Yıldırım: İBB’yi soymanın hesabını elbette soracağız
AK Parti İstanbul Milletvekili Av. Adem Yıldırım İBB’nin kasasına girmesi gereken milyarlarca liranın EKOSİSTEM’e aktarıldığını belirterek, “Ben bunu İstanbullu adına sormayacağım da kim soracak” sözleriyle tepki gösterdi.
Akit’in bu haftaki konuğu, AK Parti İstanbul Milletvekili Av. Adem Yıldırım. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü”ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameyi değerlendiren Yıldırım, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in milletin zihnini bulandırdığını söyleyerek, “Bu hesaba girmene gerek yok Sayın Özel. Bu işi yaptılar mı, yapmadılar mı? Burada kazanılan para İSTAÇ’ın kasasına mı girdi, yoksa ekosistemin cebine mi girdi? Senin cevap vermen gereken konu bu” dedi.
CHP’lilerin “İddianamedeki ifadeleri sulandırmakla meşgul olduklarını” dile getiren Yıldırım, “Cebeci’deki alana gitmişsiniz, tehditle, şantajla gidip ‘maden sahası’ diyerek birtakım insanların maden ruhsatlarına, arazilerine çökmüşsünüz, sonra gelmişsiniz burayı ‘hafriyat alanı’ ilan etmişsiniz, ondan sonra İSTAÇ’ı devre dışı bırakarak buraya milyonlarca ton hafriyat dökümü yaparak milyarlarca lira kazanmışsınız. Bu kazandığınız milyarlarca liranın bir kuruşunu dahi İBB’nin, İSTAÇ’ın kasasına sokmamışsınız. Ben bunu İstanbullu adına sormayacağım da kim soracak?” ifadelerini kullandı.
İsraf diye 1.700 araç sergilendi şimdi araç sayısı 7.784’e çıktı
Sayın Yıldırım, hafta içi CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İSTAÇ’ın döküm alanlarında yol açtığı kamu zararı üzerinden bir polemiğe girmiştiniz. Buradaki zararı anlatır mısınız?
İSTAÇ ve hafriyatla ilgili bölüm aslında iddianamenin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Seksen milyar mı dediler? Seksen milyar hatta sadece seksen milyarlık kısım burası maden alanı olduğu için madenleri kapattığı için madenlerden mahrum kalmayla oluşan bir zarar. Bir de ayrıca yüz seksen beş milyon ton hafriyat dökülüyor buraya. Ton başı 140 TL’dir. Tabii çarptığımız zaman 30 milyarı buluyor. 30 milyarlık burada bir kazanç İSTAÇ üzerinden olması gerekirken İSTAÇ baypas ediliyor. Murat Gülibrahimoğlu üzerinden yapılıyor. Son dönemlerde de operasyonu başlamaya yakın bir dönemde herhalde operasyondan haberdar oluyorlar ve parayı kaçırmaya başlıyorlar. Sonra da zaten operasyon başlamış oluyor.
Özgür Özel de grup toplantısında buraya girdi. Kendisi hesap yaptı. Dedi ki; işte “185 milyon ton hafriyat, 25 tondan 5 bin kamyon eder. 5 bin kamyonu peşpeşe dizersek Cebeci’den Kocaeli’ye kadar arada beşer metre boşluk bırakırsak 100 kilometrelik yol oluşturur. Bunu hiç kimse göremedi de Akın Gürlek mi gördü?” dedi. Yani iddianameyi sulandırmak amacıyla çocukça şeyler söyledi. Ben de kendisine soru sordum. Sizin vasıtanızla tekrar soruyorum. Daha önceki CHP Genel Başkanı da hesap uzmanıyım diyerek hesapta sınıfta kalmıştı. Kendisi de hesaptan anlamadığını çok net ortaya koydu.
Eğer Sayın Özgür Özel, İBB yetkililerden birinden, Belediye Başkanvekili’nden veya içerideki eski Belediye Başkanı’ndan bilgi alsaydı, hatta İSTAÇ’ın internet sayfasına girmiş olsaydı İSTAÇ’ın günde kaç bin kamyonla hafriyat döktüğünü görürdü. Yaz döneminde ortalama dört, beş bin kamyonla zaten hafriyat dökülüyor. İSTAÇ’ın kendi sayfasında var. Ama siz Cebeci’yi İSTAÇ’tan çıkardınız. Ayrı bir döküm alanı haline getirdiniz. Buraya da zaten günlük dört, beş bin kamyon döküm yapılıyor. Çünkü bir kamyon günde dört defa, beş defa döküm sağlıyor. Aslında Özgür Özel’in bahsettiği beş bin, beş bin kamyon değil, bin kamyon olmuş oluyor. Çünkü bir kamyon dört sefer yaparsa kaldı ki bu şeye de takılmamak lazım. Madem sen bu sayıya takılıyorsun. Ben Sayın Özgür Özel’e diyorum ki 2019’da israf, israf diye diye geldiniz. Yenikapı’da bizim dönemde aldığımız bin 700 aracı israf diye dizip sergilediniz. Şimdi Sayıştay’ın raporunda, 2024 raporunda 7 bin 784 araç var. Yedi yılda yedi kat artırmışsınız. Şimdi bunun cevabını verin.
Ben de diyorum ki bu 7 bin 784 aracı peş peşe dizsek İstanbul Saraçhane idi eski adı ama şimdi “Haraçhane” oldu, Haraçhane’den CHP Genel Merkezi’ne kadar ulaşır. Dolayısıyla İstanbul’daki haraçların kime kesildiğini, yolunun nerede bittiğini, CHP’de kime ulaşacağını, hangi genel başkan yardımcısına, iddialarda geçen genel başkan yardımcısı isimleri de var. Bunu da Sayın Özgür Özel kendisi bulsun. Zaten iddialar ortada.
İSTAÇ devre dışı bırakıldı gelirler EKOSİSTEM’e aktı
İSTAÇ’ı nasıl saf dışı bıraktılar?
Yolsuzluk, maden sahası üzerinden de olmuş. Madeni kapatmışlar. Burada madenciler varmış. Onların da maden ruhsatlarına çökerek buraları hafriyat alanı ilan etmişler. Daha ilginç olan da şu; “Burada hafriyat dolup diğer etrafındaki yüksekliklerin seviyesine gelip burası düzeldiği zaman ileride biz burayı yeniden villa alanı ilan ederiz, imarını değiştiririz. Sonra villaları satarız. Bir de oradan para kazanırız” diye düşünmüşler. Yani İstanbul Belediyesi için İSTAÇ için ve İstanbullu için zerre bir düşünce yok. “Nereden ne para kazanırız?” düşüncesi var. Ve buradaki bu işe karışmış kişilerin iddianamedeki ifadeleri aynen şu; “Ekrem Baba cumhurbaşkanı olacak. Şimdi alma dönemi değil, verme dönemi. Şimdi kaşıkla vereceğiz. Ekrem Baba cumhurbaşkanı olacak, kepçeyle alacağız. Siz cumhurbaşkanı olacak birine yardım edin. Gelecek bizim. İstediğiniz her şeyi alacaksınız” gibi bir yaklaşım olmuş.
Yine Özgür Özel grup toplantısında bir, iki tane belge gösterdi. Bu hafriyat alanı ile alakalı. Bu Özgür Özel’in bir, hukuk bilmediğini, iki, söylediği şeyin nereye gideceğini bilmediğini gösteriyor ve aynı zamanda iddianamede iddia edilen hususların genel başkan ağzıyla ikrarıdır. Nedir o? Diyor ki “Biz 2022 Ekim’inde Ekrem İmamoğlu onaylı müfettiş raporunda buraya kaçak döküm yasağı getirdik başka döküm olmasın diye Ekrem İmamoğlu onay vermiş. Niye onay veriyor? Çünkü “sadece Murat Gülibrahimoğlu döksün, başkası dökmesin, başkası dökerse oradan parayı alamayız” diyorlar. Cebeci’deki parayı cebe indiriyorlar. “Cebellezi yapmak” diye bir deyim var ya, “hepsini nasıl cebe indiririz” hesabı yapılmış ve savcılar da takipsizlik veriyor. Bu belge bunları kurtaracak belge değil, tam tersine iddianamede geçen İSTAÇ’ı saf dışı bırakarak buradaki tüm gelirleri “Ekosistem” diye kurmuş oldukları sisteme aktarma üzerine bina etmişler, Murat Gülibrahimoğlu üzerinden. “Başkası buraya ortak olmasın, buradaki tüm gelir bize aksın” CHP Genel Başkanı Özgür Özel aslında kendisi bunu itiraf etmiş, ikrar etmiş oldu.
KAMU ZARARI BUGÜNKÜ RAKAMLARLA 500 MİLYARI BULUR!
İddianamede bahsedilen 160 milyar liranın üzerindeki kamu zararı, bugünkü rakamlarla ne kadar olabilir?
Kamu zararı 160 milyar söylendi. Ama 58 yerde rüşvet alma suçu var. Ayrı o. Rüşvet alma suçu öyle. Bin lira, iki bin lira, üç bin lira, beş bin lira değil ki. On milyon dolar, on beş milyon dolar. Beş milyon dolar, bir milyon dolar, yedi milyon dolar falan. Yani milyon dolarlar üzerinden ve daire ve villalar üzerinden. Yani sadece almış olduğu üç villanın değeri biliyorsunuz milyarı buluyor. Çünkü bu para aklamaya giriyor. Yani acaba nasıl aktarırız? Yine Beylikdüzü’nde İmamoğlu İnşaat AŞ adına bir sanat galerisi oluşturmuşlar ve burada tablolar sergileniyor. Doğrudan rüşvet alma yerine iş adamlarına “sen git buradan tablo al” diyorlar. Tabloyu aldırıyorlar. Daha sonra bu insanlar o tabloyu geri getirip bir hafta sonra geri aynı yere hediye ediyor. Tabloyu bile vermiyorlar ve buralardan da haksız kazanç sağlanmış oluyor. Rüşvet ve haksız menfaati de toplarsak kamu zararıyla birlikte toplarsak 160 milyarı iki-üçle çarpmak gerekir. Güncel kurlarla bir hesap yapılırsa kamu zararı 500 milyarı bulur.
ÖZGÜR ÖZEL ASLINDA KENDİ CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞINI İLAN ETTİ
Başta Özel olmak üzere CHP’liler, İmamoğlu’nun geleceğin Cumhurbaşkanı olacağını iddia ediyorlar. Diploması iptal edilen biri nasıl cumhurbaşkanı olabilir?
Kurultayda Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olacağını söyleyen Özgür Özel aslında kendi cumhurbaşkanı adaylığını fiilen ilan etmiş oluyor. “Resmen bizim adayımız Ekrem İmamoğlu’dur” diyor ama seçim zamanı geldiğinde de mecburen kendisinin aday olduğunu söyleyecek. Yani vatandaş her halükarda her yerden nasıl alırımın hesabını yapmış ve en yakındaki insanların itiraflarıyla bunlar ortaya çıkıyor. Ortada deliller var. Banka dekontları ortada. MASAK raporları ortada. HTS kayıtları ortada. Kameraları bantlıyorlar, her şeyi gizliyorlar. Ondan sonra çıkıyorlar “Bizim duruşmalarımızı TRT’de yayınlayın” Sen bugüne kadar kendi yaptığın işi gizliyorsun. Önce sen iddialara cevap ver. Biz hukukçuyuz. Hukukta ortada bir delil varsa aynı mesabede bir delille o delil çürütülür. Şimdi banka dekontları var. Eğer en büyük para 200 TL değil de 1000 TL, beş bin TL olsaydı bunu elden yaparlardı. Dolar da bulamadılar. Çünkü bazı döviz gişelerini sabaha kadar çalıştırmışlar İstanbul İl Kongresi’nde. CHP İstanbul İl Başkanlığı binası alımındaki usulsüzlükleri gizlemek için naylon fatura kesecek adam arıyorlar. O miktarı kim kesecek? Kime gittilerse boş dönüyorlar. Ama en son Adem Soytekin’le bir tane işadamı daha var. Onlar kendi aralarında hallediyorlar. Adem Soytekin dediğin adam sıvacı bir adam. Şu an sadece onun hesabında malvarlığı olarak 750 milyon dolar olduğu söyleniyor. Murat Gülibrahimoğlu’nun 5 milyar doları olduğundan bahsediliyor. Yani bu adam 2019’da iflasta karşı karşıya gelmiş. Evet, her insan düştüğü yerden kalkabilir, buna itirazımız yok. Ama bunun kaynağını da ortaya koymaları gerekiyor.
TERÖRÜN BİTMESİNDEN İSRAİL, EMPERYALİSTLER VE CHP RAHATSIZ
Terörsüz Türkiye süreci başarıya ulaşmaya başlayınca CHP’nin yan çizmeye başladığını görüyoruz. En son DEM Parti’ye “Celladınıza aşık olmayın” gibi ifadeler kullandı Özgür Özel. Sürecin başarıya ulaşmasını istemiyor mu CHP?
Baktığımız zaman, Türkiye’de terörün bitmesinden İsrail rahatsız. Emperyalistler rahatsız. Bir de CHP rahatsız. Çünkü İsrail’in bölgede terörle uğraşmayan bir Türkiye’nin çok daha güçlü olacağına, bölgede tüm hakimiyeti sağlayacağına ve bölgede süper bir güç olacağına dair bir endişesi ve korkusu var. Ama bölgede terörle uğraşan bir Türkiye olursa, terörün ucu da ipin ucu da İsrail’de olursa Türkiye’yi engelleyebilir veya durdurabilir düşüncesi var. O bakımdan İsrail istemiyor bunu haliyle. CHP de istemiyor. Ben şu ana kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’nin uzun vadede ve yakın vadede lehine olacak bir yerde durduğuna şahit olmadım.
Kaynak: Yeniakit

