Dans etmeyen, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni olamıyor!
Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerinde uygulanan müfredatla ilgili rahatsızlığın tarafımıza iletilmesinden dolayı, şaşkınlığımızı gizleyemedik! Batı hayranlığı özelliği taşıyan, bu bağnaz ve gerici anlayışın günümüzde geçerliliğini gördüğümüzde, hayretler içinde kaldık. Aklıma ilk, insanların özgür düşünce ve yaşantısına karşı koyulan darbe, başörtüsü ve düşünce yasağı dönemleri geldi. Elhamdülillah, o günleri geride bıraktık ama kırıntılarının devam ettiğini değişik alanlarda görmek mümkün. Onlardan birisi de Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerinde Lisans programı 4. Yarıyıl döneminde zorunlu olarak okutulan, Ritim Eğitimi ve Dans dersi. Yükseköğretim Kurumuna (YÖK) bağlı Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerinde mecburi okutulan bu dersi almayan, üniversiteyi bitiremiyor. Dolayısıyla da öğretmen olamıyor. Kişinin mesleki kariyerini etkileyecek bu ders o kadar önemli, olmazsa olmaz mı? Devam edelim…
Ritim Eğitimi ve Dans dersini okutmak, ‘Öğretmen olmak istiyorsan, mutlaka bu dersi almak, eşli veya tekli dans etmek zorundasın’ demek. Bunu biz kendi kafamıza göre değil, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Lisans Programında yer alan ‘Ritim Eğitimi ve Dans’ dersinin içeriğinden esinlenerek söylüyoruz. İçerik aynen şöyle; ‘Ritim ve dansla ilgili temel kavramlar, müzik ve hareket ritmi, dans araç-gereç ve malzemeleri, özellikleri, dans alıştırmaları, duruş çalışmaları, yürüyüşler, sıçrama, sekme ve galoplar, ritim, melodi ve müzik seçimi, bireysel ve eşli egzersizler, vals, tango, caz, dansa ilişkin adımlamalar, kompozisyonlar, ritim ve dansla ilgili kavramların, tekniklerin ve kompozisyonların öğretimi’ Dans alıştırmaları, bireysel ve egzersizler, vals, tango, caz… Tüm bu detaylar, hiçbir yönüyle Müslüman Türk Kültürüyle uzaktan-yakından ilgisi yok. Fakat siz çıkıp diyeceksiniz ki; ‘Bu dersi almazsanız, öğretmen olamazsınız?’ Adama sormazlar mı; günümüz Türkiye’sinde Batı hayranlığı taşıyan bu zorbalığa-yaptırıma niçin mecbur bırakılıyoruz?
“Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenlik Bölümü Müfredat Programı iki yıl önce yenilendi. Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç döneminde konulan Ritim Eğitimi ve Dans Dersi, yeni programa tekrar kondu. Bu dersin gerekli olmadığını söylediğin zaman, ritmin bütün spor dallarında gerekli olduğunu, dolayısıyla bu dersin konulmasının doğru olduğunu savunuyorlar. Biz de evet ritim bütün spor dalları için gerekli, fakat ritim sadece dansla birlikte verilir diye bir kural yok. Ritim Eğitimi, zorunlu olarak verilen Müzik, Halk oyunları ve Jimnastik dersleriyle de verilebilir. Burada amaç başka. Duyarlı bazı öğretim elemanları öğrencilerin istekleri doğrusunda eşli dans ettirmiyorlar. Fakat çoğunluğu siz Beden Eğitimi Öğretmeni olacaksınız diyerek zorla eşli dans ettiriyorlar…
“Zaman, zaman yöneticilere gerek erkek öğrenciler, gerekse bayan öğrenciler eşli dans etmek istemediklerine dair şikâyetlerde bulunuyorlar. Hatta bu konuda CİMER’e bile yazan öğrenciler var. Ülkemizde kaç tane okulda Beden Eğitimi Dersinde dans ettiriliyor? Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda yapılan spor dalları belli. Ritim Eğitimi ve Dans Dersi seçmeli olarak konulabilir isteyen alabilir. Zorla verilmesinin bir mantığı yok. Yeni Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenlik Bölümü Müfredat Programında Bizim Ata Sporumuz olan, Güreş, Okçuluk, Atıcılık gibi dersler zorunlu değil, fakat Ritim Eğitimi ve Dans Dersi zorunlu. Bu konuda birçok kişinin rahatsız olduğunu ve Ritim Eğitimi ve Dans Dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasında yarar var...
Ülkemizde özel ve resmi olmak üzere 100’ün üzerinde Üniversitelerin Fakülte ve Yüksek Okul statüsünde Beden Eğitimi Bölümü var. Buradan her yıl binlerce öğrenci mezun oluyor. Bu da yaklaşık 5 bin kişi demek. Siz bu öğrencilerin inançları, örf, adet, gelenek görenek, kısaca kültürleriyle bağdaşmayan bir dersi (Ritim Eğitimi ve Dans) almalarını mecbur bırakıyorsunuz. Bunun hangi anlayışa karşılık geldiğini, tarafımıza ulaştırılan şikâyet mailleri de ayan beyan ortaya koyuyor. Siz bu satırları okurken, Açıköğretim’de yer alan Psikoloji Lisans programının kaldırılması hakkındaki onayın, Cumhurbaşkanımız tarafından YÖK’e sunulduğunu görüyoruz. Bu demek oluyor, değişen süreçle birlikte, yanlış müfredatlar-uygulamalardan düzeltilme gereği duyulabiliyor. Dileriz YÖK, eğitim ve öğretim dönemi başlamadan’ Ritim Eğitimi ve Dans’ dersini kaldırarak, akıl ve vicdan sahibi eğitmen-öğrencisinin, geçmişten süregelen ve halen yaşanan bu rezalete daha fazla malzeme olmasının önüne geçilmiş olunur…