Siyaset vatanın ve milletin bağımsızlığı için yapılır
Derebeylik siyasetinin ihanetle bütünleştiğini ve ihanetin adının siyaset olduğu devirler geçti sanıyorduk, yeniden hortladı.
Muhalefet, siyasi ahlakı da erdemi de insanı da devleti de hiçe sayarak hareket etmeyi, hakaret etmeyi, devletin ve milletin bekasını tehdit etmeyi siyaset bilip, bu yolla esas gayelerine ulaşmak istemektedir.
Geçmişte bu yol çok denendi ve milletimiz nezdinde itibar görmediği ve güven vermediği için yine milletimiz tarafından daima bertaraf edilmiştir.
CHP ve onların kayığına binen partiler, hatta devletin-milletin ekmeğini yiyip, millete-devlete kafa tutanlar, hele bir bakın R. Tayyip Erdoğan 20 yıldır niye iktidarda acaba?
•
Bugünlere kolay gelinmedi, bugünlere milli iradenin sayesinde gelindi. Şirazesini kaybetmiş muhalefet bu iradeye göz dikmekte ve iradeyi sarsmak istemektedir.
CHP, siyaseti başka mecralara çekmeye çalışmakta ve terör örgütleriyle ilişkili partilerin yanında yer alarak onlardan daha ateşli terör örgütü savunması yapmaktadır.
Bu hale şaşıranlar var. Oysa şaşıracak bir durum yok. CHP siyasi hayatı boyunca hiç halktan yana olmamış ve halkın sadece adını kullanmıştır, kullanmaktadır.
CHP’yi yakından tanıyan ve içlerinde de bulunan gazeteci-yazar Ahmet Emin Yalman hatıralarında; Halk Partisinin içinde kuvvet ve şiddet taraftarı olan bir zümrenin mevcut olduğunu, bunların parti içinde ve hükümette etkili olduklarını, parti içinde şiddetle tartışmada bulunduklarını söyler.
O tarihten bugüne siyasi tutumlarında ve zihniyetlerinde bir değişim olmamış, bundan sonra olması da beklenmemelidir. Halleri ortadadır!
Yine zihniyet itibariyle CHP, halkın dini-milli inançlarına karşı olan dirençlerini de sürdürmektedirler.
Bu direnç devam ettikçe halkımızla barışmaları, devletimizle bütünleşmeleri elbette hayal bile edilemez. İşte olup bitenler meydanda.
Üstelik artık hiçbir gizlilikleri de kalmamıştır. Açık ve seçik şekilde terör örgütleri ve mensuplarına destek vermektedirler. Hem de milletin gözünün içine baka baka.
•
Yine tarihten değişmeyen bir örnek daha hatırlatalım.
CHP’nin halka bakış açısını göstermesi açısından 1946 seçimlerinden sonra CHP adına hükümeti teşkil eden Recep Peker’in sözleri canlı bir misaldir.
1946’da TBMM’nin ilk Başvekili, odasının penceresinden gördüğü vatandaş topluluğu için şöyle demiştir:
“Bir sürü basit giyinişli ve kasketli insanlar”… Milli Şef Dönemi Osman Akandere İz Yayıncılık.
•
Ezcümle:
Ülkemizdeki siyasi partiler, anayasal kurumlar, sivil toplum kuruluşları ile medya başta olmak üzere; devlet-millet bütünlüğünden yana olan bilumum resmi ve sivil teşkilatlar, milli birliğimiz adına, vatanımızın bekası adına otokritik ve nefis muhasebesi yapmakla yükümlüdür.
Koltuk, makam, mevki, para, şan, şöhret, güç, nüfuz insanı büyütmez. Bunlar büyüdükçe küçülen insanların devlet ve millete hayrı olmaz ve zarar verir.
Kendilerini vazgeçilmez zannedenler, siyasi partilerin çöplüğüne bakmalılar.