• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Nagehan bir şehre vardım

21 Ekim 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Nagehan bir şehre vardım

HÜSEYİN ÖZTÜRK

“Nagehan bir şehre vardım

O şehri yapılır gördüm

Ben dahi bile yapıldım

Taş ve toprak arasında” 

Hacı Bayram-ı Veli


Efendim Hacı Bayram Hz.leri bu dörtlüğü, Ankara için söyler. Erzincan olmadan Ankara, Ankara olmadan Erzincan olmazdı. İkisinin tarihi kardeşlik bağları vardır.

Erzincan da nagehan (birdenbire gelen, ani veya aniden etkileyen) bir şehir! Evliya Çelebi’nin de; “Çevresi dağlar ortası bağlar” diye tarif ettiği Erzincan’a dağlarından bakıp ovasına girdiğinizde, kendinizi bir huzur seyahatinin başlangıcında bulursunuz.


Bir şehri güzelleştiren, yaşanır kılan, emniyet ve huzuru sağlayan elbette öncelikle o şehrin mülki amiridir. Devleti temsil eder, millet adına devlet başkanını temsil eder ki, kılı kırk yarmak zorundadır ve kitabında mazeret olmamalıdır.

Erzincan’ın böyle bir mülki amiri var. Valisi Hamza Aydoğdu. Böyle insanlar için atalar şunu der: “Bir ata doğurmuş, bin ataya bedel”. İşte onlardan birisi Vali Bey’dir.


İkinci sırada elbette belediye başkanı gelir. Erzincan bu anlamda da çok şanslı bir ilimiz. MHP’den Belediye Başkanı seçilen Bekir Aksun, şehrin her işini dert edinmiş ve mesai mefhumu olmadan çalışan birisidir.

Hal böyle olunca, Erzincan sessiz, derin ve kendine özgü bir şehir olarak “kardeşlik şehri” unvanını çok hak etmektedir.

İlçeleriyle birlikte tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan şehir; dağları, ovaları, tarihi eserleri, örf-adet-gelenek ve misafirperverlikleriyle insanı başka bir âleme seyahat ettirmektedir.

Tabiatla iç içe geçen şehir hayatı, yüzyıllardır eskimeyen köklü kültürüyle; muhteşem bir kültürü, medeniyeti ve tarihi anlatmaktadır.

Sempozyumun başlığı olan “Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması” mevzuunun yaşandığını artık görmektesiniz. 


Sempozyum açılışında konuşan Vali Hamza Aydoğdu, Erzincan’ın bir gönül şehri olduğuna değinerek; “Taşında sabır, toprağında dua, rüzgârında tevazu vardır. Bu şehirde ilim yalnız kitaplarda değil; annelerin duasında, ustaların alın terinde, dedelerimizin nefesinde, hocalarımızın mütevazılığında, abdalların sazında yaşar” diyerek Erzincan’ı özetlemişti.


Sözlerinin devamında; Anadolu’nun kaderinin yalnızca bir fetihle değil, bir gönül inkılabıyla değiştiğini ifade ederek; “Türkleşme, bir toprağın el değiştirmesi değil, bir ruhun yerleşmesidir. Oğuz çadırlarının gölgesinde büyüyen çocuklar, yalnızca yeni bir yurt değil; yeni bir insanlık dili kurmuşlardır. O dilde merhamet vardı, adalet vardı, dua vardı. Anadolu kılıçla değil; kalemle, gönülle, türküyle, nefesle Türkleşmiştir” dedi.

Ezcümle:

Sayın Valinin bu tespitlerini, 18 Ekim 2019 yılında rahmeti rahmana yolcu ettiğimiz Nuri Pakdil ağabeyin ifadeleriyle harmanlayalım:

“Yurdumun çağ için gereği belli. ‘Umut’ kelimesi yerine ‘Türkiye’ adını yazmak yeridir. Türkiye, yalnız kendi kendisi için değil, Ortadoğu ülkeleri için de varolmak zorundadır.

Çünkü Ortadoğu ülkelerinin sözcüsü yüzyıllar boyunca Türkiye (Osmanlı Devleti) olmuştur”.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

H. Brbr

Memleketin her kadim şehşrlerinden güzel sunumlar yapıyorsunuz çok teşekkür ederim. Sizinle Aynı vakfın emektarı olarak, Ispartayıda ziyaretiniz muradımdır.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23