• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

Max Ömer Wittmann neden Müslüman oldu

25 Nisan 2021
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

Max Ömwer Wittmann, 27 yaşında, Medine Verein’e (Derneği) gelerek Müslüman oldu. 

“İSLAM MANTIKLI BİR İLİM DİNİ”

Max, Müslüman oluşunu şöyle anlattı: “Adım Ömer İsmail, Alman’ım ve 23 yaşımdan beri yani dört yıldır Müslümanım, elhamdülillah. İslam’a giden yol uzundu ve çok fazla sapma vardı ve onu burada anlatmam çok uzun sürer, bu zor yolu Nürnberg’de bulunan Medine Derneği ile yoğun temaslar kurarak aştım, sonunda ikna oldum. Başka hiçbir yerde bulamadığım huzuru burada buldum. İslam’da beni en derinden etkileyen şey, ilim dini ve mantıklı bir din oluşu. Her şeyi kapsadığını keşfettim. Hem dünya hem de ahireti anlatıyor. Hayatın en küçük detaylarına kadar mükemmelce nasihat ediyor. Zihnimde cevapsız soru bırakmadı. Bu ilme ulaşmak Almanya’da maalesef hiç kolay değil. Ben Allah’a şükür şanslıydım, Nürnberg şehrinde ‘Medine Verein’ ile iletişim kurdum. Medine Verein 30 yıldır Almanlar ve Hıristiyanlarla irtibat hâlinde. Başkan Cemalettin Özdemir son derece anlayışlı, ilim sahibi biri. Onun sunduğu bilgiler ve üyelerin müthiş edebi bana uzun sohbetlerden sonra doğru yolu açtı. Allah, Cemalettin Hocam ve tüm Medineli kardeşlerimden razı olsun. İslam’da ne buldum, İslam’ın benim için ne anlama gegeldiğini anlatacağım. Katolik bir ailede dünyaya geldim, küçükken Protestanlığa geçtim ve bir süre Yahudilerle çok fazla temasta bulunduğum için bazı şeyleri karşılaştırabiliyorum. Karşılaştırma yaptığımızda bir şeyin hem avantajlarını hem de dezavantajlarını görebiliriz. İslam’ı diğer dinlerle karşılaştırdığımda, sadece İslam’ın tek doğru yol olduğunu fark ettim.

İSLAM KAYNAKLARI SAĞLAM BİR DİN

Benim için en önemli noktaları açıklamak istiyorum: Gerçek din, Allah’tan geldiği gibi değişmeden kalmalı. Vahiy, peygamberler aracılığıyla gelir. Bir dine inanabilmek için anlatılanları bir peygamberin getirdiğinden, yüz yıllar boyunca değiştirilmediğinden ve tahrif edilmediğinden emin olmalıyım. Birçok din sürekli değişim halinde; bazen açık, bazen gizli reformlarla kutsal metinler yeniden düzenlenmiştir. Sadece İslam farklı, hiç değişmeden günümüze kadar geldiği apaçık ortada. İsteyen kontrol edebilir. Hadisler senetleri aracılığıyla, Kur’an da hafızlar ile kontrol edilebilir. Yedinci yüzyılda Hz. Osman’ın yazdırdığı ilk Kur’an ile günümüze kadar gelen ilk Kur’an kopyası aynı. Bu durum, Batılı bilim adamlarının da kabul ettiği bir gerçek. Bugüne kadar İslam’a zarar vermek için tekrarlanan girişimler olmuştur ancak İslam’ın temeli o kadar sağlam ki tahrif girişimleri hemen kontrol edilebiliyor ve net bir şekilde sonuçlandırılabiliyor. Öteki dinlerin kaynakları böyle güvenli değil. Tüm bunlar sebebiyle İslam’ı anlamaya kafa yorarken Allah’ın ve peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) söylediklerinin değişmeden geldiğinden emin olabiliyorum.

“OKU EMRİ İLME DAVET”

İslam’daki önemli bilgiler, süs ve aksesuar değil, dinin dayandığı büyük temeller. İlk vahiy kelimesinin “Oku!” olması ilme davet değil midir? Katoliklikte, takipçilerinin mümkün olduğunca az şey bilmesi ve soru sormaması yüzyıllar boyunca önemliydi, bugün bu düzelmiş olsa bile bilgi edinilmesi hâlâ teşvik edilmiyor. Müslüman için ilim öğrenmek bir görev. Asıl mucize şu: İslam’ı ne kadar derin araştırırsanız o kadar akla uygunluk bulacaksınız. Hıristiyan metinlerini incelemek kaosa ve mantıksal kırılmalara yol açar. İslam öyle değil, sağlam bir temeli var. Bu bilgi, Müslümanların kendine güvenebilmelerinin ve diğer dinlerle konuşmaktan korkmamalarının en önemi sebebi. Bu sebeple İslam hızlı büyüyor. Kim vicdanlı ve ahlaklı bir şekilde İslami düşünce ile uğraşırsa dünya, ahiret ve Allah ile ilgili en doyurucu cevapları bulacaktır.

Diğer dinlerin genellikle sadece tahminde bulunabildiği hayati sorulara İslam’da net cevaplar vardır. Örneğin bir kişinin ölüm anında ve sonrasında tam olarak ne olduğu konusu. Böylesine güvenilir bilgi, başka hiçbir dinde bulanmaz. Bu, çok kıymetli bir hazinedir. İslami düşünce sistemi, dini derinlemesine incelemiş olanlar için yorum farklılıklarına izin verir. İslam farklı yorum anlayışıyla insanlara kolaylık tanımıştır. Bu şekilde, bilgisizlerin asılsız iddialarına kapılar kapanmış olur, yoksa hakikatin yok olmasına imkân tanınmış olacaktır. Bu gerçek, İslam’ın en temel yaklaşımlarından birini göstermektedir:

CUMA VE BAYRAM GÜNLERİ HATIRLANAN BİR DİN DEĞİL

İslam ne bilgisiz, kör, nefretten beslenen fanatiklere fırsat tanır ne de kuralları yumuşatan ve kendi nefislerini ilah olarak ilan edenlere şans verir. İslam, sadece bayram günleri ve cuma gününe has bir din değil, Allah’ın dini olarak İslam, tüm insanlığa hitap eder, hakikatleri bütün kâinatı kuşatır.

Müslümanlar, Allah’ın onlara kendi şah damarlarından daha yakın olduğunu bilirler. Yani Allah mikro âlemden makro âleme her alanda bize yol gösterir. İslam, müminlerden aktif katılım talep eder. Örneğin, birçok insan için günlük beş vakit namaz rahatsız edici ve hatta gereksizdir çünkü ne için olduğunu anlamıyorlar. NAMAZ, kul ile Allah arasında, Allah’ın kendi öğrettiği şekilde bir bağ kurmadır. Allah, her şeyi elinde tutan ve tek başına sorumlu olduğuna inandığımız Yaratıcı, mümin günde beş defa onun huzuruna durur, ibadet ve dua eder. Bu insanın arayabileceği en yüksek mertebedir. Namaz, müminin miracıdır, Allah huzuruna kabulüdür.

İSLAM DERİN BİR İÇ HUZURU VE EBEDİ SAADET VAADEDER

İslam, derin bir bilgelik sunuyor, Allah inancına bağlı olarak, ahiret inancı var. Dünyada yaptığımız iyiliklerin karşılığını ahirette göreceğiz. Bu sebeple İslam bizi her gün, kendimiz, ailemiz, tüm insanlar ve tüm yaratılmışlar için mümkün olduğunca iyi işler yapmaya motive ediyor. Bugünün dünyasında en önemli problem, insanların şımarıklığa alışması ve kendilerine çok odaklanmış olmaları. Modern endüstri toplumunda insanların çoğu hayatını mümkün olduğunca keyifli yaşamaya çalışıyor ancak sonuç olarak uyuşuk, bencil oluyoruz, insanlara iyiliği ve Allah’ı unutuyoruz. Bu durum normal ve güzel görünse de hayatlarımızı ve dünyamızı yavaş yavaş yok eden saf zehirdir. İslam bunu biliyor ve buna izin vermiyor.

Röportajı yapan Medine Derneği Başkanı Cemalettin Özdemir’e bin teşekkür ediyorum.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

islam ehli

rabbim ayaklarını islamda sabit kılsın.

Yavuz selim Çelikadam

Allah cc gerçek din İslamı kıyamete kadar koruyacaktır.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23