• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Yok öyle mide bulandırıp kaçmak; açıkla Arınç!

02 Kasım 2019
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

“Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilmiş bir kadını gördükçe..” diyor Bülent Arınç..

“Eşi polis, ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe..” diyor, Bülent abi..

Ne oluyormuş, gördükçe?

“Yerin dibine geçiyor”muş..

“Onlara birkaç kuruş daha fazla vermek” için, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevini kabul etmiş.

“Kırıkkale’den yumurta getirip de kapı kapı satmaya çalışan bir genel müdür yardımcısı gördüğüm zaman felaket görüyorum” diyor, eski Başbakan Yardıcısı Arınç..

“Bir benzinliğe gittiğim zaman bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğüm zaman acı duyuyorum” diyor, AK Parti kurucusu Bülent Arınç..

“Bir lokantada, restoranda bulaşıkçı olarak çalışan bir genel müdür gördüğüm zaman perişan oluyorum” diyor, Anadolu Ajansı, TRT ve daha birçok kurumdan sorumlu bakanlık yapan Bülent Arınç..

“Bütün bunları yaşıyor Türkiye. Kimse savunamaz bunu” diye bu konuyu tamamlıyor Bülent abi..

Ben de katılıyorum, Bülent abiye..

Eğer aktardığı fotoğrafta sadece bunlar yer alıyorsa..

Bunun dışında, “soru çalarak memuriyete başlayan, FETÖ’ye hizmet ettiği için daire başkanı yapılmış bir kadın” kimliği yok ise karşımızda..

“Biz emniyet müdüründen gizli olarak soruşturmayı yürütmek zorunda idik. Çünkü emniyet müdürü, valiye bilgi verebilirdi. Vali de bu konuyu bakana aktarabilirdi. Biz bakanın haberdar olmasını istemiyorduk” diyerek, ABD’nin CIA elemanları ile iş kotarıp, Türkiye’de emri altında çalıştığı valilerden, bakanlardan gizli operasyon yürüten bir polisin eşi yok ise karşımızda..

Biz de bunları gördüğümüzde, yerin dibine geçeriz..

“Genel müdür yardımcısı” dediğimiz zat, FETÖ’nün kanuna aykırı taleplerini yerine getirip, arsa tahsisinden,  soruları sızdırmaya kadar, her türlü kirli işe bulaşmamış bir kişi ise..

Pompacılık yapan eski Danıştay üyesi, 2011 yılında Danıştay’a seçilecek olan  51 üyeden, 45’inin kendilerinin bildireceği listeden olması için dayatan Pensilvanya’nın önerdiği isimlerden biri değil ise.. Bileğinin hakkı ile, alnının teri ile Danıştay üyesi olmuş ise.. Danıştay’a geldikten sonra da.. “Haa.. Bu bizim polislerin takip ettiği vergi dosyası.. Hangi yönde oy kullanacağımı, polis abiye bir telefon açıp sorayım. Son durum nedir? Mükellef Türkçe Olimpiyatları’na sponsor olmuş mudur? Yoksa, hâlâ ayak mı diretiyor? Önce onu öğreneyim, sonra onama mı, bozma mı karar vereceğimi belirleyelim” diyen bir Danıştay hakimi değil ise..

Bir lokantada, restoranda bulaşıkçılık yaparken gördüğüm eski genel müdür, aslında genel müdürlük koltuğuna FETÖ kontenjanından gelmemiş ise.. Altındaki memurların terfilerini verirken, Pensilvanya’dan gelen listeyi aynen onaylamamış ise.. Bu arada memurların içindeki liyakat sahibi insanları, FETÖ’cü memurlara yer açılması için ezmemiş ise..

Ben de katılıyorum, Bülent abiye..

Doğrudur; “kimse savunamaz bunu.”

Onun için de çağrıda bulunuyorum, Bülent abiye..

 Buyrun, açıklayın daire başkanlığından ihraç edilen temizlikçi bayanı..

Açıklayın, eşi polislikten ihraç edilen kadının ve eşinin adını, soyadını..

Açıklayın, Kırıkkale’den yumurta getirip, kapı kapı satmaya çalışan, genel müdür yardımcısının kimliğini..

Nerede genel müdür yardımcılığı yapmıştır?

Bir zamanlar FETÖ’cü  kaynayan Anadolu Ajansı’nda mı? Yoksa, eli silahlı darbecilere, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında kapıları açan, televizyon ekranlarından bildiri okumalarına imkan tanıyan TRT’de mi?

Benzinlikte pompacılık yapan Danıştay eski üyesinin adı nedir, soyadı nedir, açıklayın.. Bir tane mağdur Danıştay eski üyesini tanıyorum.. Başkan Zehra Hanım’la arası iyi olmadığı için ayak oyunları ile Danıştay’dan atılmak istenilen.. Hâlâ da mücadelesini sürdüren, ama FETÖ’nün 51 kişilik Danıştay üyeliğine seçilecek listesinde yer almayan.. 

Aynı ismi mi kastediyoruz, Bülent Arınç abiden, öğrenmek istiyorum..

Restoranda bulaşıkçılık yapan genel müdürü merak ediyorum.. KPSS sınavında birinci olan bir başörtülü FETÖ’cü vardı.. Zaman gazetesi haberini yapmıştı.. “Eşim çocuklara baktı, ben de KPSS sınavına çalıştım. Birinci oldum” diyordu..

Devamında soruluyordu: “Hedefiniz nedir?”

Hedefini de, “İstanbul Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’nde çalışmak” olarak bildiriyordu, Gamze Tembel Eser isimli başörtülü bayan..

Sonrasında öğrendik di, belirtilen laboratuvar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İstanbul’a geldiğinde yediği yemeklerin incelemesini yapan birim imiş..

Akit, bu FETÖ’cü derin “abla”yı deşifre edince..

Birden arazi olmuştu, Gamze abla..

Sonra İtalya’dan, attığı fotoğraflarda gördük, Gamze ablayı..

Başörtüyü çıkartmış..

Altına mini eteği çekmişti..

Türkiye’ye dönmeye de hiç niyeti yoktu..

Acaba, Akit’in deşifre ettiği Gamze Tembel Eser’leri, hedeflediği laboratuvara alan, Akit’in deşifre edemediği bir genel müdür yardımcısı mıydı, Bülent abimizin, lokantada bulaşıkçılık yaparken karşılaştığı Genel Müdür ?

Evet, Bülent abi, açıklamak zorunda, bahsettiği kişilerin isimlerini..

Hiçbir önyargım yok..

Açıklasın, gidip görüşelim bu kişilerle..

Dertlerin dinleyelim..

Uzaktan yakından FETÖ ile hiçbir ilgileri olmadığı halde, kumpasa mı maruz kalmışlar..

Yoksa..

Erdoğan’ı öldürmek için, yiyeceğine zehir katmak için hazırlık yapan ekibin başında mıymışlar?

İşadamlarının telefonlarını sahte isimlerle dinleyip, sonra onlara şantaj yapıp, FETÖ’ye yardım toplayan ekipten miymiş, mağdur bayanın eşi olan polisimiz?

Bilelim gerçekleri..

Gerçekten mağdur iseler..

Bülent abi ile kol kola girip..

Bu mağduriyetleri sonlandırmak için, ölümüne mücadele edelim..

Sadece mağduriyetleri sonlandırmayalım..

Bu mağduriyetleri, şahsi menfaatleri için organize eden kim ise.. Kimler ise.. Onlardan da soralım hesabını..

Yok öyle, dürüst insanlara iftira atmak..

Yok öyle, insanların rızkı ile oynamak..

Daha bu hafta yazdım.

Rahmetli babamdan vasiyettir:

“Zalimin rişte-i ikbalini (talihlilik ipliğini) bir ah keser 

Mani-i rızk olanın rızkını Allah keser” 

Laf olsun, torba dolsun diye yazmadık, bu vasiyeti..

Uygulamak, uygulatmak için yazdık..

Haydi Bülent abi..

Ver şu isimleri..

Öğrenelim gerçekleri..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Objection to objection

SORU : Bir insanın başına gelebilecek en talihsiz olay nedir? CEVAP : Bir avukatla polemiğe girmektir.

Fatma Balcı

Bülent Arınç konuştukça canım acıyor. Fetöcülere gösterdiği merhameti Akit yazarı Mehtap Yılmaz'a vb. göstermedi. 15 Temmuz gecesi İstanbul'da Fatih semtindeydim. Sela ve uçak sesinden korkuyorum , kaygılanıyorum artık. Ak Parti nasıl oy kaybetmesin? KHK yı eleştirip Fetöcülere sahip çıkıyor. Onlarla biz yaşıyoruz. Onların melek yüzlü sinsi şeytan olduklarını ve pusuda beklediklerini de biliyoruz. Aklımızla dalga geçilmesin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23