Kılıç, çözüm sürecinin sağlam adımlarla devam ettiğini belirtti.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde organize edilen İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu'nun (İKGF-Dİ) 2. Olağan Genel Kurulu'nun son gününde, "21. Yüzyılda Gençlik ve Küresel Sorunlar" başlıklı panel düzenlendi.
Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen panelde konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, son günlerde sık sık dillendirilen İslamofobi'nin çok ciddi bir sorun olduğunu söyledi. İslam'ın terörle bir araya getirilmesinin büyük bir hata olduğunu ifade eden Kılıç, bir Müslüman'ın hatasının dine mal edilemeyeceğini vurguladı.
“YAPTIĞIMIZ HATALARDAN DİN DEĞİL, BİZ SORUMLUYUZ”
Kur'an-ı Kerim'de suçsuz insanlara zarar verilmesinin yasaklandığının altını çizen Kılıç, şunları kaydetti:
"Böyle yapanın hatasını dine mal etmekten vazgeçilmesi gerekiyor. İslam ile terörün bir arada dillendirilmesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın çeşitli ortamlarda verdiği tepkiyi hepimizin vermesi gerekiyor. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu da bunun kesin olarak terk edilmesi gerektiğini dile getiriyor. Bizler bir dinin, medeniyetin mensubuyuz ama yaptığımız hatalardan mensup olduğumuz din değil, biz sorumluyuz. Kimse bir başka dinin adını terörle ya da şiddetle bir araya getirmiyor. Kimse, 'Hristiyan ya da Budizm terörü' demiyor. Ne hikmetse, sosyal medyada konulan bir resim ya da yazının gerçekliği araştırılmadan, bunun peşinden giden insanlar var."
Akif Çağatay Kılıç, ülkenin nüfusunu geleceğe hazırlamada hükümetlere önemli görevler düştüğünü ancak bunun yeterli olmadığını dile getirerek, uluslararası kurumların, sivil toplum kuruluşlarının da katkı sağlamasının önemine değindi.
“HUZURSUZLUK ÇIKARMAK İSTEYENLERİN İLK KULLANMAK İSTEDİKLERİ GENÇLER OLUYOR”
Hükümetin gençlik konularında ciddi çalışmalar yaptığını anlatan Kılıç, gençlerin de kendilerini geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Farklı bölgelerde ikamet eden gençlerin birbirlerini tanıması için geziler, programlar düzenlediklerini aktaran Kılıç, "Kararlı bir şekilde sürdürülen çözüm sürecine sağlam adımlarla devam ediyoruz. Çözüm süreci demek, kanunların, yasaların içinde yürümesi gereken bir süreç anlamına geliyor. Bu süreç içinde gençlerin birbirini tanımasını sağlamaya çalışıyoruz. Bir ülkede huzursuzluk çıkarmak isteyenlerin ilk kullanmak istedikleri gençler oluyor" diye konuştu.