Haydi Kemal bey, gel yüzümüze söyle de görelim!
FETÖ’cülerin televizyon kanalı samanyoluhaber’e çıkmış, şimdi kaçak yaşayan FETÖ’cü Abdullah Abdülkadiroğlu’nun karşısına geçip, “Tayyip Erdoğan kaçacak, göreceksiniz” demişti..
Kendi bildiğinden mi?
Bence hayır..
Program öncesinde, çıktığı FETÖ’cü kanalın derin isimlerinin kulağına üflemesi sebebiyle bu iftirayı atmıştı..
Dediği doğru çıktı mı?
Üzerinden 7 yıl geçti..
Bırakın darbe öncesinde kaçmayı..
2016’da FETÖ’cüler darbeye kalkıştı.
Erdoğan yine kaçmadı..
Ha, Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz öncesindeki, “FETÖ’cülerin darbe yapabileceği” ihtimalleri dillendirildiğinde söyledikleri de hafızamıza nakşedilmişti:
“Bu ülkede artık darbe olmaz. Olursa, tankın önüne ilk ben çıkarım.”
Darbe olduğunda, Kılıçdaroğlu’nun ne yaptığını gördük..
Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gidip, sabaha kadar durumu gözetledi.
Sonra piyasaya çıkıp, darbeyi kınadı..
Düşünebiliyor musunuz.
Sabah akşam seçilmiş insanlara hakaretler yağdıran, gazetecileri tehdit eden Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz hain darbe gecesinde, sabaha kadar ortalıkta yoktu..
Geçelim..
Darbe öncesinde “Kaçacak” dediği Erdoğan, darbecilere aslanlar gibi direndiği halde..
Kendisinden özür dilemeyen Kılıçdaroğlu, yakın tarihte bir defa daha, “Erdoğan kaçacak” dedi..
Büyük ihtimalle, yine FETÖ’cüler kulağına üfledi..
Daha önce de bu iftirayı attığını kendisine hatırlattık.
Suspus oldu..
Bir ay kadar önce.
18 Ekim 2022’de..
Biz kendisini zorlamadık.
Kimse “bir açıklama ya, senin açıklamalarını özledik” demedi..
“Açıklaman biraz gizemli olsun.. Hep tekrarladığın tarzda olmasın” demedi..
“İleriye dönük bazı açıklamaların var, ama onlar da hemen o gün akşam veya bir gün sonrasına yönelik.. Bu sefer açıklaman biraz daha ileri tarihe dönük olsun.. Ki, insanlar merak etsin.. İleriye dönük bir tarihte, insanlar olacaklardan meraklansın.. Sürekli seni konuşsunlar.. Akşam 22 dedin.. Veya yarın TÜİK’e gideceğim dedin.. Akşam hemen oldu.. Ertesi günü hemen oldu.. Bu sefer, biraz daha ileri tarih olsun ki, uzun süre konuşulsun” diyen olmadı..
Kemal Kılıçdaroğlu, kendi isteği ile 18 Ekim 2022’de bir paylaşımda bulundu:
“Kasım ayını bekleyin” dedi..
Buna bir itirazı var mı?
Yok..
Kasım ayı geldi mi?
Geldi..
Kasım ayı yarılandı mı?
Yarılandı..
Kasım ayı bitmek üzere mi?
Evet..
Peki, “Kasım ayını bekleyin” diyen Kemal bey, içinde bulunduğumuz ayda, o açıklamasına atıf yaparak bir beyanatta bulundu mu?
Hayır..
Siz bir siyasetçisiniz..
Söylediklerinize, söylemediklerinize dikkat etmek zorundasınız..
Risk almışsınız..
“Kasım ayını bekleyin” demişsiniz..
Bir açıklama yapacakmışsınız veya bir şey olacakmış imasında bulunmuşsunuz..
Ayın yarısı geçtiği bir zaman diliminde, siz sesiz kaldığınız halde..
Türkiye’de son 6 yılda yaşanmamış bir patlama olmuş..
6 sivil insan vefat etmiş.
Böyle bir ortamda, yeniakit.com.tr’de bir haber çıkmış..
18 Ekim’deki paylaşımın da kupürü kullanılarak..
Bir soru sorulmuş:
“Kılıçdaroğlu Ekim ayında ‘Kasım’ı bekleyin’ demişti! ‘Patlamayı mı kastetti?’ sorusu gündemde..”
Soru bile sorulmamış..
Sorunun gündemde olduğu belirtilmiş..
Habercilik mi?
Habercilik.
Fikri takip mi?
Fikri takip..
Bir suçlama yok..
Bir hakaret yok..
Bir isnat yok..
Hatırlatma babında, bir paylaşım gündeme getiriliyor..
Aktüel bir gelişme sonrasında, üç hafta önceki paylaşımı, Kemal beye hatırlatılıyor..
Kendisini demokrat.. Basın özgürlüğüne saygılı.. Farklı düşüncelere tahammülü bulunan lider olarak tanıtan Kemal Kılıçdaroğlu parlıyor.
Dünkü grup toplantısında bağıra çağıra konuşuyor:
“Bu bir aparat. Toplumun kucaklaşmasını istemeyen, kin ve öfke kusan, her şeyden bir şeyler yapmaya çalışan, sarayın beslemelerinin oluşturduğu bir aparattır bu.”
Bunları söylerken, elinde yeniakit.com.tr’nin yukarda bahsini ettiğim haberin görüntüsünü tutuyor..
“Aparat” imiş..
Toplumun kucaklaşmasını istemiyormuşuz..
Kin ve öfke kusuyormuşuz..
Her şeyden bir şeyler yapmaya çalışıyormuşuz..
Sarayın beslemelerinden oluşuyormuşuz..
Öyle ise, buyrun Kemal bey, gelin akittv’ye..
Bunları yüzümüze karşı söyleyin..
Biz de size, sizin sözlerinizle cevap verelim..
Bakalım kim kin kusuyormuş..
Kim toplumun kucaklaşmasını istemiyormuş..
Kim aparat imiş?
Kim besleme imiş?
Var mısınız?
Bir medya grubunu, böylesine mesnetsiz iftiralarla, suçlama cüretine sahip olduğunuza göre..
Şu bakanlığın, bu kamu kurumunun kapısına gidip, “Heeyyyt” dediğinize göre..
Besleme dediğiniz medya grubuna da gelip, üç dakikada delillerinizi çıkarır, bizi mahcup edersiniz herhalde..
Ama biliyorsunuz ki, bu medya grubu, sizi destekleyen medya gruplarının tam aksine.. Şu reklamda dekolteli fotoğraf var, bu reklamda kadın vücudunun teşhiri var diyerek. Hatta, o reklam, faizi açıkça övüyor, diğeri kolaydan para kazanmaya matuf coin reklamı diyerek, onlarca gelir getirici talebi reddeden bir medya grubu..
Haydi Kemal bey..
Gel akittv’ye..
Sen akit’e akredite uygulaması yapıyorsun ama..
Bak biz sana akredite uygulamıyoruz.
Gel, gözümüzün içine baka baka, o sözleri tekrarlayabilecek misiniz, bakalım..
Boşver, terör örgütünün pusu kurmasını..
Terör örgütünün elemanları etkisiz hale getirilirken, senin milletvekilinin attığı iftiraya senin çıtını çıkaramadığından bahset..
Beş para kim eder, kim etmez, gıyabımızda değil..
Tek kale maç yaparak değil..
Karşımıza gelip söyleyin de, yiğitsiniz diyelim..