Yalaka
Yalaka
İdris Günaydın
Sözlüğe baktım “Yalaka” nedir diye; “söz götürüp getiren, söz taşıyarak ara bozan, dedikoducu, boşboğaz, sırnaşık, ikiyüzlü, dalkavuk, arsız, onursuz, sürtük kimse, yalak…” diye tanımlamış.
Tanımlar da aynen bana uyuyor iyi mi? Neredeyse hiç evimden çıkmadığım için sürtüğün biriyim!
Ak Parti kurulduktan sonra iki veya üç kez iftarına katılmışımdır; yalamanın biriyim!
Hiç kimseden beş kuruş gelirim yok, altımdaki arabam 2006 model bir minibüs; menfaatçinin biriyim.
Bana bazı okurlarım yalaka diyorlar. Doğru, yalakayım!
Fatih Sultan Mehmet hayranıyım; onun yalakasıyım. Belki beni bir yere sadrazam yapar.
Sultan Abdülhamit hayranıyım, yalakasıyım; belki beni bir yere kazasker yapar.
Turgut Özal hayranı ve onun yalakasıyım; belki beni bir yere elçi tayin eder.
Ömrüm hep Necmettin Erbakan’a yalakalıkla geçti lakin rahmetli bana hırstan, çileden başka bir şey veremedi ama ben yine de onun yalakasıydım; belki beni bir yere vali tayin eder.
Recep Tayyip Erdoğan’ın yalakasıyım. Bununla iftihar ediyorum. Benden dört yaş büyük ama elini öpme fırsatı bulsam öperim. Belki beni bir yere rektör yapar.
Siz de getirin Tayyip Erdoğan gibi birini, ona da yalakalık yapayım. Tarihi araştırın, karıştırın; sizin sülaleden, mahalleden, cenahtan, siyasi görüşünüzden Tayyip Erdoğan’ın ayağının tırnağı olacak bir tane adamınız var mı?
Sürün sahneye… Tartalım.
Ben hakikatin yalakasıyım. Hz. Muhammet (A.S)’den beri.
Ben Silivri veya başka bir cezaevini ziyarete gidenlerden değilim.
Mevlana Celaleddin bakın ne diyor:
“Men bende şüdem, bende şüdem, bende şüdem,
Men bende be haclet be ser üfkende şüdem;
Her bende şeved şad ki azad şeved,
Men şadezanemki türa bende şüdem”
“Ben kul köle oldum, kul oldum köle oldum.
O yüzden ki boynum büküktür.
Her köle azad edilince sevinir.
Ben ise köleliğe kabul edilince sevinirim.”
Şu yalakalığa bak. Hak yolcusu böyledir. Hakikatin yalakasıdır.
Öyle diyorsun da; emekliyim açım.
Ne zaman tok oldun ki?
Kamu ihaleleri hep birilerine peşkeş çekiliyor. Kendi adamlarını zengin yapıyorlar.
Öyle mi? Sana bir fırsat: Ekibini, ekipmanını kur. Bankalardan teminat mektubunu al. Bundan önce yaptığın ve zamanında bitirdiğin işleri listele. Yanıma gel. Ordu Giresun hattında yapılacak tren yolu projesinin ihalesi senin. İstediğin kadar kazan. Ben sana kazandıracağım. Sen de ona göre fiyat vereceksin. Var mısın?
Efendim belediyelere hep kendi adamlarını dolduruyorlar.
O gençler seçim zamanı harıl harıl boşuna mı çalıştılar? Ağaçların başına çıkarak bayrak astılar, duvarlara afiş… Propaganda yaptılar, ev ev gezip. Niye, onlar insan değil mi? Senin evladın ne yapıyordu o zamanlar? Evde annesiyle sarma sarıyordu.
Hangi partiden olursa olsun; kazanılan belediyeye o partideki gençleri işe almak öncelikli bir meseledir.
Efendim; memur ve kamu işçisi alımlarında ayrımcılık yapıyorlar.
Allah Allah. Noter huzurunda kura çekiliyor. Yetmez mi? Mülakat bile yapılıyor yetmez mi? Evladın en yüksek puanı aldı da hakkı mı yendi? Mahkemeye gittin mi?
Bunlar hariçten gazel uydurma. Pastırmaya uzanıp dokunamayan kedi misali… Vesselam.