• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Para, para, para.. CHP, paramparça olmuyorsa, “para”dandır!

26 Temmuz 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

İktidarı konuşmamız gerekirken..

İktidar partisi, neleri yapıyor, neleri daha iyi yapması gerekir, hangi konularda başarılı değil, bunlar üzerinde düşünmemiz, konuşmamız, yazmamız gerekir iken..

Seçimi kaybeden CHP’yi konuşuyoruz.

CHP’yi, parti yönetimi açısından konuşuyoruz.

Parti yönetiminde değişim olacak mı, olmayacak mı üzerinden tartışıyoruz.

CHP’nin, gazetecileri maaşa bağlamaları açısından konuşuyoruz. 

Halktv ile yaptığı anlaşmayı, sansürün kaldırılmasının yıldönümünde iptal etmesi ile konuşuyoruz.

Altılı masa içindeki protokole ilaveten, diğer ortakların haberi olmadan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a 3 bakanlık teklif etmesi ile konuşuyoruz..

Partinin içinde, “temiz birisi olmadığı”nı, mevcut genel başkanın, “olsa hemen bırakırım” açıklaması ve itiraf etmesi üzerinden konuşuyoruz..

Partiden; olmadı hissedarı olduğu bankanın iştiraklerinden reklama boğduğu gazetelerin, CHP’deki yönetim krizini birinci sayfalarında görmeme ilkesizliği üzerinden konuşuyoruz.. (Bu arkadaşlar, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın onurlu şekilde istifasının biraz geç haberleştirilmesi üzerinden, muhafazakar medyaya saldıran ne manşetler atmışlardı. Şimdi kendileri, bırakın haberlerin geç verilmesini,  CHP yönetimi için yapılan tartışmaların hepsini resmen gizliyorlar. Ama yine başkalarını, basını susturma üzerinden suçluyorlar..)

CHP’nin vagonluğuna talip olan muhafazakar geçinen partilere yakın gazetelerin, Karar’ın, Yeni Asya’nın, Milli Gazete’nin,  CHP Genel Başkanı üzerinden “istifa edecek mi-etmeyecek mi” şeklindeki tartışmalara, hiç girmemeleri, adeta “cııız” diye tehdit edildiklerine dair iddiaların gündemde olduğu gerçeği üzerinden konuşuyoruz..

CHP’ye yakın bir gazeteci olan Yılmaz Özdil’in bile isyan edip, “kiralık, mutant gazeteciler” söylemi ile CHP’nin emri altında gazeteciler olduğu iddiası üzerinden konuşuyoruz.

Ve en nihayetinde, CHP’nin parlak belediye başkanı olarak düne kadar öve öve bitiremedikleri Ekrem İmamoğlu’nun bile, “Yerel seçimde hezimet olacak” açıklaması üzerinden konuşuyoruz..

Evet, bu cümle çok önemli..

Yıllardır söyledik..

Şimdi, bizim söylediğimizi CHP’li başkan tekrarlıyor..

Olayları yakından takip edenler, “Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan belliydi” diyecekler..

Gerçekten de.. Daha düne kadar..

Hemen her gün, CHP’nin dindar karşıtlığı ile meşgul idik..

Ayasofya’yı müze yapmaları ile bu partiyi anar olmuştuk..

Başörtü yasağının devam etmesi için Anayasa Mahkemesi’ne gitmeleri üzerinden CHP’yi konuşuyorduk,

İmam Hatip düşmanlıklarını konuşuyorduk..

Zinanın serbest bırakılması, eşcinsel birlikteliklere karışılmaması talepleri üzerinden konuşuyorduk..

Kim bilir belki de..

Dün konuştuğumuz o söylemlerinin faturası olarak, millet onlara bu tokatı attı.

O tokat sebebi ile artık biz, CHP’nin belediye seçimlerinde hezimet yaşayacağını, kendi belediye başkanlarının ağzından dinliyor ve bu sözler üzerinde onları yorumluyoruz..

İmam Hatip düşmanlıkları sebebi ile şimdi kiralık gazeteciler tutmuşlar, kendilerini aklamaya çalışıyorlar..

Başörtü düşmanlıkları sebebi ile Halktv ile anlaşmalar yapıp, yasakçılıklarının üstünü örtmeye çalışmalarında başarı elde edemediklerini görüp, “bari paramız gitmesin” diyerek, sözleşmeleri feshediyorlar..

AK Parti’nin seçim sonrasında dağılacağı kehaneti yapmaya kalkanlar, şimdi 100 yıllık CHP’nin paramparça olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu kabul ediyorlar..

“CHP paramparça olma tehlikesi ile karşı karşıya” dediysek..

Bu, lafın gelişi..

Onlarda, bir bankanın % 27’lik hissesi olduğu müddetçe, mümkün değil paramparça olmazlar.

Kavga ederler..

Birbirlerine küfür ederler..

Ama günün sonunda, sahibi oldukları banka hissesinin hatırına, bir ortak noktada yine buluşurlar..

Düşünsenize, Ekrem İmamoğlu, kendi istediği yerine getirilmedi diye, CHP’den istifa etse..

O büyük banka hissedarlığı sayesinde kullanacağı ekonomik imkanları da kaybedecek..

Tersinden düşünün..

Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlık koltuğunu bıraksa, başkanlık ile birlikte, o meşhur bankanın yönetimine yapacağı atamalardaki söz hakkını da kaybetmiş olacak..

Onun içindir ki, şu partiden, bu partiden istifa etmek kolaydır da..

CHP’den istifa etmek, zordur.

AK Parti listesinden, kendisine altın tepsi içinde Başbakanlık koltuğu verilen Ahmet Davutoğlu bile, bir çırpıda partiyi terkeder, arkadaşlarını arkadan hançerler ama..

CHP’dekiler kolay kolay istifa edemezler.

Bakmayın siz, Muharrem İnce’nin istifa ettiğine..

Her an gözü, partiye geri dönmekte..

Kim, Türkiye bütçesinin üçte bir büyüklüğündeki varlığa sahip bir bankanın % 27 ortaklığındaki parti gücünü yok sayarak, CHP’den ayrılmaya cesaret edebilir..

CHP’den istifa edip, sıfırdan siyasete başlayabilir..

CHP bugün, bu kadar tartışmalara-kavgalara rağmen, paramparça olmadı ise, olmuyor ise.

Bilin ki, İş Bankası hissedarlığını elinde tutmasındandır..

Bu da, aslında CHP’ye, diğer partilere göre haksız bir avantaj sağlamaktadır..

Siyasi güçlerinin yanısıra, bir de devasa ekonomik gücü ellerinde tutarak, maça 2-0 önde başlıyorlar.

Ama maçın sonunda 10-2 yeniliyorlar..

Türkiye ne partiler gördü.. Anavatan’lar.. Doğru Yol’lar.. 

Tuzbuz oldular.. Şimdi adları bile bilinmiyor..

Ama CHP, yıllardır kaybettiği seçimlere rağmen, bugün parti içinde yaşadıkları o kadar büyük kavgalara rağmen hâlâ ayakta tutulmaya çalışılıyorsa, şunun şurasında 8 ay kalmış mahalli seçimlerde başarılı olacaklarına dair kendilerinde bir umut var ise..

İş Bankası hisselerine sahipliğinden kaynaklıdır..

Anayasa Mahkemesi, partiler arasındaki bu haksız avantajı ortadan kaldırmalıdır..

CHP, İş Bankası’ndaki hisselerin kendilerinin kazancı olmadığını kabul ediyor..

Dolayısı ile haram para üzerinden, nemalandıklarını itiraf etmiş oluyorlar.

Bu yanlışa son verilmelidir ki, milletin sandıkta tokat attığı partiler, “nerde kalmıştık” diyerek, bir sonraki seçimde, tekrar yalanlar-iftiralarla, milletin karşısına çıkmasınlar!

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Kerim

Evet alibey.die welt lemonde frankfurter zeitung tan neyiniz eksik.dünyayi cikmazlara sürükleyenlerin dilini kullanin diyen arkadasimiz var.

Alican

Evet ali bey.insaf et bu arkadaslara.bir köse yazarindan neler bekleyenlere insaf et.yakinda basinin agrisini sizden bilende cikacak bu gidisle.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23