Memleket lehine her kararın karşısında yer alan, içinde bulunduğumuz coğrafyanın ateş çemberine döndüğü dönemde, uluslararası tehditler ve emperyalistlerin yanında saf tutan malum zihniyet; Savunma Sanayii Fonu’na kaynak oluşturmak için limiti 100 bin TL’nin üzerindeki kredi kartlarından alınacak yıllık 750 lira üzerinden benzeri görülmemiş bir karalama kampanyası başlattı.
HABER MERKEZİ
Hır fırsatta vatanseverlikten dem vuran ve Mustafa Kemal’in askeri olmakla övünen laikçi azınlık ile sanatçı zevatının ve fonlu medyanın maskesi bir kez daha düştü. Memleket lehine her kararın karşısında yer alan ve küresel. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın ateş çemberine döndüğünü, uluslararası tehditler ve emperyalistlerin yanında saf tutan malum zihniyet, Savunma Sanayii Fonu’na kaynak oluşturmak için limiti 100 bin TL’nin üzerindeki kredi kartlardan alınacak yıllık 750 lira üzerinden benzeri görülmemiş bir karalama kampanyası başlattı. Sözde topluma rol model olarak sunulan çalgı çengi takımı ilk iş olarak kredi kartı limitlerini düşürme yoluna giderken, fonlu medya ile muhalif kesim ise yeni düzenlemeyi vatandaşa vergi bombardımanı olarak çarpıtarak kaymak tabakanın sözcülüğüne soyundu. Terör örgütlerinin faaliyetlerinin ordumuzun her zamankinden daha güçlü ve donanımlı olmasını zorunlu kılındığını belirten ekonomistler, “Vatan sevgisini kimseye bırakmayan zillet bileşenleri, devlete 750 lira vermemek için kırk dereden su getiriyor” görüşünde birleşti.
Bu nasıl vatanseverlik?
Deneyimli Ekonomist Necmettin Batırel, konuya ilişkin akit’e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Hükümet, İsrail tehdidine karşı Savunma Sanayisini güçlendirmek için yeni bir yasa çıkartacağını açıkladı. Birden bire herkes telaşlandı, ortalığı yangın yerine çevirdiler. Bütün istenen kredi kartı limiti 100 bin lira ve üzerinde olanlardan yıllık 750 lira katkı payı. Devede kulak. 5 Ocak’ta yürürlüğe girecek yasaya göre kartlar iptal edilse dahi katkı payı iade edilmeyecek... Bu gelişme zengin kesim ile özellikle CHP Genel Başkanını çok rahatsız etti! Özel ‘İsrail’le savaş filan çıkmayacak. Çıkarsa memleketi biz (CHP’liler) koruruz’ diyerek saçma sapan tepki gösterdi. Bazı para babaları ‘biz de kredi kartı limitini 99 bin liraya indiririz kurtuluruz’ diyerek devlet güvenliği için destek vermekten kaçacağını açıkladı. Aralarında bazı profesörlerin de bulunmasından utanç duydum.
750 lira leblebi çekirdek parası
“Yahu yıllık 750 lira leblebi çekirdek parası bile değil... Sonra 1 yılda bunun en az 10 katı bonus kazanıyorsunuz, bunun lafı bile edilmez. Ülke güvenliği için bu parayı ülkesini seven herkes gönül rızasıyla verir. İsrail ‘vadedilmiş topraklar’ hezeyanı ile ABD’nin binlerce tır dolusu silahla donattığı ve yetiştirdiği YPG/PYD isimli terör örgütlerini üzerimize salarak Güneydoğu illerimizi Gazze-Lübnan gibi harabeye çevirmek istiyor. Dünya buna destek veriyor. İngiltere, Fransa ve Almanya İsrail’i silaha boğarak ‘katliam yap arkandayım’ diyor. Soruyorum size: Böyle bir risk ile yaşanır mı? Devlet güvenliği ile kumar oynanır mı? Bu konuda yapılan ve yapılacak bütün harcamalar elzemdir. Hiç kimse buna gerek yok diyemez. Bütün tedbirleri alacağız, düşmana korku salacağız, elini kolunu bağlayacağız. Günümüzde savaşlar böyle kazanılıyor... Aksini düşünenlerin Türklüğünden şüphe ederim”
Fedakârlığa bastılar feryadı
Araştırmacı-Yazar Mehmet Fırat da, şunları söyledi: “Söze gelince ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyenler, orduyu her türlü istismar ve arka bahçesi görenler, mesele Müslüman Anadolu halkı ve milli iradesi olduğunda kılıç sallayanlara alkış tutanlar, her türlü gaza getirme faaliyetlerinde bulunanlar yine sahnedeler. Bunlar, savunma sanayii için kredi kartı limiti yüksek olan zengin sınıftan bir defaya mahsus 750 TL alınmasını öngören kanun teklifinden çok rahatsız olmuşlar. Laf vatan, millet, ordu olunca mangalda kül bırakmayan bu bir avuç mutluk azınlık ya da zengin tabaka iş ‘Pamuk eller cebe’ denince kıvırmaya ve kıvranmaya başladı. Bin bir dereden su getirmeye yöneldi. Oysa Müslüman Anadolu insanı bırakın 750 TL’yi atan için can verirken, bunlar zevk-i sefa ediyorlardı. Anadolu insanının üzerinden saltanat yaşıyorlardı. Genelde buna itiraz eden kesimin fonlu gazeteci, sanatçı, siyasetçi, akademisyen olması dikkat çekiyor.
Kemalist olmaları da öyle
“Bunların Kemalist olmaları da öyle. Ülkenin içinde bulunduğu durum ve savaşa hazır olmak zorunluluğu karşısında bir defaya mahsus zengin sınıfından alınacak bu para bunların canlarını çok yakmışa benziyor. Hâlbuki devlet yeri gelir altlarından arabalarını da alır, paralarına da el koyar. Bugüne kadar yediler, içtiler, sömürdüler, ‘Vatan millet’ diyerek bir kitabı bile 5 bin liraya sattılar. Kendi ceplerini, çıkarlarını, geleceklerini düşündüklerinden ‘Şimdi fedakârlık zamanı’ denince bastılar feryadı.
Bu parya zihniyet, İHA’larımızı da SİHA’larımızı da savaş gemilerimizi de roketlerimizi de umursamıyor. Hatta yerli ve milli silahlarımızdan rahatsızlık duyuyor. Bugüne kadar ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ söylemiyle kendini pörsüten millet, şimdi meydan okumaya başlayınca düşmandan ziyade bunlar kuduruyor.”