Yapay zekâ teknolojileri, dünyanın düşünme biçimini ve ekonomik dengeleri yeniden tanımlıyor. Türkiye’de son dört yılda bireysel kullanımın hızla yaygınlaşmasıyla birlikte bu teknoloji, yeni iş modellerinin temelini oluşturuyor. Araştırmalar, girişimciler için yapay zekânın artık bir yön pusulasına dönüştüğünü gösteriyor.
Türkiye, yapay zeka alanında hem bireysel kullanımda hem de girişimcilik ekosisteminde hızlı bir dönüşümden geçiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ilk kez yayımladığı “Yapay Zeka İstatistikleri 2025” bülteni ile Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi’nin (TRAI) güncellediği “Yapay Zeka Girişimleri Haritası”, ülkenin bu alandaki gelişimini gözler önüne serdi.
Her iki raporda ortaya çıkan fotoğrafa göre, gençler üretken yapay zekanın öncüsü, girişimlerin odağında pazarlama ve satış var, Türkiye’deki yapay zeka girişimlerinin sayısı ise 419’a ulaştı. TRAI Genel Müdürü Can Sinemli, özel sektör liderleri, yatırımcılar ve kamu karar vericileri için önemli bir başvuru kaynağı niteliğindeki Yapay Zeka Girişimleri Haritası’nın yalnızca güncel durumu yansıtmakla kalmadığını, aynı zamanda sektörün geleceğine dair ipuçları da sunduğunu söyledi.
BİREYLERİN %19,2’Sİ ÜRETKEN YAPAY ZEKÂ KULLANIYOR
TÜİK verilerine göre de Türkiye’de üretken yapay zekâ kullandığını beyan eden bireylerin oranı 2025’te %19,2 oldu. Kullanım oranı gençlerde çok daha yüksek. 16-24 yaş grubunun %39,4’ü yapay zekayı aktif kullanıyor. Bu oran 25-34 yaşta %30’a, 35-44 yaşta %15,5’e düşüyor. Kullanımın en düşük olduğu kesim ise 65-74 yaş grubu. Eğitim düzeyi arttıkça kullanım oranı da yükseliyor. Yükseköğretim mezunlarının %36,1’i üretken yapay zekâayı kullanırken, lise mezunlarında bu oran %22,8’e, ilkokul mezunlarında ise %2,2’ye kadar geriliyor. Kadın ve erkek kullanım oranları birbirine oldukça yakın olsa da, kadınlar örgün eğitim amaçlı yapay zekâ kullanımında erkekleri geride bırakıyor. Yapay zekâ kullananların yüzde 79,7’si yapay zekayı özel amaçlar için, yüzde 33,8’i mesleki amaçlar için ve yüzde 31,4’ü örgün eğitim için kullandı.
4 YILDA %2,7’DEN %7,5’A GELDİ
Girişim tarafında da tablo dikkat çekici. 2021’de yalnızca %2,7 olan yapay zeka kullanımı, 2025’te %7,5’e yükseldi. 10-49 çalışanı olan girişimlerde %6,6, 50-249 çalışanı olanlarda %9,6, 250 ve üzeri çalışanı olanlarda %24,1 yapay zeka teknolojisi kullanıyor. Ekonomik faaliyet bazında incelendiğinde ise %47,1 ile en yüksek kullanım oranı bilgi ve iletişim sektöründe görülüyor. Onu %21,1 ile finans ve sigorta, %15,2 ile de bilgisayar ve iletişim araçlarının onarımı izliyor. Herhangi bir yapay zekâ teknolojisi kullanmadığını ancak kullanmayı düşündüğünü beyan eden girişimlerin oranı bu yıl yüzde 9 olarak kayıtlara geçti.
PAZARLAMA VE SATIŞ İLK SIRADA
Girişimlerin yapay zekayı kullanım amaçları da çeşitlenmiş durumda. 2025 verilerine göre:
-%46,5 pazarlama ve satış
-%41,1 üretim veya hizmet süreçleri
-%41 Ar-Ge veya yenilik faaliyetleri
-%40 işletme süreçleri ve organizasyon başta geliyor.
8 YILDA 17 KAT ARTTI
TÜİK verilerinin yanı sıra açıklanan bir diğer önemli istatistik de TRAI’den geldi. Eylül 2025 itibarıyla güncellenen Yapay Zeka Girişimleri Haritası, Türkiye’deki girişim sayısının 419’a ulaştığını ortaya koydu. Haritaya göre, 2017’de yalnızca 24 olan girişim sayısının 8 yıl içinde 17 kat artması dikkat çekerken, bu çeyrekte 44 yeni girişim eklendiği, 36 girişim çıkarıldığı belirtiliyor.
TRAI verileri, girişim ekosistemindeki yönelimin ağırlıkla GenAI (Üretken Yapay Zeka) teknolojilerine kaydığını gösteriyor. Eylül 2025’te haritaya eklenen 44 yeni girişimin 19’u GenAI kategorisinde.
Bunun dışında temel yapay zekâ teknolojileri (ML, görüntü işleme, NLP, analitik) ile sağlık, eğitim ve hukuk odaklı sektör çözümleri de öne çıkıyor.
“SADECE NİCEL DEĞİL NİTELİKSEL BÜYÜME DE VAR”
TRAI Genel Müdürü Can Sinemli, güncel tablo hakkında yaptığı değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “2017’de 24 olan girişim sayısının bugün 419’a ulaşması, yalnızca nicel bir artışı değil, aynı zamanda nitelikli ve uzmanlaşmış bir büyümeyi de gösteriyor. Haritamıza eklenen her girişim, teknoloji çeşitliliğini ve uygulama alanlarını zenginleştirirken, özellikle GenAI ve temel teknolojilerdeki ivme ekosistemin yönelimini net biçimde ortaya koyuyor. Bu dinamik yapı, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunarken iş birliği potansiyelini arttıran güçlü bir zemin oluşturuyor. Üretken yapay zeka ve Agentic AI gibi öncü teknolojilerin merkezde olduğu bu dönüşüm, Türkiye ekosisteminin küresel rekabet gücünü arttırma yolunda kritik bir adım niteliğinde.”
TÜRKİYE'NİN YAPAY ZEKA YOLCULUĞU HIZLANIYOR
TÜİK’in resmi istatistikleri ve TRAI’nin güncel haritası, Türkiye’nin yapay zeka yolculuğunda hem bireysel kullanımda hem girişimcilikte ivmeyi yakaladığını gösteriyor. Bir yandan gençlerin ve yükseköğretim mezunlarının üretken yapay zekâyı yoğun biçimde kullanması, diğer yandan girişimlerde pazarlama ve satış başta olmak üzere iş süreçlerine entegrasyonun artması dikkat çekiyor. 419 girişime ulaşan ekosistem, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda yapay zekada daha güçlü bir küresel oyuncu olma potansiyeline işaret ediyor.
İLK KEZ RESMİ İSTATİSTİK OLARAK SUNULDU
TÜİK bülteninde, günlük yaşamda ve iş dünyasında giderek daha geniş bir kullanım alanı bulan yapay zeka teknolojisine ilişkin verilerin ilk kez resmi istatistik olarak sunulduğuna dikkat çekilirken, bültenin “Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” ve “Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” sonuçlarına dayalı olarak hazırlandığı ifade edildi.