Futbolda bahis kumarı, sözde İslami dayanışma ‘oyunu’ ve Gazze!..
Futbolda bahis kumarı, sözde İslami dayanışma ‘oyunu’ ve Gazze!..
Ahmet Gülümseyen
İçinde yaşadığımız hayat diliminde, bugün yazımıza konu olan bahis, spor ve Gazze hususu, insanoğlu olarak gaflet uykusundan uyandıracak o denli birbirleriyle bağlantılı ki. Söz konusu başlıkların en önemli kaynağı/özelliği, İslami şuurdan uzaklaşmak oluyor. Allah (cc) kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ki “Sen onların dinlerine uymadıkça Yahudi ve Hristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaktır. De ki “Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur.” Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne yardımcı olacaktır.” (Bakara Suresi-120. Ayet) Kutsal kitabının mesajı bu kadar açıkken, yaşantımızın her alanına ayet ve hadislerden uzak bir hayat sürdürmemiz, hiç ölmeyecekmiş gibi geçici dünya hayatına bağlılık, ebedi ahiret hayatını ise kaybetmemize ‘zemin’ hazırlamaktadır. Evet, bu kadar açık ve net olduğu için yazımıza başlık olarak seçtik. Allah’ın koyduğu kanunlardan uzaklaşmak, siyonist ve haçlı anlayışın koyduğu kural ve kaidelere rıza gösterilmesi, içinde yaşadığımız süreci tartışılır hale getirmedi mi? Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ki; “(Resulüm) Sana da kendisinden önceki kitapları tasdik edici ve onları denetleyici olarak bu kitabı hak ile indirdik. Artık aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet. Sana gelen bu gerçeği bırakıp da onların isteklerine uyma. Her birinize bir şeriat ve bir yol yöntem verdik. Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat size verdikleriyle sizi denemek istedi. Öyleyse hayırlı işler yolunda birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Allah size hakkıyla ayrılığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir. (Mâide Suresi-48. Ayet) Yine, Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de buyuyor ki “O gün Allah, onları ve Allah’tan başka taptıkları şeyleri bir araya toplayacak, sonra “Bu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi yoldan çıktılar?” diye soracak. Onlar, “Seni tenzih ederiz? Senden başka dostlar edinmek bize yaraşmaz. Sen bunları ve atalarını nimetler içinde yüzdürdün; nihayet onlar da seni anmayı unuttular ve böylece uçurumu boylayan bir topluluk oldular” diyecekler” (Furkan Suresi-17. ve 18.Ayetler) Allah (cc) ayetleri bu kadar açıkken, onun emirleri/mesajları dışına çıkışımız, içinde bulunduğumuz gafleti doğuran temel neden. Futbolun içinde var olan ‘kumar’, spor organizasyonun içerisinde cereyan eden ‘oyun’ ve Gazze’deki soykırım, ‘silkinip’ kendimize gelmemiz için gerekli olan o denli apaçık mesaj içermektedir ki. Allah (cc) bizleri uyananlardan eylesin. Amin.
Gazetemiz Yeni Akit’te yazmamızın ilk şartlarından birisi olan araştırma yapmak. Her bir konu hakkında düşüncelerimizi yazıya dökerken, Kur’an ve Sünnet başta olmak üzere, doğru kaynaklardan edindiğimiz bilgi bizleri manevi huzur iklimine ulaştırıyor. Bunları söylerken “Gül bahçesine giren gül kokar” sözünü hatırladık. Öyleyse, iyi ve kötülerin bilgisine nail olmak, geçici ve kalıcı yaşantımızı anlamlaştırmak, öncelikli hedefimiz olmalı. İnşallah, Kur’an çizgisinde bu hayata ulaşanlardan oluruz. Tüm bu dualarımızla birlikte, müsaadenizle yazımıza konu olan, geçmişte gazetemizin yine bu satırlarında paylaştığımız, benzer konuda bugün gelinen son durumu ne olduğu huşunda düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Rabbim söylemek/ulaşmak istenen menzilimizi hayırlı kılsın. Amin.
FUTBOL BAHİS İLK OLMADIĞI GİBİ
DİLERİZ SON OLUR…
TFF'nin açıklamasına göre TFF Hukuk Müşavirliği, 7'si üst klasman hakem, 15'i üst klasman yardımcı hakem olmak üzere toplam 152 hakemi bahis oynadıkları gerekçesiyle disipline verdi.TFF Başkanının kamuoyunun karşısına çıkıp, açık yüreklilikle açıklamaları gösteriyor ki hakemlerden sonra futbolcularda (3700 futbolcu) ‘bahis’ soruşturması kapsamına girecek. Süreç öylesine yenilir yutulur cinsten değil. Adli soruşturma, spordaki ‘bahis’ sürecini tüm kirliliğini ortaya saçmaktır. Konuyla ilgili hukuki süreç işlerken, futboldaki bahis konusunun da bugünlere nasıl gelindiğine bakmak gerek. Başkan, hakem, futbolcu, sporcu veya taraftar fark eder mi? TFF Başkanı Hacıosmanoğlu’na göre "Açıkladığımız 371 hakemin 152'i bahis oynamış. Onlar suçlu. Hesap açmak suç değil. Oradan futbolu da takip ediyorlar. Bazı özet görüntüleri izliyorlar. Sponsorumuzun yayımladığı maçları seyrediyorlar. O hakem arkadaşlarımızı kimse zan altında bırakmasın. Hesabının olmasında bir sorun yok. O hesabı aktif kullanarak bahis yapması suç." Sesli düşünmek ve sormak gereği duyuyoruz; “Bir kişinin bahis hesabı neden olabilir ve oynama gereği duyar? Bu soruyu kendi kendime sorduğumda, “Ben neden bahis hesabım yok?” Çünkü, kumar denilen haksız bir kazancın yanına yaklaşmak manasına gelmez mi? Bir önceki soruda sorduğumuz gibi ‘Bahis hesabı olmayan hakem, hakemlik yapamıyor mu?” Böyle bir şey olamaz. Hakemleri, bahis hesabı açtıran ‘anlayışı ayrıca sorgulamak, çıkacak sonuçları kamuoyuyla paylaşalım ki, vatandaş kimin “kim?” olduğunu bilsin! Böylesi ‘sapkın’ yönelişlerin bir daha yaşanmaması için, sürecin temelinde yatan ‘gerçekle’ yüzleşmemiz gerek. Hayatımızın diğer aşamalarında olduğu gibi, danışacağımız en önemli kaynak Kur’an-ı Kerim. Spor Toto, Loto, Bahis, Piyango gibi şans oyunlarının İslam’da yeri olup olmadığı konusunda yaptığımız araştırmada, Diyanet İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı “Maddi ve Manevi Tükeniş: Kumar” konulu 29 Ekim 2024 tarihli Cuma hutbesine rastlıyoruz. Hutbe, ‘Yüce dinimiz İslam’ın şiddetle yasakladığı haramlardan biri de kumardır. Kumar; birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazançtır. Kumar; sevgi ve kardeşlik duygularını yok eden; kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını körükleyen zararlı bir alışkanlıktır. Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiştiren bir hastalıktır…” başlayıp, devam ediyor. Yüce Rabbimiz, Mâide Suresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduğunu şöyle haber vermektedir: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de şöyle ifade etmektedir: “Şeytan, içki ve kumarla, aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” Kutsal kitabımızın haram kıldığı ‘oyun’ için bugün yasal süreç söz konusuysa, yaşadıklarımız Müslümanlığımızın gereklerini yerine getirmediğimizden başka bir manaya gelmiyor…
İSLAMİ DAYANIŞMA OYUNLARINA KATILMAMA KARARI
Siyonist ve Haçlı anlayışın spor organizasyonlarının neresinde olduğunun en somut örneklerinden İslami Dayanışma Oyunları. 56 İslam ülkesinin yaklaşık 3 bin sporcuyla katıldığı oyunların her aşamasında, İslam’ın şartlarından ne kadar uzak olduğunu görmek zor olmadı. Bunun en önemli nedeni, giyilen kıyafetten etkinliklerin yapıldığı ortama kadar, kural koyucuların siyonist ve haçlı anlayışın bir yansıması olması. Bugün Müslüman toprağı olan Filistin’de kana bulayan, insanlık dışı ve vahşice uygulamalara imza atan İsrail ve kulüplerine, FIFA, UEFA, FIBA ve IOC gibi sporun çatısı konumundaki kuruluşlarca göz yumulması, gelinen süreçlerin bir başka somut örneği. Konuyla ilgili son örnek ise Müslüman ülkesi Endonezya’nın, Filistin soykırımdan dolayı İsrailli jimnastikçilerin ülkelerine girişi için vize vermeyişinden dolayı IOC tarafından Olimpiyatlardan men edilme kararı. Hatırlayın 2022 tarihinde Konya’da yapılan İslami Dayanışma Oyunlarını. Kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün "İslam Dayanışma Oyunları tabelası altında çıplak kıyafetlerle dans etmek İslam'a hakarettir. Yetkililerden ricamız, en azından tabeladan çıkarılması için gayret gösterilmelidir" yorumunu. İmam-hatip Halil Konakçı, İslami Dayanışma Oyunlarını ''Konya da yapılan dayanışma oyunları ya “İslami hassasiyetlere” göre yapılsın ya da tanıtımından “İslam” kelimesi çıkarılsın. Zira İslami hassasiyet gözetilmeyen bir şeye İslami demek, ortaya Allah’ın gazabını cezbedecek sebebler çıkarıyor” şeklinde yorumlarken, İslam hukukçusu İhsan Şenocak oyunlara ''Bir ameliye her yönüyle Kur’an’a ve sünnete uygunsa İslami'dir. İslami hükümlerin yok sayıldığı bir etkinliğe ‘İslamî Dayanışma Oyunları’ adını vermek, ümmetin kızlarına yarı çıplak olmak İslam’a uygundur, demektir. Yetkililer, İslam’a uymayan oyunlardan İslam kelimesini çıkarmalıdır” vurgusunda bulunmuştu. Organizasyonun genel kurallarının ‘İslami’a uygun olmayışı, bu tür etkinliklerin batıl anlayışa hizmet etmekten başka bir manaya gelmeyeceğini görmek güç değil! Hal böyle olunca da ‘İslami Dayanışma Oyunları’ ismini, ‘İslam’dan uzaklaşma Oyunları’ olarak değiştirme önerimiz, inanın abartı olmaz. Adı İslam ülkesi olan fakat, Müslümanlığın gerekliliğini yerine getirilmeyen liderlerin ‘Filistin’in yok oluşu, İslam dünyasının yok oluşu’ anlamına gelecek Müslüman topraklarında İsrail soykırım ve katliam seyirci kalınmalarına ne kadar da benzerlik gösteriyor, ‘İslami Ayrıştırma Oyunları’. Ülkemizde sporun yönetenlerin, dahası Türkiye’nin, hafta sonu (7-21 Kasım 2025) Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da başlayacak olan, ismi, kural ve uygulamalarla İslam’la bağdaşmayan ‘oyunlara’ katılmama kararını tün dünyaya ilan etmesi, yerinde ve İslam ülkeleri için örnek sayılacak tarihi, emsal bir karar olur…