• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

Azerbaycan yüreğimde atardamardır

01 Ekim 2020
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

Batı emperyalizmi, Ermenileri kışkırtmaktan ve üzerimize salmaktan hiçbir zaman vazgeçmedi. Osmanlı döneminde 300 sene sükûnet ve huzur içinde yaşayan “teba-yı sadıka”yı devletin zayıf düştüğü yıllarda bağımsızlık vaadlarıyla kışkırtıp isyan ettirmekte tereddüt etmedi. 

Türkiye’yi bölüp doğuda bir dinsiz Kürt devleti kurdurmak, onlarla Ermenistan ve İsrail’i birleştirip son hamlede Müslüman Türk milletini Anadolu’dan atma hayali, Batı emperyalizminin ajandasında önemini koruyor.

Yavuz Bülent Bakiler, bir şiirinde “Azerbaycan yüreğimde atardamardır” der. 

Dede Korkut Hikâyelerinin önemli bir bölümü Azerbaycan topraklarında geçer. Biz, aynı milletiz, atalarımız birdir. Azeriler hem Türk hem de Müslüman kardeşimizdir. 

1992’de Ermeniler Azeri toprağı Karabağ’ı Rusya’nın desteği ile işgal ettiler. Aradan 28 sene geçmesine rağmen, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı olarak işgal devam ediyor. Türkiye’yi batı Yunanistan ile tehdit eden Fransa ve Batı, doğuda yeni bir cephe açtı. 

Ermeniler, yıllardır PKK terör örgütünü, Türkiye’yi bölme planlarını desteklediler. PKK’nın, Ermeni terör örgütü Asala’nın bir anlamda devamı olduğunu herkes bilir.

Ermeniler muhtemelen Rusya ve Fransa’nın desteği ile Azeri kardeşlerimize yeniden saldırdılar. Bu defa Türkiye, bütün gücüyle kardeşlerinin yanında yer aldı. 

Bu arada bizimle birlikte yaşayan ama ruhu satılmışların çatlak sesleri duyuldu. 

PKK’nın Meclis’teki uzantısı HDP, CHP içine yuvalanmış, ruhunu şeytana satmış adamlar; Ermenilere destek vermekte tereddüt etmediler. 

Anadolu’nun imanlı evladı ve bağrı yanık şairi rahmetli Abdurrahim Karakoç: 

Bahtına ağlayan Azeri kızı

Sen Karabağ dersin, ben karayazı.

Boşlukta çırpınır Türk’ün avazı,

Sanma ki dertlerin azı bizdedir;

Sizdeki yaranın özü bizdedir.”

Anadolu İslam ruhundan habersiz CHP’li Ünal Çeviköz ise Ermeni ağzıyla konuşuyor:

Maalesef, Türkiye’den Azerbaycan’a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan’a gönderildiği ifade ediliyor.”

Müslüman bir insan İslam’ın emri olan cihadı nasıl benimsemez? 

Müslüman kan kardeşine yardım etmek isteyen Anadolu insanına neden destek olmaz? 

Kardeşlerimize yardımı nasıl “maalesef” diyerek üzüntü ile karşılar?

Ermenistan’a yardıma koşan PKK’lı teröristlerle ilgili neden bir cümle kurmaz?

28 yıldır Karabağ’ı işgal eden işgalci ve katil Ermenistan hakkında neden bir eleştiride bulunmaz?

Ruhunu kaybetmiş böyle adamlar nerede yetişir?

Doğuda Ermenistan, batıda Yunanistan, Libya’da darbeci Hafter ve Fransa, Suriye’de Katil Esed rejimlerine destek veren bir kesim var ülkemizde.

Bu zihniyetteki insanların yetişmesine zemin hazırlayan eğitim sistemini sorgulamak lazım.

Prof. İsmail Aydoğan, eğitim sisteminin “milli bir kimliğe” sahip olmadığı tespitini yapıyor. Eğitim fakültelerinde ve okullarda okutulan kitaplardaki önemli yanlışlara dikkat çekiyor:

Eğitim Fakültelerindeki psikoloji dersinde Anadolu’nun kültüründe önemli etkisi olan dede, nine, amca, teyze, hala, dayının varlığından neredeyse hiç bahsedilmez.

Türkçemiz, Türk ve İslam kültürü olmadan öğretilir.

Sosyoloji dersinde din ve kültürü oluşturan unsurlar alelâde unsurlar gibi ele alınır.

OECD raporları ve PISA sonuçları esas alınarak kültür endüstrisi eğitimi yapılır. (s.120)

Ahlaksız, dinsiz, Batı taklitçisi, pozitivist, eğitimle varılacak bir hedef yoktur. (s.114)

YAPILMASI GEREKEN ŞU

Eğitim; ahlakı ve İslam’ı esas alan esas kimliğine kavuşturulmalı, yeniden inşa edilmelidir.

Eğitim yeniden yapılandırılmalı; kendi kimliğini esas alan bir eğitim sistemi inşa edilmeli; Anadolu’nun kültüründe bulacağımız ilk şey ahlak olacaktır. Anadolu insanı, ahlakı İslam’dan almıştır. Yarınki Türkiye’nin eğitiminde ahlaktan sonra önem vereceği boyut, merhamet olmalıdır. Aksi takdirde eğitim belki bir şekilde olur ama kimliksiz olur.

Hayat bir şekilde yaşanır ama onursuz yaşanır.

İnsan bir şekilde ömrünü tamamlar ama köle ruhlu olarak tamamlar.

Tarihin şaşmaz gerçeğine dayanarak Necip Fazıl’ın diliyle haykıralım:

“Yarın elbet bizim, elbet bizimdir;

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.”

Savaşlar, düşmanlar, Ermeniler, Yunanlılar bizi uyandırıyor. Batılı olamayacağımızı söylüyorlar.

Ecdadımızın sahip olduğu tarih şuurumuzu yeniden kuşanıyoruz ve kalkıyoruz. 

Azerbaycan şairi Yavuz Bülent Bakiler’in mısraları ile haykırıyoruz:

“Bir dev gibi bir dağ gibi doğrulacağız!

Yeni bir ruh doğacak toprağımızdan.

Dünya yeniden tanıyacak bizi heyecanla,

Burma bıyığımızda, kara kalpağımızdan!”

Azerbaycan’a, Türkmenistan’a, Bosna’ya, Kazakistan’a, Libya’ya, Tunus’a, Fas’a ve Filistin’e selam olsun.

Beyin Vitamini: Eğitimde Kimlik Arayışı isimli Prof. İsmail Aydoğan’ın milli eğitimde kimlik arayışını ve Anadolu insanının değerlerine esas alan bir eğitim sistemi inşa edilmesi gerektiğini anlatan kitabını önemle tavsiye ederim. (Pegem yayınları, tel. 0312 4306750; [email protected] )

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hüseyin

Kualisyon hükümetleri böyledir neyapsın Tayyip ne yapsın Akp bu millet onlara 18 yıldır tek başına ikdidar şansı vermedi Tayyip de Akp de mecburen Chp ile ortak hükümet kurmak zorunda kalıyor ve milli eğitim bakanlığını, Aile bakanlığını, Kültür, Genlik bakanliklarını da 18 yıldır Chp li bakanlara yönetiyor öyle değilmi Reis ne yapsın  
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23