• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

İbn-i Battuta ve Evliya Çelebi’den bugüne Denizli

27 Mayıs 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

İbn-i Battuta ve Evliya Çelebi’den bugüne Denizli

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Denizli; Batı Anadolu’nun yahut İç Ege’nin; tarih, coğrafya, kültürel ve ticaret bakımından en gizemli şehirlerindendir.

Ülkemizin ana dinamosu sayılır. Tarih, coğrafya, kültürel ve ticari bakımdan yarışılması zor şehirlerimizdendir.

Beylikler ve Selçukluların Anadolu’ya ilk gelişlerinden itibaren yerleştikleri şehir olan Denizli, o tarihten bugüne; aklıyla kalbini, kalbi ile aklını dengede tutarak çalışıp, geçmişe ve bugüne sahiplik eden bir şehirdir.

Özellikle ekonomik ve kültürel manada asla yerlilik ve millilikten taviz vermeyen, bu özelliğini de mütevazılıkla muhafaza ederek, geçmişle bugün arasında sağlam köprüler kuran bir şehirdir.

İbn-i Battuta ve Evliya Çelebi’nin de hayretlerle dile getirdiği gibi Denizli, bütün bir Selçuklu ve Osmanlı coğrafyası içerisinde seçkin ve seçilmiş bir yere sahiptir.

Geçtiğimiz hafta yolumuz Denizli’ye düştü. Uzun yıllar var ki gitmemiştim. İlk gidişim vatani vazifem gereği olmuştu.

İkinci gidişim, 2011 yılıydı. “Tarihin ve Medeniyetin Beşiği” isimli çarşılar kitabını hazırlarken varmıştım. Her gittiğimde çalışarak değişen bir Denizli bulmuştum.

Bu sefer de 14 yıl sonra uğrak vurduk. Son 14 yılda bir şehir bu kadar mı değişir? Bu kadar mı gelişir? Böylesine mi tanınmaz hale gelir? Şaşmamak mümkün değildi.

Ekmeğini pamuktan ve taştan çıkaranların şehri Denizli ve civarı, sanki gökyüzünden paraşütle bu topraklara kondurulmuş gibidir.

Tarih ve kültür turizmi bakımından yine örneğine az rastlanılan bir şehirdir. Böylesine değiştiğini görünce daha önce gelip gittiklerimi, gelip gitmek saymadım.

Denizli’nin şahsında, millet-devlet bütünleşmenin ne demek olduğunu da gördük. Milletimizin devletimize, devletimizin milletimize sadakatine şahitlik ettik.

Tabii bu sadakatin şehirlerdeki temsilcisi validir. Denizli’de de böyle bir vali var. Ömer Faruk Coşkun Vali, Denizli’yi bağrına basmış, Denizliler de onu yâr eylemişler.

Son yirmi yıl öncesine kadar böyle valileri görmek, samanlıkta iğne aramak gibiydi. Hamdolsun artık valilerimizin büyük kısmı, devletimiz ile milletimiz arasında sağlam köprüler kurarak, milli birliğimizin “alp erenleri” olarak çalışmaktalar.

Teşehhüt miktarı kendisini ziyaret ettiğimizde; Denizli’nin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak geçmişinden bugüne taşıdığı ve halen uygulamakta olduğu “Ahilik” sisteminin yaşandığını, ticari ve kültürel hayatın bu minval üzere yürüdüğünü söyledi.

Denizli’de şikâyetten çok şükür edildiğini gördük. Nasıl şükredilmesin ki, öyle bereketli topraklara sahipler ki, ancak nankörler şikâyet eder.

Mesela uç örneklerden birisini verelim. Dünyanın kekik ihtiyacının yüzde doksanını Denizli karşılıyormuş.

Tekstile gelince; yine dünyanın hemen bütün ülkelerinde Denizli üretimi tekstil ürünlerini görmek mümkünmüş.

Ezcümle:

“Tekstil ve meyve-sebze ihracatında, Denizli ile yarışan bir şehrimiz var mı” diye baktım bulamadım. Denizli çalışmak için çabalayan insanların şehri vesselam.

Yarına devam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Eski adı domuzu idi.

Veli

Saçmalama. Öyle değil. Tengizli idi
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23