• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Galiba bu hususta…

21 Mayıs 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Galiba bu hususta…

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Dünkü yazımızda “Seccade Ortaklığı” üzerine yazmış, sonunu şöyle tamamlamıştık:

İyilerin ameliyle niyeti bütün olur” sözünü şiar edinerek yaşamak lazım. Galiba bu hususta ciddi eksikliklerimiz var”.

Evet, hakikaten bu meselede ciddi eksikliklerimiz var.

Bir dostumuz, Mustafa Kutlu ağabeyin şu tespitlerini göndermiş. Tam da ciddi eksikliklerimiz var meselesine parmak basıyor.

-“Cami, mahalle camii ama ortada mahalle yok. Yani işin gövdesi kaybolmuş. Aynı safta namaz kılan insanlar, birbirini tanımıyor.

Bir ay teravihe devam ediyor, bir ahbap, bir dost bulamıyor. Metroya binip, inen insanlar gibi ancak göz aşinalığı.

Zaten Ramazan geçip teravih bitince dağılıyoruz. Kimse kimseyi görmüyor artık. Camide vakit namazları için sadece bir saf tutan emekli ihtiyarlar kalıyor”.

*

Mustafa ağabey, boşboğazlığımız üzerine de taşı gediğine koymuş:

-“Hemen her gün işyerinde, arkadaş ortamında, aile içinde, sosyal medyada; ‘bozulan toplum, aile yapısı, siyasilerin vurdumduymazlığı’ gibi konular üzerinden konuşuyoruz. 

Oysa bizzat bizim dâhil olduğumuz bozulmalar, kokuşmuşluklar var ve bunlarla dokunabilir, düzeltebiliriz”. 

Bir başka arkadaşımız da şu gerçeklerle katılıyor sohbete:

-“Kendimize soracağımız soruları başkalarına soruyoruz. Kendimizi muhatap almalıyız. Komşu ilişkilerimizin bozulmasında acaba aile içindeki çürümeler ve çökmeler olabilir mi? Ailede sağlayamadığımız birliği, komşularımızla nasıl sağlayacağız”?

*

Evet, bu konuda kime dokunsak bin ah işitiyoruz ve neden oluyor nasıl oluyorsa, bir türlü kabahatin kimden kaynaklandığını bulamıyoruz.

Evlerimiz, televizyon kanalları ile telefonlardaki sosyal medya araçlarının esareti altında; barınma, beslenme, yatma, uyuma mekânlarına döndü.

Eskiden, yani daha gençlik yıllarımda komşularımıza yemeğe giderdik, ziyarete giderdik, namaz vakti gelince eğer camiye gidilecekse camiye giderdik, yok camiye gidilmeyecekse evde cemaat yapılırdı.

Kucak kucak seccadeler odalara serilir, hanımlar bir yerde, erkekler bir yerde namazı eda ederler, namaz sonrası ne ikram edilecekse ikram edilir, yenilir, içilir, sohbet edilirdi.

Belki hâlâ yaşanılan evler vardır ama şimdi bunlar mesel gibi oldu. Bütün bunların yaşanabilmesi için televizyonların kapalı tutulması, cep telefonlarının susması gerekir tabi.

*

Bir başka arkadaşımız da kendisine gelen bir yazıdan şu soruları sordu:

-“İş yerlerinde namaz kılmayı geçtim. Evlerimizde olduğumuzda mahalle camisine gidiyor muyuz? Gidiyorsak cemaatten birileriyle tanışıyor muyuz, sohbet edebiliyor muyuz?

Haydi diyelim tanıştık ve sohbet ettik. ‘Buyurun bizim fakirhaneye bir çay içelim’ diye davette bulanabiliyor muyuz? Camideki tanışıklığı komşulukla sürdürebiliyor muyuz?

*

Ezcümle:

Evliliği, aileyi, komşuluğu, akrabalığı, dostluğu, kardeşliği, dayanışmayı, paylaşmayı, ayakta tutan öncelikle hanımlar, sonra beylerdir. Ve bu işin temelini “rızayı ilahi oluşturur.

Galiba biz bu “rızayı ilahi” meselesini dünyevileştikçe es geçiyoruz gibi. Üstünde gezdiğimiz toprağın altına girmeyecekmişiz gibi vesselam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Şiofren

ŞİKAYET ETTİGİN HERŞEYİN SEBEBİ 

Hacı Bekir ÖZKAN

OĞUL Dünyalıktan ettikçe kâr Evler geniş gönlümüz dar Koca koca camilerde Sabah vakti üç kişi var İlgisi yok çağla oğul Halimize ağla oğul Dünyada iz olamadık Benlikten BİZ olamadık Gönül kaf dağında gezer Münbit bir düz olamadık İlgisi yok dağla oğul Hâlimize ağla oğul Dünya hayal dünya düşmüş Herkes bu düşe üşüşmüş Sudan bahane arıyor Gâfil balık ağa düşmüş İlgisi yok ağ'la oğul Hâlimize ağla oğul Hacı Bekir ÖZKAN BAHÇE/OSMANİYE [email protected]
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23