Lübnan’da kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan Türk pilotlar, yaşadıklarını anlattı. Pilot Murat Akpınar, “İlk günler biraz zor oldu. Daha sonra Başbakanımızın ailemi aradığını duydum. Devletin arkamızda olduğunu anlayınca bize sadece sabırla beklemek kaldı” dedi
Akpınar, kurtarılmaları için büyük çaba harcadıklarını belirttiği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na özel olarak teşekkür ederek, “Cumhurbaşkanımızın ailelerimizi davet edip dinlediğini biliyoruz. Her Türk vatandaşı başına bir şey gelirse orada yalnız olmadığını biliyor. Başbakanımızın ailemi aradığını duydum. İnanın bu bana çok büyük bir destek ve moral verdi. Öyle bir ortamda bir devlet büyüğünün sizin arkanızda olmasının hissedilmesi çok büyük birşey. Tüm yetkililerimize teşekkür ve minnetimizi iletiyoruz. Devletimizin arkamızda olduğunu hissedince ülkemize güvendik ve sabırla bekledik” diye konuştu.
Akpınar, kaçırılma anını şöyle anlattı:
“Biz havalimanından otele transfer esnasında ilk 3-5 dakika içinde kaçırıldık. Bindiğimiz servis aracının önüne aniden araçlar çıktı. 3 araçtan 10’a yakın silahlı insan indi. Arka tarafa baktığımda oranın da üç araç tarafından kesildiğini gördüm. Biri şoföre doğru silah doğrulttu. Bir tanesi kapıya tekme atmaya başladı. İngilizce olarak ateş etmeyin diye bağırdım.”
İri yarı birinin içeri girdiğini ve “Benimle gel” dediğini belirten Akpınar, şöyle devam etti: “Ben de şapkam elimde dışarı çıktım. Arka taraftan da ikinci pilot arkadaşımın çıkarıldığını gördüm. Kabin ekibine bir şey yapmalarından korkuyordum. ‘İkinci pilot bizimle beraber’ dediler. Silahları sağlı sollu kafama dayadılar. Bu sırada şehadet getirdim. ‘Korkma seni öldürmeyeceğiz’ dediler.”
Son uçuşundan önceki rüyasının gerçekleştiğini belirten ve buna çok şaşırdığını ifade eden Akpınar, şunları söyledi:
“Eve gelince güldüm. Neden güldüğümü sordular. Ben de durumu anlattım. Çok yorgun olduğumu söyleyip yatak istedim ve dinleneceğimi söyledim. Üç dört günde bir yerlemizi değiştiriyorlardı. Her transfer gece saat iki ile dört arasında oluyordu ve çok endişe duyuyorduk. Çünkü arabayla çok fazla seyahat ediyorduk. Her an her şey olabilirdi. Onlara neden kaçırıldığımızı sorduğumuzda, ailelerimiz kaçırıldı cevabını veriyorlardı. İlk günler biraz sıkıntılı oldu. Lavaboya bile silah kontrolünde gidebiliyorduk. Ancak herhangi bir şiddete maruz kalmadık. Türkiye’nin Sesi Radyosu’ndan haberleri takip ediyorduk. Özgürlüğümüze kavuştuğumuz için çok mutluyuz. Duygularımı tarif etmek çok zor. Yapabileceğimizin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum. Devletimiz arkamızda. Bu esareti Allah düşmanımıza bile yaşatmasın.”
TEKERLEKLİ SANDALYEDEKİ LÜBNANLI
Kaptan pilot Akpınar, kaldıkları yerde bulunan tekerlekli sandalyeli bir Lübnanlının söylediklerinin de kendilerini çok etkilediğini belirterek şunları söyledi:
“Tekerlekli sandalyede birisi vardı. Bizi en çok hayatta tutan o oldu. Bize dedi ki, ‘Siz bir gün kurtulup gideceksiniz, özgürlüğünüze kavuşacaksınız. Ama ben hiçbir zaman yürüyemeyeceğim.’ Bu söz bize dayanma gücü verdi.”
BAŞBAKANIMIZ SÜRPRİZ YAPTI
Başbakan Erdoğan’ın her zaman yanında olduğunu bildiğini söyleyen Akpınar, “İşin gerçeği Başbakanımızın bizi karşılayacağı yönünde bir düşünceye sahip değildim. Çok sürpriz oldu. Başbakanımızı gördüğüm zaman insanı gerçekten çok gururlandırıyor. Eşim zaten söyledi. Başbakanımızın özel kaleminin ve şirketimizin kendileriyle ilgilendiğini söyledi. Bunu bilmek bile çok önemli. Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız aradı. Herkesin ilgilendiğini biliyorum. Güçlü ülke; bence böyle bir ülke olması lazım” dedi.