• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Zafer Partisi’nde istifa depremi! Ümit Özdağ’a olay tepki: Silivri’de değişmişsin…

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Zafer Partisi’nde istifa depremi! Ümit Özdağ’a olay tepki: Silivri’de değişmişsin…

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral partisinden istifa etti. Soral, Zafer Partisi’nin CHP’nin Saraçhane’deki mitingine katılmama kararı almasının ardından istifa etmesi dikkat çekerken, ayrılık açıklamasında Genel Başkan Ümit Özdağ’a seslenerek, “Tutukluluğundaki süreçte siyaset yapış şeklini değiştirme kararı almış olabilir” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral, partideki görevlerinden istifa ettiğini duyurdu.

Soral, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Sayın Ümit Özdağ’ın genel başkan olarak bu konudaki yorumları ve tercihleri her zaman benimkinden farklı oldu. Hukuksuz tutukluluğu sonrasında da kadro, kurumsallaşma ve Atatürkçü cenaha açılma konusunda yine aynı noktada durduğunu görüyorum. Tabii hukuksuz tutukluluğundaki zorlu süreçte siyaset yapış şeklini değiştirme kararı da almış olabilir" ifadelerini kullandı.

Soral'ın istifa kararının Zafer Partisi'nin CHP'nin Saraçhane'de İmamoğlu'nun tutukluluğunun 100. günü için yapacağı mitinge katılmama kararı ardından gelmesi dikkat çekti.

Zafer Partisi, İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğunun 100. gününde Saraçhane'de düzenlenecek olan mitinge katılmama kararı aldı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "LeMan’daki münasebetsiz karikatür üzerine çıkan provokasyon ve tepkilerin Saraçhane’ye taşınma ihtimali nedeniyle teşkilatın mitinge katılmamasını istedim" dedi. Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral, bu kararın ardından istifa ettiğini açıkladı.

Soral paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Anayasal ve yasal haklarımızın tamamen askıya alındığı, muhalif olanlara zenci muamelesi yapıldığı bir dönemde Sayın Ümit Özdağ’ı hukuksuzluğun pençesinden almak en önemli ve tek görevdi; bunun için hep beraber gayret gösterdik.

Türkiye’nin son 23 yılda AKP iktidarı ile karşılaştığı ekonomik, sosyal ve hukuki sıkıntıları ortada… bu tespitleri sürekli yapıyoruz.

Ancak tespit yapmak yetersiz; çözüm de bulmak ve milletin önüne koymak zorundayız. Bu yıkımı toparlayabilmek ve Atatürk devrimini tamamlayabilmek için “adeta 1923’teki gibi bir kurucu kadro' gerekiyor.

Nitekim 21 Mayıs tarihli, altta alıntıladığım X mesajımda bu konuya şu sözlerle değinmiştim;

'(…) ben, gerek toplumun Atatürkçü, aydın, entellektüel kadrolarına ulaşmak ve onları partiye katarak toplumsal sinerji yaratma noktasında gerekse ideolojik bakış ve davranış biçimi olarak partiye egemen olan eğilimin bugünün ihtiyaçlarına cevap vermede eksik kaldığını düşünüyorum.'

Ben, “kurucu kadro” diye tanımladığım kadro içinde, Türker Ertürk, Ümit Kocasakal, Adnan İslamoğulları, Ahmet Yavuz, Servet Avcı ve adını anamadığım kamuoyunda karşılığı olan, Atatürkçü, birikimli, tecrübeli isimlerin olması gerektiğine inanıyorum.

Zafer Partisinin kurumsal ve ortak akılla yönetilen bir kadro partisine dönüşmesi gerektiğine inanıyorum.

İktidarı hedefleyen, bugünkü bölgesel ve ülkesel kaos ile baş edebilecek bir parti için böyle donanımlı bir kadroyu ve ortak akılla yönetimi zorunlu görüyorum.

Tabii bu isimler: “gel beraber siyaset yapalım” gibi bir çağrı ile değil, ortak akıl, ortak yönetim taahhüdü ile ikna edilebilir.

Zaten kadro partisinin özünde bu temel olgu yatar.

Ancak Sayın Ümit Özdağ’ın genel başkan olarak bu konudaki yorumları ve tercihleri her zaman benimkinden farklı oldu.

Hukuksuz tutukluluğu sonrasında da kadro, kurumsallaşma ve Atatürkçü cenaha açılma konusunda yine aynı noktada durduğunu görüyorum.

Tabii hukuksuz tutukluluğundaki zorlu süreçte siyaset yapış şeklini değiştirme kararı da almış olabilir.

Elbette tamamı kendi takdirleridir. Partinin genel başkanıdır, tercihlerine saygı duyacağız.

Ancak, Atatürkçülük devrimciliktir. Üniter yapının korunmasıdır, milliyetçiliktir, devletçiliktir, halkçılıktır, liyakattır, bilimdir, hukuktur, mücadeledir. Türkiye Cumhuriyeti bu geçtiği süreçte Atatürkçülüğe adeta su gibi hava gibi ihtiyaç duymaktadır.

Maalesef söylemekle Atatürkçü olunamıyor… Eylemle olunuyor…

Ülke sorunlarını çözebileceğine inanmadığınız bir yerde, salt siyasi kariyer hedefleriyle bulunmak ne genel başkana ne bize güvenen vatandaşlara ne de kendime karşı samimi bir duruş olmaz. Aksine herkesi aldatmak olur.

O benim yapıma uygun değil.

Zafer Partisinin tüm teşkilat, üye ve gönüllülerine ve Sayın Ümit Özdağ’a başarı dileklerimi, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum."

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Türk

Tarif ettiğine göre Atatürk'ün de herhalde Türkiye'nin gelişmesine katkıda bulunmayacağını gösteriyor demek ki tespitlerimiz doğru Atatürk ülkeyi kurmamış bu ülkenin yıkımı için mücadele etmiş anladığım kadarıyla öyle yani ülkede bu zamana kadar yapılan ihalar savunma sanayi onu gösteriyor madem Atatürk hedef göklerde dediyse niye bu zamana kadar uçak yapılmadı veya yapılan uçak fabrikası kapatıldı veya mühimmat fabrikaları kapatıldı biz niye bu zamana kadar heykel hariç araba yapamadık sanayide gelişemedik demek ki Atatürk bunların önüne engel koymuş onu anladım ben konuşmadan

ziyaretçi

Atatürk'ün devrimlerinin tamam olması için yapmayı düşündükleri tek şey, İslâm dinini ve Müslümanları ortadan kaldırmak başka bir şey değil. Git istediğin yerde havla.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23