün kriterlerini karşılayan bir aday bulmak.

Mesela, repertuarı geniş, hem nalına hem mıhına yontabilen, ‘Ne söyliyim abime’ mottosuyla her birinin isteklerini yerine getirebilecek kapasiteye sahip, şeffaf, dobra bir isim olan Mustafa Keser’i aday gösterebilirler!

Aksi halde duruma Pensilvanya ve Kandil el atar… O zaman da adayları ya hapisteki ‘Selo’ olur ya da firari ‘FETÖ’.

Gerçi bu proje üretimi yuvarlak masa onlara dünden razıdır ya! Neyse…

 

Buğday tarlalarına, İblisin çocukları (mı) musallat oldu?

 

Yaz dönemine girmemizle birlikte, ak ciğerlerimiz olan ormanlarımızın dekar dekar yandığına şahit olmaya başladık.

Yaz dönemi dedimse, yangınların sebebini aşırı sıcak havalara bağladığım anlaşılmasın sakın…

Elbette yine ‘iblisin çocukları’ devreye girmeye başladı. Üç beş noktadan eşzamanlı olarak başlayan yangınları, doğal sebeplere bağlamak fazlasıyla saflık olur.

Geçmiş yıllarda 40-50 farklı bölgede başlayan ve zorlukla kontrol altına alınan yangınları, elinde benzin bidonuyla dolaşan ve kendilerine ‘Ateşin çocukları’ adını veren Kandil piyonu alçakların çıkardığını unutmamak lazım.

Son yıllarda yaz aylarında maruz kaldığımız orman yangınlarına şimdi de ‘buğday’ tarlalarının eklenmesi ve 15 günlük süre içerisinde onlarca hektarlık alanın yanması oldukça manidar bir durum...

Pandemi süreci ve ardından başlayan Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla küresel gıda krizinin yaşandığı, Ukrayna limanlarında ‘tahıl’ gemilerinin bekletildiği, piyasada buğday ve un fiyatlarının tavan yaptığı bir süreçte, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Silivri, Manisa’da son 15 günde onlarca hektarlık buğday tarlasının yanması hayra alamet değil.

Yine soldan soldan pis kokular geliyor. 

Hem üreticiler hem yetkililer hem de vatansever vatandaşlar, ülkemizi bir gıda krizinin içine hapsetmek isteyen hainlere karşı dikkatli olmalılar. 

Mevlam, ülkemizi şer oyunlardan muhafaza eylesin. Kurban bayramınızın hayırlara, bereketlere vesile olması dileğiyle;

Hoşça ve dostça kalın….

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sayin yazar

Ulkenin yarisinin oy verdigi ve muhtemelen bir sonraki secimlerde iktidar olacak adaylara zillet demeye hickimsenin hakki yoktur. Selamlar

Ali Uygur

Diyelim ki Millet İttifakı (Hdp'yi unutmayalım)kendilerine göre bütün kriterlere uyan bir aday buldu (Aslında yok ya!!)Peki bu aday Dunyanin en tecrübeli,TÜRKİYE 'ye iç ve dis siyasette cag atlatmis,vesayet zincirlerini kırmış.ulkenin tam bağımsızlığıni sağlamış, terörün belini kırmış, 20 yıl önce hayal bile edilemeyen islere(saglik gibi) el atmış,gönülleri feth etmiş Recep Tayyip Erdoğan karşısında bir şansı olabilir mi??
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23