• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Virüsler kafayı yedi!

15 Mart 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Yok, kafayı yiyen virüsler, koronavirüs salgınındaki dünyayı esir alan virüsler değil..

Onlar tam gaz, yayılmayı sürdürüyorlar..

Önlerine gelen ülkede tozu dumana katıyorlar..

Benim kastettiğim, “kafayı yiyen virüsler”; son iki yıldır, Türkiye’yi iflas etmiş bir ülke, başarısızlıklarda zirveye oturmuş bir devlet olarak göstermeye çalışan haşereler..

Bizi esir almak isteyen, içimizdeki virüsler..

Bu virüslere göre, döviz operasyonu ile birlikte, Türkiye iflasın eşiğine gelmişti, çok yakın bir tarihte IMF’nin kapısı çalınacak ve yüklü bir borç alınarak, durum kurtarılmaya çalışılacaktı ama..

Aslında iş işten çoktan geçmişti..

IMF’nin davet edilmesi bile, durumu kurtarmaya yetmeyecekti..

Fabrikalar ardı ardına iflas ediyorlar, etmeyenler de işçilerine zorunlu ücretsiz izin vererek, durumu kurtarmaya çalışıyorlardı..

Esnaf kepenk indirmiş, tarım sıfır noktasına gelmişti..

Cari açık da gösteriyordu, Türkiye büyük bir baskı altında idi..

Özel okullar kapanıyor, vatandaş spor etkinliklerini seyretmek için elini cebine attığında, para bulamıyordu..

Sektör sektör çetele tutuyorlar, hemen tüm alanlarda “bitiş”in “resmi duyuruları”nın yapılmasının an meselesi olduğunu söylüyorlardı..

Bugünkü aktüel gelişmelerle yakından ilgisi olan sağlık konusundaki iddiaları ise..

İnsanlarda korku ve telaşa sebebiyet veriyordu..

Çok değil, son iki yıl içindeki gazete, televizyon, internet sitelerinde yer alan sağlık konulu haberlerden bir demet sunayım:

“Grip aşısı bulunamıyor.. 

Eczanelerde en çok satılan 500 ilacı bulmak mümkün değil..

Özel hastaneler kapılarına kilit vurmak üzere.. 

Üniversite hastaneleri borç batağına saplanmış durumdalar, ameliyatta kullanılacak iplik alamıyorlar.. Hastaları ameliyat edip, yaralarını dikmeden evlerine yolluyorlar.. 

Devlet hastaneleri ise, akıl almaz bir şehir hastanesi uygulaması ile kapanmış durumda..

Şehir hastaneleri mi? Müteahhitlere para kazandırmak için gereksiz şekilde o kadar büyük yapılmışlar ki.. Hastaları bir kenara bırakın, doktorlar bile hastane içinde kayboluyolar, günlerce kendilerinden haber alınamıyor.”

Evet sağlık alanındaki içler acısı durumumuz da bu idi..

Dünyadaki koronavirüs salgını ile birlikte, birçok ülke, bizim virüslerin çizdiği bu tabloyu, bir anlamda zorunlu olarak yaşadılar..

Türkiye mi?

Virüslerin kastettiği imkansızlıklar anlamında değil ama..

Tedbirler anlamında..

Salgında tespit edilen vaka sayısını asgaride tutmayı başararak..

Çin’de, İtalya’da, İran’da, Almanya’da, ABD’de, Fransa’da yaşanılan okulların tatili, spor etkinliklerinin ertelenmesi noktasında, daha yeni yeni bazı kararlar almaya başladı..

Ama elhamdülillah, diğer ülkelerde yaşanılan ölüm, bizde yok..

Peki, bizdeki virüsler, boş dururlar mı?

Mümkün değil..

Alınan tedbirlere de, bir kulp bulup, itiraz etmekten, kendilerini alıkoymadılar..

Daha düne kadar

Yeri geldi “AVM’lerde in cin top oynuyor. Millette para kalmadı ki, AVM’ye gitsin..” dediklerini unutmuşlar..

Şimdi hükümete çakıyorlar:

“Okulları tatil ettiniz de ne oldu? Şimdi öğrencilerin tamamı AVM’lere doluşacak. Yine çocuklar bir araya gelecekler!”

Sorsak bu virüslere, “Bu çocuklarda para var mı ki, AVM’lere doluşsunlar” diye..

Verecekleri cevap var mıdır?

Sorsak, “Anne babalar iflas etmemiş miydi? Çocuklar bir ekmeğe muhtaç değiller miydi? Hatta.. AVM’lerde de yüz mağazadan 70’i kepenk indirmemiş miydi? Şimdi okullu çocuklar, AVM’lere gidip, inmiş kepenkleri mi inceleyecekler? Kapanmış mağazaların kapılarını mı seyredecekler?”

Ne cevap verebilirler ki?

Türkiye’de sağlık sektörünün iflas ettiğini, zaten dar gelirlilerin sağlık haklarından yararlanamadıklarını iddia eden virüslere, koronavirüs vesilesi ile de bir soru yöneltelim..

Önce, çok gelişmiş, iki tane şirketinin Türkiye’nin tüm bütçesine eşit değeri olduğunu iddia ettiğimiz ABD’den bir bilgi paylaşalım..

ABD’de özel sigortası olanlar, koronavirüs testi yaptırmak için 600 dolar ödüyorlarmış...

Özel sigortanız yok ise, 1500 doları gözden çıkarmanız gerekiyormuş.

Hani bizim asgari ücretli ile, ABD’deki maaşları kıyaslamaya bayılanlar vardı ya..

“Azizim.. Adamlarda en düşük ücret alan sıradan bir işçi bile, 2000 dolar alıyor. Bu bizim paramızla ne ediyor biliyor musun? 12 bin TL ediyor.. Ya azizim..” diyorlardı ya..

Şimdi o 2 bin doların % 75’inin, bir çırpıda, bir koronavirüs tespiti için, uçuverdiği gerçeği karşısında ne derler acaba?

Türkiye’de, koronavirüs testinin ücretsiz olduğu bilgisi gerçeği karşısında, azıcık utanma duyuyorlar mı?

Yoksa, siyasi iktidara saldırmaya yine devam ederler mi:

 “Azizim, bizde salgından ölen sayısı çok da, gizliyorlar!”

Durum resmen bu..

Çektiğimiz fotoğrafta küçücük bir fluluk yok..

Nasıl olabilir ki?

2018 sonunda patatesin 6 TL’ye çıkması sırasında, “İktidar değişikliği olmazsa, artık patatesi rüyamızda göreceğiz” diyenler, bunlar değil miydi?

“Üretmiyoruz azizim, üretmiyoruz. Üretmezsek, patates 6 TL de olur, 10 TL de!” demiyorlar mıydı?

Aradan bir seneyi aşkın süre geçti..

Patates şimdi 2,5 TL..

Almayanı dövüyorlar..

Koronavirüs’ten ölüm yok ama.. 

Hasta tespiti sebebi ile, bir panik havası oluşturmak istediler..

Hurra, marketlere koşup, makarna, un, tuvalet kağıdı ne varsa, arabalarına doldurdular..

Daha düne kadar, şunu diyorlardı: “Vatandaş bir ayda % 120 zam gelen tuvalet kağıdını artık kullanamaz hale geldi.. Makarna bile alamayanlar var..”

Bu dönem bitti. Şimdi rüyalar, başka şeyler üzerine kurulu..

“Şu salgın Türkiye’de bir yayılsa da, biraz iktidarın başarısızlığından bahsetsek.. Olmadı, bir deprem olsa da, şöyle binalar yıkılsa.. Biz de ‘Nerde devlet, nerde bakanlar’ diye halkı galeyana getirsek!”

İşte esas tehlikeli virüs, bu virüs!

Yoksa, kim korkar koronavirüsten!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Fthr

Bunlar gibilere fırsat vermemeli

Canturk

Dun bir bugun iki azizim bekle hele 17milyonluk bir Hollanda ile 80milyonluk Turkiye ayni ticari hacme sahip,Coktan cok giderken azdan nelerin gidecegini gorecegiz!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23