Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias ve Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis, Atina’daki bir forumda Türkiye’nin bölgesel ağırlığını ve savunma sanayiindeki gücünü gündeme getirdi. Savunma Bakanı Dendias, "Türkiye çok önde, onlardan ders almalıyız" diyerek ülkesinin savunma sanayisini geliştirmesi gerektiğini vurgularken; Dışişleri Bakanı Gerapetritis ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığının "göz ardı edilemeyecek bir gerçek" olduğunu kabul etti.
Yunanistan’ın iki önemli bakanı, Atina’da düzenlenen 6. OT Forumu’nda Türkiye’nin bölgesel ve savunma sanayiindeki gücüne dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE RAKİP DEĞİL, ÖRNEK ALINMASI GEREKEN BİR ÜLKE
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Türkiye'nin savunma sanayisindeki hızlı yükselişine değinerek ülkesinin bu durumu örnek alması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
"Türkiye, hem iç üretim kapasitesi hem de milyarlarca dolarlık ihracat kabiliyetiyle çok önde.
Biz Türkiye olmak zorunda değiliz ama onlardan ders almalı ve kendi yolumuzu çizmeliyiz."
Dendias, Yunanistan’ın savunma sanayisini güçlendirmesi gerektiğini belirterek, "Her zaman yabancı raflara gitmek olmaz. Kendi üretimimizi hem nicelik hem nitelik olarak artırmalıyız" şeklinde görüş bildirdi.
TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL AĞIRLIĞI ATİNA GÜNDEMİNDE
Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis ise, Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail ve ABD’yi kapsayan 3+1 enerji formatının amacının Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki etkinliğini dengelemek olduğunu söyledi.
Gerapetritis, İsrail ve Kıbrıs'la kurulan enerji iş birliğini öne çıkarırken, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığının "göz ardı edilemeyecek bir gerçek" olduğunu yineledi.
Bakan, Libya konusunda da "Türk-Libya mutabakatı bölgede yeni bir denklem oluşturdu" diyerek Ankara’nın etkisini kabul etti.
AVRUPA SAVUNMASINDA TÜRKİYE GERÇEĞİ
Bakan Dendias, Avrupa Birliği’nin SAFE programı kapsamında Türkiye’nin Avrupa savunma yapısına katılımına ilişkin şartları dile getirdi.
Dendias, Türkiye’yi tehdit olarak görmediklerini belirtmesine rağmen, katılımın "katı koşullar altında" ve ancak "temel Avrupa değerlerini paylaşması halinde" mümkün olacağını ileri sürdü.
Ayrıca, Yunanistan’a süreçte veto hakkı veren oy birliği kuralının önemine dikkat çekti.