Uyuşan şuurumuzu uyandırmak
Uyuşan şuurumuzu uyandırmak
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Günümüzde uyuşmuş şuursuzluk had safhada. Dünya yansa bir minderlik yeri olmayanların; hırs, tamah ve ihanetleri, insan olma şuurlarını uyuşturmuş vaziyette.
Bizim medeniyetimiz hür insanlar medeniyetidir. Siz bakmayın, ruhlarını ve kimliklerini batılılara ikram edip; “özgürlük nedir, insan hakları nedir” bilmeyen ve onların İslam’a olan hınçlarının ırgatlığını yapmayı, düşünce ve fikir zannedenlere.
Cemil Meriç’in ifadesiyle bizim medeniyetimiz yani “İslam medeniyeti, mazlumları ve mağlup kavimleri kanatları altına alan, haysiyet içinde yaşayıp gelişmelerini mümkün kılan vakur ve fedakâr insanların medeniyetidir”.
Bugün Suriye, Filistin, Libya ve diğer Ortadoğu ülkelerinin çoğu yüzyıllarca bu medeniyetin şuurlu bir şekilde icrasıyla yaşamışlardır.
Ne zaman ki, bu halka kopartılmış, İslam âlemi de parçalanmaya başlamış ve yaklaşık yüz yıldır bedel ödemeyen Müslüman ülke kalmamıştır.
Suriye bu esaretten nihayet kurtuldu. Esas bundan sonra birlik ve beraberliklerini koruyabilmektir. Bu noktada yine iş devletimize ve milletimize düşmektedir.
…………..
Suriye, Gazze, Doğu Türkistan ve diğer mazlumlar, İslam ümmetinin tarihi yükünü omuzlarında taşıyan ezanlı beldelerdir.
Bu topraklar, ümmetin kalbinin attığı, kanayan yaralarının bir türlü kabuk bağlamadığı yerlerdir. Ve şükürler olsun son yirmi yıldır devlet-millet olarak bu yaralara merhem olmayı inancımızın bir şerefi olarak bilmekteyizdir.
14 asırdır İslam’ın sancaktarlığını yapmış Halep, Şam ve diğer şehirlerin halini izleyip duruyoruz. Küllerinden doğacak bir Suriye, halkın kendi iradesiyle kurulmalıdır.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinde, Suriye halkının yanında yer alarak kardeşlik ahdini asla bozmayarak, sınırların ötesine uzanan kardeşlik elimizi bırakmadık. Üstelik içimizdeki tüm nifak ve ihanetlere rağmen!
İnşaallah gün gelecek Filistin de Doğu Türkistan da Suriye gibi özgürlüğüne kavuşacak. Tabi bunun için tüm İslam âleminde “Müslüman olma şuuru” uyanmalıdır.
Gerçi bugüne kadar bombaların altında çocuklarını arayan anneler, evleri başlarına yıkılsa da kalplerindeki imanı yıkmayan babalar, harap olmuş şehirler, Müslüman yahut gayrimüslim vicdanları uyandırmıyorsa ne diyelim.
………………
Türkiye olarak bütün dünyanın vicdanıyız. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada vicdan ve merhamet sahibi insanlar, mazlumların yaralarını sarma şuuruyla hareket ederse, tüm dünyada nice yaralar sarılır.
Doğu Türkistan başta olmak üzere zulmün olduğu yerde Türkiye’nin sesi çıkmaya ve yankılanmaya devam edecektir.
Bugün Suriye’nin minarelerinden ezanlar tekrar yükselmektedir. İnsanlık tarihinin utanç tablosu Gazze yeniden dirilmeli ve hakkı olanı almalıdır.
Ezcümle:
İslam âlemi, Müslüman olmanın izzet ve şuurunu nefislerinin altında ezmekten vazgeçip, amentüsüne döndüğünde, dünyanın dengesi değişecektir.
Suriye, kendi kendine yetecek güce sahiptir. 12 yıldır ekilmeyen tarım arazileri başta olmak üzere inşaat ve sanayi alanında ciddi bir potansiyele sahiptir.
Bu kadim bereketi, Batılılara peşkeş çekmemek ve çektirmemek lazım!