• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Ayna Hasan Karakaya

22 Aralık 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Ayna Hasan Karakaya

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Yazının başlığında Hasan Karakaya adını gören; “ehli namus” “ehli irfan” sahibi her insanımız, biraz mahzunlaşır ve ardından Fatiha okuyarak geçmişe yolculuk eder.

Fıtratında; vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza, dinimizi zerre kadar mensubiyet ve mesuliyet hisseden yine her insanımız, Hasan Karakaya’nın bu hususlarda ömrünü tükettiğine inanarak dua edip rahmetle anar.

Bir kimsenin vefatından sonra iyilikleri ve rahmetle anılması, bu dünyada bırakılabileceği en büyük haysiyet ve şeref levhasıdır. Vefatı: 31 Aralık 2015 Medine.


Merhum Hasan Karakaya o insanlardan birisiydi. 30 yıllık yazı hayatımın 22 yılı onunla geçti. Çok şey öğrendim. Ağabey ve kardeş olmanın tüm gereklerini yerine getirirdik.

Söz konusu Hasan ağabey olunca söylenecek ve yazılacak çok şey var. Lafı kısa kesip, ona dair bir mevzua gelelim.


Nuri ve Ali Karahasanoğlu kardeşlerin yönetimindeki gazetemiz, Hasan ağabeyin bir dönemin karanlık noktalarını aydınlatan yazılarını kitaplaştırdı.

“Bir kalemin değil, bir direnişin hikâyesi” alt başlığıyla basılan kitabın adı haliyle “Ayna” olmalıydı. 480 sayfadan ibaret çok ehemmiyetli bir kitap olmuş. Ellerine sağlık.

…………………


Her devletin tarihinde karanlık dönemleri vardır. Bizim memleketimizin ise karanlık devirleri son 25 yıla kadar hiç tükenmek bilmedi ve Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana her on yılda karanlık tünellere girdik çıktık.


Devleti milletinden koparan iktidarlar, vesayet rejimleri, 10 yılda bir kişisel çıkarları uğruna milletimizi/devletimizi karanlığa gark ettiler.

Zulüm ve baskılara direnen milletimiz ise yine kendi iradesiyle bu tünellerden çıkmayı her seferinde başardı.

Rahmetli Hasan ağabey bu karanlık devirleri yazdı. Özellikle de CHP destekli vesayet rejiminin ülkeyi sadece kendilerine ait bir şirkete dönüştürecekleri dönem olan 28 Şubatçı ihanet şebekelerine nefes aldırmadı.

……………..


Eğer ülkemizin yakın tarihi yazılacaksa ki, mutlaka yazılmalı. Hatta resmi tarihçilere değil, serbest tarihçilere yazdırılmalı.

Gerçi iki tarafa da “Haydi” deseniz, önce para” diyecekler. Çünkü devletin kasası her zaman ballı lokmadır. Neyse Hasan ağabeyi yazarken onun tarzına döndüm. Geçelim.



Resmi tarihçiler, imtiyazlarını/mevkilerini kaybetmemek için yazacaklarını yazamaz, konuşacaklarını konuşamazlar. Halen de öyledir!

Hasan Karakaya, 28 Şubat dönemi başta olmak üzere ülkede ne kadar karanlık hadiseler varsa; elinin erdiği, gücünün yettiği, haberdar olabildiği bütün hakikatleri korkusuzca, cömertçe, beklentisiz bir şekilde yazdı ve konuştu.

Bu yüzden tehditler aldı, arabası çalındı, gözaltına alındı. Elde zırnık kadar delil olmamasına rağmen günlerce Ankara’da sorgulandı. Sonuç? Sıfır.


………………

Ezcümle:

Çok pis bir dönemdi. Ne ektilerse onu biçtiler. Bu millet büyüktür, bu devlet büyüktür. Bu devlet, milletin devletidir. Onlar ve onlar gibilerin değildir vesselam.

Kitap hakkında: 0212-447 42 00 /0212-395 12 10 /0505 182 90 69

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23