• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Hangi millet kendisine yabancılaşarak felaha ermiştir

31 Ocak 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Hangi millet kendisine yabancılaşarak felaha ermiştir

Hüseyin Öztürk

Yazının başlığındaki “Felah” kelimesi, söze başlama sıramı değiştirdi. Önce o farklılığı hatırlatarak meramımıza geçelim.

30 Ocak 1932 tarihinde ezanımız aslından koparılarak Türkçeleştirilmiş, 18 Temmuz 1932 günü de resmi olarak uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.

Ezanın “Hayyalelfelah” davet sözü ise Türkçe okunmamıştır. Neden? “Haydin Felaha” denildiği için. “Haydin kurtuluşa” diye seslendirilirse, millet namaza gelir diye.

Oysa ezan ilk okunduğu Asr-ı Saadet devrinden bu yana, yerkürenin her yerinde aralıksız hâlâ aslı gibi okunmakta ve hiçbir dilde, hiçbir kavimde, yabancı dil olarak algılanmamakta ve akıllardan dâhi geçmemektedir.

Neyse esas söyleyeceklerim bunlar değildi. Felah denilince aklıma düştü, belki bilmeyenler yahut unutanlar varsa onlar da hatırlayıversinler diye derç eyledim.

Bugün hedonizmin (hazcılığın) dayattığı her türlü hareket, bizi biz yapan köklerimizden koparmaktadır.

Oysa milletleri millet yapan, onları ayakta tutan asli dayanak noktaları, sahip oldukları kültürel temelleridir. Bir medeniyet, ancak kendi kültürüne yaslanarak yaşar ve korunur.

Bize miras kalan bu kültürel zenginlik, yalnızca geçmişe ait değil, bugünün ve geleceğin teminatıdır. Ecdadımızın inşa ettiği medeniyet, İslam’dan beslenerek, hayatın her alanında ahlak ve adalet temelinde gelişmiştir.

Şimdi bu hakikatleri, esas devletimizin tüm ilgili kurumlarının anlatması gerekmez mi? Sadece Cumhurbaşkanımız Erdoğan mı anlatmalı. Vazife bir tek ona mı mahsus?

Kapitalizmin kurduğu menfaat çarkları arasında kaybolup gidişi sadece Cumhurbaşkanımız Erdoğan mı görmeli? Kendi kültürüne yabancılaşan toplumların irfanını kaybettiği görülmeyecek kadar basit bir mesele mi?

Kültürel temellerimize yabancılaşmak yalnızca bireysel hayatlarımızı değil, sosyal, siyasal ve ekonomik yapımızı da doğrudan etkilemektedir.

Kendi ahlaki ve manevi değerlerine yabancılaşan bir toplumun; ne siyasette ne ekonomide uzun vadede ayakta kaldığı görülmemiştir.

Tarih bunun örnekleriyle doludur. Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşanan çözülme, Batı’ya öykünme neticesinde ortaya çıkmıştır.

Hal böyleyken, kendi öz değerlerimize dönmek bir tercih değil, bir zarurettir. Aksi halde her alanda çöküş kaçınılmazdır. İnsan ruhunu doyurmayan tüm sistemler, günü geldiğinde çöp olmuştur.

Bugünkü genç nesle bırakacağımız en büyük miras; onların, bu toprakların tarihi ve kültürel zenginliğine sahip çıkacak şekilde yetişmelerini sağlamaktır.

Bizi bize yabancılaştıran zihinsel ve kültürel saldırılara karşı en büyük gücümüz, insan merkezli kendi medeniyet kodlarımızdır.

Ezcümle:

Samimi ve ciddi bir kültür politikamız olmadan, kültürel temellerimize yabancılaşma, birbirimize olan bağlarımızı zayıflatmaktadır.

Varlığımızın gayesine uygun medeniyetimizi yeniden ihya için neler kaybettiğimize ve kazandığımıza iyi bakmalı, geride ne bırakacağımızın muhasebesini yapmalı.

Ancak o zaman bizi bekleyen karanlık sona erecek, yepyeni bir dirilişin kapıları aralanacaktır. Arkamızda; sövecek değil, dua edecek nesiller bırakmalıyız.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ŞEREFLİ TS

Evet şuanda ülkemizde yabancı durumundayız sokaklarda TÜRK ten başka bütün ırkları görebilirsiniz emeği geçenlerede iki kelime deseniz yazar efendi

Okur

Hangi millet kendisine yabancılaşarak felaha ermiştir? Sorunuzun cevabı Kürtler olabilir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23