Beytü’l-Hikme
Bu hafta tanıtacağımız eser, “Beyt’ül-Hikme” adını taşıyor. İnsan Yayınlarından çıkan eserin müellifi Prof. Dr. Mustafa Demirci.
“Hikmetler Evi”, “Bilge Evi” olarak da bilinen bu kurumun esas adı, “Beytü’l Hikme” olarak tarihe geçmiş ve İslam tarih, kültür, sanat ve bunların toplamı olan medeniyet atlasının en eski önemli kurumlarından birisidir.
Bugün İslam tarihi ve medeniyeti üzerine Batılı kaynaklardan günümüze aktarılan ve Batılı kaynakların esas alındığı bütün bilgilerin hepsinin temelinde, “Beytü’l Hikme” vardır.
Nihayet artık kendi medeniyetini, kültürünü, tarihini anlatan akademisyenler, hocalar, ilim ve bilim adamlarımız yetişmekte ve yönlerini Batı’ya çevirip, alıntılarla değil, yönünü kıble medeniyetine dönerek bizi bize anlatan eserler yayınlanmaktadırlar.
İşte onlardan birisi de “Beytü’l Hikme” isimli kitaptır. Bu hususta eserin müellifinin şu ifadelerini paylaşalım:
•
“Beytü’l Hikme” konusuna gerek felsefe tarihçileri, gerek bilim tarihçileri, gerekse bu dönemin ilmi yapısını araştıranlar tarafından sık sık atıflarda bulunulmaktadır.
Fakat şimdiye kadar bu kurumun mahiyeti, çalışması ve faaliyetlerine dair müstakil olarak bir çalışma ülkemizde henüz yapılmamıştır.
Batı dünyasındaki çalışmalarda ise gerçekte “Beytü’l Hikme” gibi bir kurumun olup olmadığı, gerçek tarihi hüviyeti, İslam öncesi İran ve Yunan bilimsel müesseseleri ile karşılaştırılması öne çıkmıştır.
Batılı yaklaşımda daha çok böyle bir kurum olmadığı ve Müslüman araştırmacıların bu kurumu olduğundan fazla abarttıkları yönündedir”.
•
Bilgeler der ki:
“Batıdan ve batıllardan, hakikatin kabuğu gelir, özü gelmez. Öze varabilseler kabuğuyla uğraşmazlar. Bu sebeple Batıdan gelen bilgileri kırk ölçüp bir biçmek lazım gelir”.
Mustafa Demirci de “Beytü’l Hikme” müessesesini kabuktan ziyade özüyle anlatmış ve şöyle demektedir:
“Bu eser, tarihi disiplinin ilkelerine bağlı kalarak, en eski kaynaklarda geçen bilgilerden hareketle, Beytü’l Hikme’nin gerçek hüviyetini ve çalışma sistemini, son olarak da İslam bilim ve düşünce tarihi bakımından etkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır.
İlk bölümünü, Beytü’l Hikme’nin kurulduğu sosyal-kültürel ortamın tanıtılması, kuruluşuna etki eden tarihi sebeplerin incelenmesi oluşturmuştur.
Yine bu bölümde; Beytü’l Hikme’nin kimin tarafından kurulduğu ve kuruluşu için yapılan faaliyetler de ele alınmıştır.
İkinci bölümde ise; Beytü’l Hikme’nin bölümleri, yönetimi, çalışanları, icraları ve siyasi iktidar ile olan ilişkileri ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde ise; Beytü’l Hikme’nin gerek düşünce alanında gerek beşeri bilimler alanında, gerekse genel olarak bıraktığı etkiler incelenmiştir”.
•
Ezcümle:
İşte Beytü’l Hikme, ilk dönem İslam kültür tarihinde meydana gelen değişmelerde merkezi rolü oynadığına inandığımız tarihi bir müessesedir ve kuruluş tarihinden bu yana “İlim müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır” sözünün öncü hikmet evlerindendir.
Eser hakkında: İnsan Yayınları; 0212-249 55 55 [email protected]