Ne yazsam?
Yazacak o kadar çok şey var ki; hangisine değinilse sezadır. Gündemi kaçırmamak için azıcık azıcık değinelim:
EYLEM TOK
Kadın gerçekten tokmuş ki; cinayet işleyen oğlunu (o kaza bir cinayet sayılır) göz açıp kapayıncaya kadar önce Mısır’a sonra da ABD’ye kaçırdı. Parayla oluyor bunlar hep. Araştırın bakın bunlar memleketin ya dönmelerindendir, ya Leani’lerindendir, ya adını değiştiren kriptolarındandır, ya da zengin ve de “…cü”lerdendir.
Allah korusun bunların çocukları sınır ötesi operasyonlara gönderilse ve şehit olsa ortalığı yangın yerine çevirirler. Savaş dursun, barış olsun derler. Sanki devlet barış olmasını istememiş gibi. Fakirin çocuğu da bir hata yapabilir. Suç işleyebilir. Gençliktir; nefsine ve şeytana uyabilir ama cezasını çeker ki; çekmelidir; topluma karışır. Zengine gelince durum farklı.
İMAMOĞLU’NUN HABERİ YOK
İki televizyon programında İmamoğlu kendisiyle yapılan röportajda sorulan soruların bir kısmına “hatırlamıyorum” cevabını verdi. Aklıma şu fıkra geldi: Adam cinayet işlemiş. Avukatına demiş ki, beni ne et et kurtar. Sana yüklü bir para. İyi ama nasıl beraat ettirecek? Taktik vermiş katile: “Hakim ne sorarsa “loo loo” de!” Mahkemeye çıkmışlar. Hakim cinayetin yeri, silahı, niyeti v.s. konusunda soruyor, adam loo loo diyor. Sonunda hakim bakmış; bu adam cinayeti işleyecek tip değil. Akıldan eksik. Beraat kararı vermiş. Mahkemeden çıkmışlar. Avukat parayı isteyince adam avukata da “loo loo” demez mi? Avukat sinirlenmiş: “Bana da mı loo loo?”
İmamoğlu sıkışınca “hatırlamıyorum” diyor.
Biraz egzersiz yapıp aklını geri getirmek lazım! Mesela: Çok kar yağmıştı bir tarih. Sen İngiliz elçisiyle balık yemeye gitmiştin.
2019 seçimi biter bitmez denize koşmuştun.
Temel atmama merasimi yapmıştın.
900 ile 700 sayısını toplayıp ortasını 700 olarak bulmuş ve bizim gibi cahillere matematik öğretmiştin. Hatırladın mı?
Hatırlamadım derse klinik bir vakadır ve onu bir şey sanıp oy verenlerin meselesidir artık.
ÖZGÜR ÖZEL
Ağzına zerre yakışmıyor ama ne yapsın, siyaset. Konuşmasının bir yerinde Ramazan ve oruç konusuna girmiş. Aynen şöyle diyor: “İlk sahur tutuldu, ilk iftar yapılacak. Allah gani gani oruçlarınızı kabul etsin…(Aslında Allah gani gani rahmet etsin denir.) Ama ağız böyle şeylere alışık olmadığı için hemen sırıtıyor. Devam ediyor: “…Bu ramazanda otuz ramazan var!”
Yani İnönü’nün “ben gösteriş olmasın diye cumayı evde kılıyor veya kaza ediyorum” demesi gibi bir şey. Kııçdaroğlu’nun gaflarına hiç girmeye gerek yok.
Ne Kılıçdaroğlu ne Özel, Müslüman Türk yurdunun ağzıyla konuşamıyorlar. Muhtemel genel başkan İmamoğlu ise onlardan feci. Ne olacak bu CHP’nin hali. Avrupa’da yeni Müslüman olan bir sürü kişinin konuşmalarına veya okumalarına şahit oluyoruz sık sık. CHP’nin başkanlarına beş çekiyorlar.
YILMAZ BÜYÜKERŞEN VAKASI
Osmanlı Padişahları mülkü Osmanide kadın bulamayınca (o karı diyor) seferi hümayuna çıkarlarmış. Belgrat’ta, Zigatvar’da, Kosova’da, Mohaç’ta kadın çok. Ekmişler tarlaları; git biç getir.
Bir insan bu kadar tarihinden bîhaber ve tarihine düşman olursa biz de şöyle diyelim o zaman. CHP’lilerde taciz, tecavüz, heykel yapma ve para sayma işi çok. Bir kısım CHP’lilerde taciz veya tecavüze, para sayma işine, heykel yapma işine hasret kaldıklarında belediye başkanlığına aday oluyorlar!
Nasıl? Uyar mı?
PAZARIN AHVALİ
Yanıyor. Resmen birileri haksız yere etiketleri değiştiriyor. Bunlara karşı para cezası hiç kâr etmiyor. Bunu defaatle yazdım. Piyasa öyle bir helezonun içindeki, yapılan zamlar sadece aracılara ve satıcılara cesaret veriyor. Memura, işçiye, emekliye zam yapılmasını onlar daha çok bekliyorlar ki darmaduman edelim ortalığı diye. Hükümet bunlara karşı neden devletin yıkıcı yumruğunu vurmuyor anlamıyorum.
Stokçulara neden müdahale edilemiyor? Yine soğanlar, buğdaylar, sebzeler oraya buraya dökülüyor görüntüleri paylaşılıyor. Yani devleti sokak mı idare etsin? Vesselam.