Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ve “yüzyılın projesi” olarak nitelendirdiği “proje(!)”yi fena ti’ye aldı. Kılıçdaroğlu’nun uçuk projesini Bülent Ecevit’in “Köykent”ine benzeten Kekeç, “Bu projenin neyi amaçladığı, ülkeyi nasıl uçuracağı meçhul” dedi. 3. köprüye karşı çıkan, yeni havaalanını gereksiz bulan, karayollarının yaygınlaşmasını “çevre felaketi” olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi “geçiş ülkesi” yapmayı nasıl becerebileceğini merak ettiğini kaydeden Kekeç, “Bu konuya açıklık getirmediği sürece ‘yüzyılın projesi’ kendisi olacaktır ve öyle de kalacaktır” dedi.
İŞTE O YAZI:
Kemal Kılıçdaroğlu “yüzyılın projesi”ni açıkladı...
Bana göre, yüzyılın projesi kendisidir. Kaset marifetiyle kurulduğu genel başkanlık koltuğunda “böylesi gelmedi, gelmeyecek” dedirten muhteşem bir performans sergiledi. Adeta “siyasetçi nasıl olunmaz?” sorusunun cevabı gibiydi. Kötüydü. Başarısızdı. İlkesizdi. Hayranlıkla ve çoğu zaman bayılarak izledik. Ama madem “proje açıklama” cihetine gitti ve haklarındaki yargıyı değiştirmek için elini taşın altına koydu. Bakalım...
Bakalım Kemal Kılıçdaroğlu bu projesiyle Türkiye’yi nasıl uçuracak?
Fakat bir sorun var...
Bakabilmemiz için, önce bu projenin ne olduğunu, Türkiye’ye ne gibi ekonomik yararlar getireceğini anlamamız gerekiyor.
Ben baktım, (...) bir şey anlamadım.
Bu, CHP tarihindeki ikinci “ciddi proje” oluyor.
İlkini, rahmetli Bülent Ecevit açıklamıştı.
Her köye bir “kent” kuracaktı. İsmi de “Köykent” olacaktı. Köylü, her haceti için şehre (Bülent Ecevit’çe söylersek, kente) gitmek zorunda kalmayacaktı. (...) Canım köylüm, isterse, tenis oynayabilecekti. Hasat zamanı yorgunluğunu atmak için icabında köy-barda oturup bir tek atabilecekti.
Rahmetli, bu harika projesini hayata geçiremedi. Pardon, üçüncü Başbakanlık döneminde şirin bir Karadeniz köyümüzü pilot köy seçerek bu hevesini giderdi. Daha doğrusu, bazı bürokratları, “Bir deneme yapalım da, gözü arkada kalmasın” diyerek, bir çalışma başlattılar. Maksat, “yapamadı” demesinler...
(...) Kılıçdaroğlu’nunki de, en az birincisi kadar ciddi bir proje... Fakat ciddiyetin derecesini anlayamadık. Çünkü “proje”nin neyi amaçladığı, memlekete ne katacağı, ülkeyi nasıl uçuracağı meçhul...
(...) Bilebildiğimiz ve anlayabildiğimiz kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu yüzyılın projesiyle Türkiye’yi bir “geçiş ülkesi” haline getirmek istiyor.
Mal gelecek, mal gidecek... Biricik geçiş noktası Türkiye olacak...
İyi de, bu nasıl olacak? Üçüncü köprüye karşı çıkan, yeni havaalanını “gereksiz” bulan, karayollarının yaygınlaşmasını “çevre felaketi” olarak değerlendiren, liman inşaatı görünce hafakanlar geçiren ve bütün bu yatırımlara karşı “iztemezük”çü Taksim Platformu’yla iş tutan Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye gönderilecek malları hangi yolla sevk edecek?
Bu konuya açıklık getirmediği sürece “yüzyılın projesi” kendisi olacaktır ve öyle de kalacaktır.
Ahmet Kekeç / STAR
Akit Arşiv sayfasından...