Ünlü doktor Osman Müftüoğlu: En güçlü 10 yarar besin ne açıkladı! Ne işe yarar?
Günümüzde sağlıklı bir yaşam sürdürmek için yalnızca ilaçlara ve medikal çözümlere güvenmek yeterli değil. bağışıklıkta olası düşüş İhtimali İçin ünlü Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun önerdiği 10 altın besinin sağlığımız üzerindeki etkisi açıkladı. 1 tane yiyeni güçlendiriyor
Doğanın sunduğu mucizevi bileşenler, bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor, kronik hastalıklara karşı koruma sağlıyor ve yaşlanmayı geciktiriyor. İşte Osman Müftüoğlu’nun önerdiği 10 altın besin!
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Yaşasın Hayat programında doğadaki şifa kaynaklarından ve mutfağımızdaki yeşil eczanenin öneminden bahsetti. Doğal bileşenlerin, bitkilerin savunma mekanizmalarının bir ürünü olduğunu ve insan vücudu üzerinde de benzer koruyucu etkiler gösterdiğini vurgulayan Müftüoğlu, sağlıklı beslenme için mutlaka tüketilmesi gereken 10 doğal bileşeni detaylandırdı.
Bitkilerin Savunma Mekanizması, İnsan Sağlığını Destekliyor
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu:
"Bitkiler kendilerini hastalıklara, mantarlara, bakterilere, virüslere ve dış etkenlere karşı korumak için özel kimyasal bileşenler üretirler. Bu bileşenler bizim sağlığımız üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir. Eğer doğru şekilde tüketebilirsek, ilaçlardan çok daha etkili olabilirler. Doğanın sunduğu bu eczaneyi iyi değerlendirmeliyiz."
İşte sağlıklı bir yaşam için mutfağımızda bulunması gereken 10 doğal bileşen ve bunların sağlığımıza faydaları:
1. Kurkumin (Zerdeçal) – Doğal İltihap Önleyici
Kurkumin, bağışıklık sistemini güçlendirir, iltihaplanmayı önler ve Alzheimer, kanser, kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıklara karşı koruma sağlıyor. Osman Müftüoğlu, kurkuminin sadece bir antioksidan olmadığını, aynı zamanda vücuttaki iltihaplanmayı baskılayan, bağışıklık sistemini destekleyen ve hastalıklara karşı direnç oluşturan muazzam bir bileşik olduğunu belirtiyor.
Ancak kurkuminin emilimi zordur. Bu nedenle Müftüoğlu’na göre, zerdeçalı tüketirken mutlaka karabiber ve zeytinyağı eklemeliyiz.
Nasıl Tüketilmeli?
Günlük beslenmenize 1 çay kaşığı zerdeçal ekleyin.
Karabiber ve zeytinyağı ile birlikte kullanın.
Çorbalara, yemeklere ve yoğurda ekleyerek tüketebilirsiniz.
2. Kuersetin (Soğan ve Elma) – Bağışıklık Güçlendirici
Osman Müftüoğlu kuersetinin, hücreleri oksidatif stresten koruduğunu, damar sağlığını desteklediğini ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirtiyor. Kırmızı soğan, kuersetin açısından en zengin kaynak. Özellikle kırmızı soğan ve elmanın kabuğunda bol miktarda bulunuyor. Kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı ve beyin fonksiyonlarını desteklediği bilimsel araştırmalarla kanıtlandı.
Osman Müftüoğlu’na göre, elmayı soymadan yemek en doğrusu.
Nasıl Tüketilmeli?
Soğanı çiğ veya pişmiş olarak tüketebilirsiniz.
Elmayı kabuğuyla birlikte yemelisiniz.
3. Apigenin (Maydanoz) – Kanser Savar ve Uyku Düzenleyici
Apigenin, kanser hücrelerinin yayılmasını önleyici etkileriyle bilinen güçlü bir bileşiktir. Müftüoğlu apigenin, tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlatan bir bileşik olduğunu, aynı zamanda sinir sistemini destekleyerek Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara karşı da koruyucu olduğunun altını çiziyor. Ayrıca uyku problemi yaşayanlar için doğal bir çözüm olabilir.
Osman Müftüoğlu’na göre, uykuya geçmekte zorlananlar için maydanoz harika bir destekçidir. Gevşeme ve rahatlama sağlayan apigenin maydanozun yanı sıra pek çok yeşillikte yer alıyor.
Nasıl Tüketilmeli?
Sabah kahvaltılarında çiğ maydanoz tüketin.
Limonla birlikte tüketmek etkisini artırır.
4. Fisetin (Çilek) – Yaşlanmayı Yavaşlatan Molekül
Fisetin, yaşlanmayı geciktiren, bağışıklığı güçlendiren ve zombi hücreleri temizleyen doğal bir bileşik. Osman Müftüoğlu fisetinin, yaşlı hücreleri ortadan kaldırarak genç hücrelerin işlevini korumasına yardımcı olduğunu belirtiyor. Fisetin, hafızayı güçlendirir ve beyin sağlığını destekliyor.
Nasıl Tüketilmeli?
Haftada birkaç kez taze çilek tüketin.
Kuru çilek de tüketebilirsiniz.
5. Sülforafan (Brokoli, Lahana, Karnabahar) – Kanser Savaşçısı
Sülforafan, kanserle savaşan en güçlü doğal bileşenlerden biridir.
Osman Müftüoğlu sülforafanın, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hücreleri kanserden koruduğunu belirtiyor. Brokoli, lahana ve karnabahar bu bileşik açısından oldukça zengin.
Nasıl Tüketilmeli?
Brokoli, lahana ve karnabaharı çiğ veya hafif buharda pişirerek tüketin.
Brokoliyi doğradıktan sonra 10-15 dakika bekletin, sülforafan üretimini artırır.
6. Elajik Asit (Nar Çekirdeği) – DNA Onarıcı ve Kanser Önleyici
Elajik asit, DNA hasarını önleyen, hücre yenilenmesini destekleyen ve kanserle mücadelede etkili bir antioksidan. En çok nar çekirdeği, ceviz, fındık ve bazı meyve çekirdeklerinde bulunuyor.
Elajik asit, hücreleri oksidatif stresten koruyarak DNA hasarını önler ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Nar tüketimi hücrelerin enerji üretim merkezlerini yenilemeye yardımcı oluyor.
Nasıl Kullanılmalı?
Nar çekirdeği doğrudan çiğnenerek tüketilebilir.
Blenderdan geçirilerek yoğurt veya salatalara eklenebilir.
Nar suyu sıkıldığında kabuk ve çekirdekleri ile birlikte tüketmek daha faydalıdır.
7. Likopen (Domates, Karpuz, Greyfurt) – Kanser ve Kalp Koruyucu
Likopen, serbest radikallerle savaşan güçlü bir antioksidan. Özellikle prostat, akciğer ve meme kanserine karşı koruyucu etkiye sahip.
Likopen, sadece kanserle mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda damar sağlığını koruyor, kolesterolü dengeliyor ve hücreleri serbest radikallerin zararlarından koruyor.
Domatesin salça veya çorba olarak tüketilmesi, likopenin vücut tarafından daha iyi emilmesini sağlar.
Nasıl Kullanılmalı?
Domatesi pişirerek tüketmek, likopenin emilimini artırır.
Karpuz ve pembe greyfurt doğrudan tüketilebilir.
Salatalara zeytinyağı ekleyerek likopenin vücutta daha iyi emilmesi sağlanabiliyor.
8. Resveratrol (Üzüm Çekirdeği, Yer Fıstığı Kabukları) – Uzun Yaşam Molekülü
Osman Müftüoğlu’na göre, resveratrol, yaşlanmayı geciktiren, damarları koruyan ve inflamasyonu baskılayan bir bileşik. Özellikle beyin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu için Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etki sağlıyor. Ayrıca kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatıcı etkileri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. En çok kırmızı üzüm kabuğunda, üzüm çekirdeğinde ve yer fıstığının kabuğunda bulunuyor.
Nasıl Kullanılmalı?
Üzüm çekirdeği çiğnenerek tüketilmelidir.
Yer fıstığı kabuklu olarak yenmelidir.
Kırmızı şarapta da bulunur, ancak doğal kaynaklardan almak daha faydalıdır.
9. Beta Karoten (Havuç, Bal Kabağı) – Göz Sağlığı ve Bağışıklık Koruyucu
Beta karoten, A vitamini öncüsü ve özellikle göz sağlığını destekliyor. Cilt sağlığını korumakla kalmayıp bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve hücre yenilenmesini de teşvik ediyor. Vücutta A vitaminine dönüşerek gece görüşünü iyileştiriyor ve retina sağlığını koruyor.
Nasıl Kullanılmalı?
Havuç çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilir.
Bal kabağı çorba veya tatlı olarak yenebilir.
Beta karotenin emilimini artırmak için zeytinyağı ile birlikte tüketilmelidir.
10. Sülforafan (Brokoli, Lahana, Karnabahar) – Kanser Savar ve Detoks Desteği
Osman Müftüoğlu sülforafanın, vücudun detoks sistemini harekete geçirdiğini ve bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı savaştığını belirtiyor. Özellikle kanser hastalıklarının önlenmesi konusunda birçok bilimsel araştırma yapıldı.
Brokoli doğrandıktan sonra 10-15 dakika bekletildiğinde sülforafan üretimi artıyor. Pişirme süresi kısa tutulmalı ve mümkünse hafif buharda pişirilmeli.
Nasıl Kullanılmalı?
Brokoli, lahana ve karnabaharı çiğ veya hafif buharda pişirerek tüketin.
Brokoliyi doğradıktan sonra 10-15 dakika bekletin, sülforafan üretimini artırır.
Salatalara ekleyerek çiğ olarak da tüketebilirsiniz.
