• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Terör merkezli sosyal şeytanlardan korunma

01 Kasım 2024
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

İnsanlık tarihi aldanan ve aldatanlarla başlamış denilebilir. Her devrin sosyal şeytanları olmuştur, son 20 yılın sosyal şeytanları da sosyal medyada kümeleşmektedir.

Elbet sosyal medyayı tümden yok saymıyoruz, sayılmamalı da. İnsanlığa, iyiye, güzele, doğruya dair en güçlü hizmete, sosyal medya katkı sunabilir.

Lakin böyle olanların gücü, sosyal medyayı milli birliğimize karşı çeşitli isimler altında faaliyet gösteren örgütlü grupların karşısında zayıf kalmaktadır.

Tik-tok başta olmak üzere sosyal medyanın bu yöne sevk olunan alanları, toplumu fesada sürüklemektedir. Bunu görmemek için üç maymunu oynamak gerekir.

Sosyal medyada cahil avaraların, -gerçi avaranın cahil olmayanı yoktur- cirit attığı ve ciritlerini yediden yetmişe herkese bulaştırdıkları çirkinliklerle dolu olduğu ortadadır.

Şehirdeki siyaset kamuflajlı terörle dağdan gelen terör başta olmak üzere gayri insani vakalara bakıldığında görülecektir ki yayınlanan her türden materyal, örgütlü bir şekilde pompalanmaktadır.

Devletimizin ilgili kurumlarıyla birlikte milleti temsil etmek üzere TBMM’ye seçilen vekiller hiç mi bu hakikati görmüyorlardır?

Tabii bunları söylüyoruz ama siyasetin muhalefet kanadı, terör hamisi kanadı da bu avaralardan beslenmekte, beslendiklerini siyaset diye topluma sunmaktalar.

İş yine devletimizin kurumlarıyla TBMM’de bulunan Ak Parti ve MHP’li vekillere düşmektedir. Haberlerdeki ve sosyal medyadaki şarlatanlara karşı yaptırımlar uygulanmalıdır.

Sosyal başıbozukların topluma zerk ettiği en büyük felaket; insanlara hayal kırıklığı, öfke ve pişmanlık tohumu ekmeleridir. Israrla gündemde tutulan haberler/olaylar ispatıdır.

Bu ülkede sosyologlar, psikologlar, insanı imara dair diğer meslek sahipleri, karşılık beklemeden ellerinden geleni yapamazlar mı?

“Neden kimse üzerine sorumluluk almıyor ve hal çareleri üretmiyor” diye sormak mümkün ama her birimiz acayip bir bencillik sarmalında boğulmaktayız. Sanki başka Türkiye varmış gibi “Ben”den vazgeçemiyoruz.

Maalesef halimiz; sosyal medyanın şan, şöhret, para kısmıyla birlikte, çaresizliklerini edepsizlikleriyle giderenlerin topluma püskürttükleri vebanın neticesidir.

Çarşıda, pazarda, toplu taşım araçlarında, sokaklarda, restoranlarda, cafelerde, evlerde insanları bir izleyelim.

Elinde cep telefonu olmayan birine rastladığımızda ilkel varlık görmüş gibi suratına bakıp, “nasıl insan” diye şaşırır hale geldik.

Sosyal gayya, milli birliğimizi bozma adına öncelikle aile içi huzur, güven ve istikrara ısrarla hasar vermekte ve tahrip etmektedir.

Kimse aile bireylerini -evinin olmayan huzurunu- kaybetmemek için işkenceye katlanır gibi evlerimizin otel lobisine dönüşüne müdahale edememektedir.

Fesadın, bozulmanın, tahribatın zirvesindeyiz ve terör örgütlü sosyal medyanın esareti altındayız. Bir an önce sosyal medya düzenlemesi hayata geçirilmelidir.

Ezcümle:

İşin acı taraflarından birisi de şu:

Sosyal medyanın fesadına karşı dini değer yargılarımızı nefsimizde bile harekete geçirememekteyiz.

Sosyal medya şeytanları, ancak inanç boşluğu yaşayanlara yön verir ve yönetir oysa.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

.....

Sayın yazar ne dini deger ne de ahlak kalmış...Ülkede en başta adalet ölmüş...Adalet devletin temelidir diyoruz güya...İsrail zulmüne islam dünyası kör ve sağır...Bütün Müslüman ülkeler israilden korkuyor , Müslümanlar acizlik ve çürümüşluk içinde...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23