• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

İbn Haldun Mukaddime

01 Aralık 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

İbn Haldun Mukaddime

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Bu haftaki kitabımız, Beyan Yayınlarından çıkan İbn Haldun Mukaddime” isimli eser. Tercümesini yapan ise Vahdettin İnce.

“Mukaddime” çok bilinir ama ne kadar okunmaktadır bilmiyorum. Eğer bugüne kadar ciddi şekilde okunsaydı, toplum olarak bu kadar darmadağınık olmazdık. Bakın İznik’e!

Mukaddimeyi, ehli vicdan olup; devlet-millet, israf, haram-helal, hak-hukuk nedir bilen siyasilerle ve özellikle devlette görev alan herkesin okuması gerekir.

Mukaddimeyi yıllardır Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın okuduğunu biliyorum ve Mukaddimeden anladıklarını uygulamaya çalışıyor ama galiba bürokraside mesele gelip; Siirt Tillo’da medfun evliyamız İsmail Fakirullah’ın sözüne dayanıyor. 


-“Anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağımdır”. Reise yakın olup da uzak kalanların Mukaddimeyi okumaları gerekir. Daha fazlası zülfü yâre dokunur.


……………..

İbn Haldun Mukaddimeyi takdim ederken şu ifadeleri dile getirir:

Kuşakların ve devletlerin başlangıçları, ilk milletlerin aynı çağda yaşamış olanları, geçmiş çağların ve milletlerin tasarruf ve değişimlerinin sebeplerini yazdım. 

Umran kapsamında ortaya çıkan devlet ve millet, şehir ve köyler, yükseliş ve alçalış, ilim ve sanat, kazanç ve kayıp gibi ârazlar ve durmadan değişkenlik gösteren ve yaygınlık kazanan ve olması beklenen hallerle ilgili söylenmedik şey bırakmadım. Bu hususların tümünü kitabın kapsamına aldım, delillerini ve nedenlerini açıkladım”.



…………..

İbn Haldun perspektifinde tarih, okunması gereken olaylarla, inişler ve çıkışlarla, zaferler ve yenilgilerle, ibret alınacak iyi kötü yönleriyle, insanı insana anlatmaktadır.

Bu yüzden insanlar tarihe bigâne kalamamıştır. İbn Haldun, “âlim-cahil herkes tarihe meraklıdır”, derken bunu kasteder.

Doğuda ve batıda büyük ilgi uyandırmış, üzerine birçok çalışmalar yapılmış, birçok dile tercüme edilmiştir.

Medeniyete, tarihe, devlet yönetimine, asabiyete (mensubiyete-mesuliyete) dair hikmet esaslı çıkarımları bütün dünya dillerinin virdi haline gelmiştir.

Mukaddimede yaratılışa, yaratılmışlara yönelik bir okuma gerçekleştiren İbn Haldun, Kur’an’ın rabbanî, yani rabbin adıyla okuma direktifi doğrultusunda yaratılış ve yaratılmışlar alanında kuşatıcı bir gözlem gerçekleştirmiştir.



Farklı coğrafyaların, farklı iklimlerin, çölde yaşayanların, deniz kenarlarını mesken tutanların ürettikleri umranların değişik düzeylerde oluşuna, bunların iktidara, mülke, hâkimiyete yönelik yaklaşımlarına değinmiştir.

……………..

Bir insanın doğumundan ölümüne kadar geçtiği bütün varoluş süreçlerinde ruhun farklı aktiviteler sergilemesi gibi asabiyetin de her aşamada farklı bir etkinlik sergilediğini, oluşumdan, güçlülüğe, durağanlıktan çözülmeye doğru bir çizgi izlediğini dile getirmiştir.

Asabiyet güçlü bir kabilenin önce çöl hâkimiyetine, sonra devlet hâkimiyetine ulaşmasını ve belli aşamalardan sonra asabiyetin (aidiyetin) dağılmasıyla devletin çözülüş, çöküş sürecine girmesini tarih boyunca tekrarlanan örnekler üzerinden gözler önüne sermiştir.

Ezcümle İbn Haldun’dan:


“Bir devletin büyüklüğü, egemenlik alanının genişliği ve ayakta kalma süresi; dayandığı asabiyet (mensubiyet-mesuliyet) sahibi tabanın azlığı veya çokluğuna bağlıdır”.

Eser hakkında: Beyan Yayınları; 0212 512 76 97- [email protected]

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23